Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) ile Türkiye hükümetleri arasında ekonomik ve ticari işbirliğinin geliştirilmesine yönelik TC-KKTC İşbirliği Protokolü imzalandı.

Ticaret Bakanı Mehmet Muş, ekonomik ve ticari iş birliğinin geliştirilmesi amacıyla geldiği Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) temaslarını sürdürüyor. Bakan Muş, başkent Lefkoşa’da bulunan Merit Otel’de, KKTC ile Türkiye hükümetleri arasında ekonomik ve ticari işbirliğinin geliştirilmesine yönelik TC-KKTC İşbirliği Protokolü’nü Türkiye hükümeti adına imzaladı. KKTC hükümeti adına ise Başbakan Yardımcısı Ekonomi ve Enerji Bakanı Erhan Arıklı protokole imza koydu. İmza töreninde ekonomik örgüt ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri ile iki ülkenin teknik heyetleri de yer aldı. İmza töreni sonrasında yuvarlak masa toplantısına geçildi.

“AMACIMIZ, KKTC’NİN SOSYAL VE EKONOMİK KALKINMASININ ÖNÜNÜ AÇMAK”

İmza töreni öncesinde konuşan Ticaret Bakanı Muş, KKTC’de bulunmaktan duyduğu mutluluğu dile getirdi. Türkiye ile KKTC arasındaki kardeşlik ve kültür bağlarının, ticari ve ekonomik ilişkilere yansıması konusunda var güçleriyle çalıştıklarının altını çizen Muş, amaçlarının KKTC’nin sosyal ve ekonomik kalkınmasının önünü açmak olduğunu kaydetti. Kıbrıs sorununun bütün olumsuzluklarının yalnızca Kıbrıs Türkü’nün omuzlarına yüklenmesinin adalet ve hakkaniyete uygun olmadığını vurgulayan Muş, bu adaletsizliğin el birliğiyle aşılacağından şüphe duymadığını belirtti.

“ÜLKEMİZ, KKTC’NİN DÜNYAYA AÇILAN KAPISIDIR”

Türkiye’nin, 84 milyon nüfusu, coğrafi konumu ve büyük ölçekli iş pazarıyla birçok uluslararası firmanın bölgesel üssü konumundaki TC’nin, KKTC’nin dünyaya açılan kapısı niteliğinde olduğunu dile getiren Muş, bu koşullarda önemli bir kalkınma hamlesinin başlatılacağından şüphe duymadığını ifade etti.

Kalkınma hamlesinde karar alıcılar kadar, iş insanlarına da büyük sorumluluk düştüğüne dikkat çeken Muş, bu kapsamda iş insanlarıyla bir araya gelmenin oldukça anlamlı olduğunu söyledi. Muş, iş insanlarının sorunlarını ve önerilerini dinlemeyi, Türkiye ile KKTC arasındaki ekonomik ve ticari ilişkileri birlikte gözden geçirmeyi, neler yapılabileceğini tartışmayı planladıklarını kaydetti.

“TC-KKTC 11. ORTAK KOMİTE TOPLANTISI’NI BAŞARIYLA TAMAMLADIK”

Muş, TC-KKTC 11. Ortak Komite Toplantısı’nı başarıyla tamamladıklarını dile getirerek, toplantıda KKTC’nin ticari ve ekonomik kalkınmasına katkı sağlayacak konuların ele alındığını aktardı. Muş, sivil toplum kuruluşlarından gelen talepler de dahil olmak üzere 29 farklı faaliyeti bir eylem çatısı altında topladıklarını söyledi.

Muş, eylem planında, gümrük altyapısının iyileştirilmesinden, AB mevzuatıyla uyumlu ürün güvenliği sisteminin oluşturulmasına, akaryakıt kaçakçılığı ile mücadeleden, fuar katılımlarının desteklenmesine kadar birçok farklı işbirliği alanı bulunduğunu söyledi. Eylem planında iki ülke iş dünyasını daha fazla bir araya getirecek ve KKTC firmalarının ihracat potansiyelini artıracak eylemlerin olduğundan bahseden Muş, şöyle devam etti:

“Bu kapsamda ihracat eylem planının hazırlanması, sivil toplum örgütlerinin ticari ilişkilerinin geliştirilmesinde daha etkin bir rol üstlenmesi, fuar katılımlarının desteklenmesi, dijital platformlara KKTC firmalarının entegre edilmesi, yurtdışındaki ticaret sahiplerinin KKTC’deki firmalara hizmet sunması, ticaret alanında işbirliğinin güçlendirilmesi gibi konular ele alındı ve bunlarda mutabık kaldık.”

“TİCARET İLİŞKİLERİNE YENİ BİR DİNAMİZM KAZANDIRACAK”

Ticaret ilişkilerine yeni bir dinamizm kazandıracağına inandığı eylem planının hayata geçirilmesini Başbakan Yardımcısı Arıklı ile işbirliği içinde yakından takip edeceklerini dile getiren Muş, KKTC halkının refahının artırılması için ticaret ve yatırım ortaklarının öneminin bilincinde olduklarını belirtti. Bakan Muş bu kapsamda, KKTC’nin uluslararası fuarlar ve çeşitli platformlarda daha etkin bir şekilde tanıtımına desteklerinin sürdürdüklerinin altını çizerek, altyapı ve üstyapı projelerinden, turizm ve eğitime kadar birçok konuda KKTC’nin hep yanında yer aldıklarını ve yer almaya da devam edeceklerini vurguladı. Toplantının sahada bulunan iş insanlarının fikirlerini öğrenme açısından önemli olduğunu dile getiren Bakan Muş, “Somut önerilerinizi bizlerle paylaşmaktan çekinmeyin” dedi.

