Bilgiç, Almanya'da bir Türk vatandaşının naaşının yanlışlıkla yakılması ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin (GKRY) Doğu Akdeniz'de yürüttüğü tek yanlı faaliyetlere ilişkin açıklamalarda bulundu.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığının dün konuyla ilgili yaptığı açıklamaya tam destek verdiğini söyleyen Bilgiç, GKRY'nin söz konusu faaliyetleri, Ada'nın tüm doğal kaynaklarının ortak sahibi olan KKTC'nin iznini almadan tek taraflı olarak sürdürdüğü için Kıbrıs Türklerinin haklarını ihlal ettiğini söyledi.

Bilgiç, "Bu aynı zamanda Doğu Akdeniz’de gerginliği de artırmaktadır. Barış ve istikrarı tehdit etmektedir. Sayın Cumhurbaşkanımızın Doğu Akdeniz konferansı önerisi ile KKTC’nin hidrokarbon kaynakları konusunda GKRY tarafına yaptığı dört işbirliği önerisi hala masadadır. Hal böyleyken Doğu Akdeniz’de gerginliğin bu şekilde tırmandırılması hiçbir tarafın yararına değildir." ifadelerini kullandı.

Bilgiç, bunu, hem bölge ülkelerine, hem de Kıbrıs Rum kesiminin arkasına saklandığı üçüncü taraflara hatırlatmak istediğini söyleyerek,"Türkiye, Doğu Akdeniz’de, hem kendi, hem de KKTC’nin haklarını kararlılıkla korumaya devam edecektir. Türkiye, KKTC'nin de önümüzdeki dönemde yapacağı hidrokarbon arama faaliyetlerine desteğini sürdürecektir." diye konuştu.

Türk vatandaşı Abdulkadir Sargın'ın naaşının yakılması

"Abdülkadir Sargın isimli vatandaşımız 14 Aralık günü Hannover'deki eyalet hastanesinde fenalaşıp hayatını kaybetti. Maalesef, vatandaşımızın naaşının bir Alman vatandaşının cenazesiyle karıştırılması sonucunda yakıldığını öğrendik." diyen Bilgiç, Sargın'ın ailesine başsağlığı dileklerini iletti.

Büyükelçi Bilgiç, naaşın yanlışlıkla yakıldığının öğrenilmesinin ardından Hannover Başkonsolosluğunun Sargın'ın ailesiyle temasa geçtiğini, eyalet bakanları da dahil olmak üzere gerekli girişimlerin yapıldığını belirterek, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun ve Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim'in konunun takipçisi olduğunu söyledi.

Aileye gerekli hukuki desteğin verildiğini söyleyen Bilgiç şunları kaydetti:

"Cenazenin Türkiye’ye getirilip dinimize uygun bir şekilde defni için de Diyanet İşleri Başkanlığımızla gerekli koordinasyonu sağladık. Alman makamlarından bazı beklentimiz var, bunlardan ilki suçluların cezalandırılması ve aileden özür dilenmesi. Merhumun küllerinin ivedilikle ülkemize teslim edilmesi de beklentilerden bir tanesi."

Bilgiç, benzer olayların yaşanmasını engellemek için Alman makamlarınca gerekli önlemleri alınmasının beklendiğini söyledi.