Bırakın artık üç maymunu oynamayı!

Hiç kimse,

Aklı başında hiç kimse,

Ülkesini ve milletini düşünen hiç kimse,

Aksini inkâr etmiyor.

Biliyorlar ki,

Başka hesaplar,

Başka planlar,

Ve başka hayaller peşinde koşan birileri,

Artık art niyetlerini gizlemiyor.

*

Özellikle yerel seçimlere günler kala,

Bu art niyetli insanlar,

“Özerklik” diyor başka bir şey demiyorlar.

Peki, hiç düşündünüz mü?

Özerklik olursa ne olacak?

Ayrı bir ordu…

Ayrı bir maliye…

Ayrı bir eğitim…

Ayrı bir hukuk…

Ve tabi ayrı bir Anayasa!

*

Yani beklenti gerçekleşirse,

Olacağı şu;

Tek vatan,

Tek Millet,

Tek Bayrak,

Tek Dil anlayışı rafa kaldırılıp,

Bir adım ötesinde ülke topraklarımızın bir kısmında,

“Bağımsızlık” ilanı yapılacak.

Gerçi iktidarın gözetiminde 12 yıldır,

Alıştıra alıştıra, adım adım yapılan şey de bu.

*

Peki, tüm bunlar olup biterken,

BOP Eş Başkanı Başbakan,

Diyarbakır da bir yanında Barzani, diğer yanında Şivan Perver ile “Kürdistan” söylemini dillendiren Başbakan,

PKK terör örgütü ile “Oslo” da MİT’i görüştüren Başbakan,

Terörist başı Öcalan’ın İmralı tutanaklarında “Tayyip beyi suikasttan ben kurtardım” dediği Başbakan,

Muhalefeti “Sivas’ın ötesine geçememekle “ suçlayan Başbakan,

Milliyetçiliği ayaklar altına alsa da “Cengiz Han’ın müziği Dombıra” ile seçim meydanlarına çıkan Başbakan,

Günlerdir bölücülerin “özerklik” lafları etmesine rağmen, bir kez olsun Türkiye “üniter ve bölünmez bir devlettir” demeyen Başbakan,

*

Ey gerçek aydın ve akiller…

Ey ilim ve bilim adamları…

Ey iktidar ve muktedir olanlar…

Ey akademisyen ve müzisyenler…

Ey eğitmen ve öğretmenler…

Ey gazeteci ve yazarlar…

Dini, dili ve ırkı ne olursa olsun Türk milleti çatısı altında yaşayan vicdan ve sorumluluk sahibi insanlar…

Bırakın artık üç maymunu oynamayı,

Bırakın artık bölücülerin ocağındaki közü tutuşturmayı,

Ve bırakın artık gözlerinize perde çekmeyi,

*

Tüm bu yaşananlardan gerçekten midenizi bulandırmıyor mu?

Bunca yıl teröre kurban verdiğimiz şehitlerin mezarı başındaki bir anneyi,

Ya da yolda rastladığınız birçok uzvunu kaybetmiş bir gazimizi görünce,

Gözlerine rahatlıkla bakabiliyor musunuz?

Gözümüzün içine soka soka ülkemiz parçalanırken canınız gerçekten hiç acımıyor mu?

İktidar devletin Anadolu Ajansında “bebek katili” için “İmralı da tutuklu şahıs” diye tanımlama yaparken vicdanınız sızlamıyor mu?

Çözüm diyerek “Barış masumiyetine” saklanan ikiyüzlülük sarmalına girenleri görünce “gözümü kim kör etti” diye sormuyor musun?

Tertemiz umutların “özerklik” sözleriyle analiz edilirken, kirli işbirliklerine alet edildiğini düşünmüyor musun?

Ve gerçekten “artık yeter” demek için neyi bekliyorsun?