“YAPILABİLECEK NE VARSA YAPMAYA HAZIRIZ”

KKTC’nin kendi ayakları üzerinde daha güçlü bir şekilde durabilmesi için yapılabilecek ne varsa yapmaya hazır olduklarını vurgulayan Muş, toplantıyı, iki ülke iş insanlarının ekonomik ve ticari işbirliğinin daha etkin şekilde sağlanmasını amaçlayan ortak girişimlerden birisi olarak gördüklerini söyledi. Muş, toplantının sonuçlarının hayırlara vesile olmasını temenni etti.

“KKTC’NİN KADERİNİ DEĞİŞTİREBİLECEK POTANSİYELE SAHİP”

Başbakan Yardımcısı Ekonomi ve Enerji Bakanı Arıklı ise bugün uzun zamandır üzerinde çalıştıkları birçok konunun meyvesini almak üzere toplandıklarını belirterek, TC ve KKTC’de bu konuda çalışan herkese teşekkürlerini sundu. Bugün altına imza koyulan eylem planının KKTC’nin kaderini değiştirebilecek bir potansiyele sahip olduğunun altını çizen Arıklı, planın üzerinde bir buçuk yıldır çalışıldığını belirterek, son 3 aydır ciddi mesai harcanarak, bugün bu noktaya gelinmesini sağlayan herkese teşekkür etti.

“BU ANLAŞMA KKTC İÇİN UMUT DEMEKTİR”

“Bu anlaşma KKTC için umut demektir” vurgusu yapan Arıklı, 1974 sonrasında kurgulanan ekonomik yapının, KKTC’nin hizmet sektörlerinin öncülüğünde yapılandırıldığını ancak beklenen ekonomik büyüme ve gelişmenin sürdürebilir bir yapıda olmadığını belirtti.

Zaman zaman çıkış yapan bazı sektörler olsa da genel olarak sürdürülebilir bir ekonomik yapı oluşturulamadığına dikkat çeken Erhan Arıklı, KKTC’nin küçük bir ada olduğunu ve ada ülkelerinde kapalı ekonomi olamayacağını vurguladı. KKTC’nin kıt doğal kaynakları nedeniyle ihtiyaçlarının büyük bir bölümünü diğer ülkelerden karşıladığına işaret eden Arıklı, “Ucuz ve kaliteli üretim için en önemli unsur yine ucuz ve kaliteli girdi sağlanmasıdır” dedi.

Ülkedeki mevcut korumacı dış ticaret rejiminin içerde oligopol ve monopolleşmeye fırsat verdiğini ve çarpık bir ekonomik düzen oluşturduğunu ifade eden Arıklı, “Bu düzen birkaç kişiyi zengin etmekte ama devletin ve toplumun zayıf ve fakir kalmasına neden olmaktadır” şeklinde konuştu.

“Modern ekonomilerin genel kuralıdır. İthal ithalat politikası ile ihracat odaklı büyüme olmaz” vurgusu yapan Arıklı, KKTC’nin mevcut ithal ithalat politikası ile kalkınması, büyümesi ve rekabet gücünün artması, fiyat istikrarının, ekonomik ve ticaret istikrarın sağlanmasının mümkün olmadığını kaydetti.

“KKTC’NİN ULUSLARARASI REKABET GÜCÜNÜ ARTIRMALIYIZ”

KKTC’nin kendi ayakları üzerinde durabilmesi, sürekli, istikrarlı büyüme ve kalkınması için uluslararası rekabet gücü kazanması gerektiğini vurgulayan Arıklı, “KKTC’nin ihracatını artırmak istiyorsak, öncelikle uluslararası rekabet gücünü artırmalıyız. Uluslararası rekabet gücünün artırılması için üretim, dağıtım ve pazarlama gibi tüm diğer zincirlerde de rekabet üstünlüğü sağlamak zorundayız” dedi.

KKTC’nin küçük bir ada ülkesi olduğu için ölçek ekonomisinden kaynaklanan yüksek maliyetler söz konusu olduğunu dile getiren Arıklı, artan dış ve iç taleplerle birlikte üretimin artacağını, ölçek ekonomisinden kaynaklanan maliyetlerin aşağıya çekileceğini kaydetti. Arıklı, maliyetlerin düşmesiyle firmaların rekabet gücünün de artacağını ve daha çok mal ve hizmet ihracatında artış olacağını bildirdi.

“KKTC’DE ÜRETİLEN MALLARIN PAZARLANMASININ ÖNÜNÜ AÇMAK İSTİYORUZ”

Bu anlaşmayla, KKTC’de üretilen malların TC ve 3’üncü ülkelere satılmasının, pazarlanmasının önünü açmak istediklerini söyleyen Arıklı, bundan sonra atılacak adımların KKTC ekonomisi ve Kıbrıs Türk halkının beklentileri doğrusunda atılacağını ve KKTC’nin kendi ayakları üzerinde duran iki devletli politikaya uygun bir devlet politikası oluşturulacağını ifade etti. Arıklı, KKTC’ye her türlü desteği veren Ticaret Bakanı Muş ve teknik heyetine, Anavatan Türkiye’ye, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’a teşekkür etti.

Konuşmaların ardından imzalar atılırken, ekonomik örgüt başkanları ve iş insanlarıyla yuvarlak masa toplantısına geçildi.

Söz konusu protokol, Türkiye ve KKTC arasında mevcut ekonomik ve ticari ilişkilerin geliştirilmesi konusundaki faaliyetlerin iyileştirilmesi, ticaret, serbest bölge, sanayi, gümrük, sağlık, insan kaynaklarının geliştirilmesi de dahil olmak üzere birçok faaliyeti kapsıyor.

(Emir Abdurrahman Bulut/İHA)