Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında dünya genelinde olduğu gibi Türkiye'de de yeni tip koronavirüsle (Kovid-19) mücadelenin devam ettiğini hatırlattı.

Sağlık çalışanlarının salgın sürecinin başlangıcından beri büyük mücadele verdiğinin altını çizen Destici, sağlık çalışanlarının bazı haklı taleplerinin olduğunu, bunların yerine getirileceğinden şüphe duyulmadığını söyledi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "sözde Cumhurbaşkanı" ifadelerine değinen Destici, üslubun siyasi kalitenin en önemli göstergelerinden biri olduğunu belirtti. Destici, "Sayın Kılıçdaroğlu ve benzer sözleri kullananlar, halkın çoğunluğunun oyuyla seçilen Cumhurbaşkanını eleştirebilirler ama eleştiri yaparken siyasi nezaket kurallarını bir kenara bırakamazlar. Sevmiyor ve beğenmiyor olabilirler ancak, saygı duymak zorundalar." dedi.

12 Eylül öncesinde aşrı sol örgütlerin Türkiye'deki ayrışmayı ve çatışmaları tetiklediğini ifade eden Destici, "O dönemde de CHP bunlara sahip çıktı. CHP şimdi de aynı 12 Eylül'deki gibi bugün de aşırı sol örgütlere sahip çıkmaya, onlarla kol kola eylemler yapmaya ve sokak hareketleriyle hükümeti devirmeye çalışıyor. CHP İstanbul İl Başkanı da bunun öncüllüğünü yapıyor. Geçmiş hayatına baktığımız zaman adeta karşımızda bir militan portre görüyoruz." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşme

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile dün yaklaşık bir buçuk saat görüştüklerini bildiren Destici, "Azerbaycan'dan Kıbrıs'a Doğu Türkistan'dan Suriye'ye kadar dış politikada pek çok konuda istişare etme fırsatı bulduk. Özellikle Ermenistan ile Azerbaycan savaşında Türkiye'nin katkısı ve kazanılan zaferde kendilerinin payından dolayı teşekkür ettim." dedi.

Destici, Doğu Türkistanlıların Çin'e iade edilmesi noktasındaki anlaşmanın TBMM'ye geldiği yönündeki iddialara ilişkin olarak da şunları kaydetti:

"Türkiye, bu dönemde bir Doğu Türkistanlıyı bile Çin'e iade etmemiştir. Bundan sonra da etmeyecektir. Hiç kimsenin bir tereddüt yaşamasına gerek yoktur. Bu konuyu istismar etmeye çalışanlara hiç kimse fırsat vermemelidir. Aynı şekilde Çin'in yanında duranlara da hiç kimse itibar etmemelidir. Çin'in sözcülüğünü yapanlar, şubesi gibi çalışanlar ve sanki Çin çok demokratik bir ülkeymiş gibi burada safsata anlatanlara kimsenin itibar etmemesi lazım."

Editör: TE Bilisim