Şimşek, yazılı açıklamasında, bu yılın 3. çeyrek Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) büyümesine i̇lişkin değerlendirmelerde bulundu.
Ekonominin temmuz-eylül döneminde, geçen yılın aynı dönemine göre reel olarak yüzde 11,1 büyüdüğünü, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış büyümenin ise bir önceki çeyreğe göre yüzde 1,2 arttığını anımsatan Şimşek, böylece 9 aylık dönemde büyümenin yüzde 7,4'e ulaştığını bildirdi. 3. çeyrek büyüme rakamlarına göre Türkiye ekonomisinin, verileri açıklanan OECD, Avrupa Birliği ve G20 ülkeleri arasında en güçlü büyüme performansı gösteren ülke olduğuna dikkati çeken Şimşek, şunları kaydetti:
"Geçen seneden itibaren uyguladığımız politikalarla sağlanan güçlü istihdam artışının yanı sıra 2017 yılında yeniden kurgulanan ve etkinliği artırılan Hazine Destekli Kredi Garanti Sistemi yoluyla firmalarımızın finansmana erişiminin kolaylaştırılması yüksek büyüme performansında etkili oldu. 3. çeyrekte büyüme iç talep kaynaklı gerçekleşirken, net dış talebin katkısı sınırlı pozitif olmuştur. Bu dönemde, son 1 yıldır negatif seyreden makine teçhizat yatırımlarının yüzde 15,3 oranında güçlü bir artış göstermesi en olumlu gelişme olarak değerlendirilmektedir. Artan makine teçhizat yatırımları, üretken kapasitemizi destekleyerek büyüme görünümünü ve potansiyelini olumlu etkileyecektir. Kapasite kullanım oranı gibi öncü göstergeler yatırımların önümüzdeki dönemde de devam edeceğini göstermektedir."
- "Kapsayıcı büyüme hedefi kararlılıkla sürdürüldü"
Şimşek, 3. çeyrekte sadece yüksek büyüme performansı sergilenmediğini, aynı zamanda kapsayıcı büyüme hedefinin de kararlılıkla sürdürüldüğünü vurgulayarak, şu değerlendirmelerde bulundu:
"2017 yılının 3 çeyreğinde 1 milyon 26 bin kişiye ilave istihdam sağladık. Sağlanan bu istihdam 2006-2016 aynı dönem ortalamasının 2,5 katıdır. Bu artışta güçlü talep ve istihdamı artırmaya yönelik aldığımız tedbirler etkili oldu. Böylece yıl başından beri işsizlik oranımız 1 puan düştü ancak iş gücüne katılımdaki artışın etkisiyle halen arzu ettiğimiz düşük seviyelere gerilemedi. Yatırımların ve istihdamın bu güçlü seyri 2018 yılında iç talep yoluyla büyümemizi destekleyecektir. AB'deki kuvvetli seyrin ve petrol fiyatlarının talebini artırdığı Ortadoğu ülkeleri ile Rusya'nın, önümüzdeki dönemde dış talebimize olumlu katkı vermesini bekliyoruz. Böylece 2018 yılında da güçlü büyüme performansımızın sürmesini öngörüyoruz."
Şimşek, 2000'li yılların başında hayata geçirilen birinci nesil yapısal reformlarla çok önemli mesafe kat edildiğini anımsatarak, güçlü kamu maliyesi ve sağlıklı bankacılık sektörü sayesinde ekonominin son 15 yılda yaşanan sayısız iç ve dış şoklara karşı dayanıklılık gösterdiğini belirtti. Gelecek dönemde de kararlılıkla uygulanmaya devam edecek yapısal reformlarla güçlü, sürdürülebilir ve kapsayıcı büyümeyi sağlamayı hedeflediklerine işaret eden Şimşek, böylece rekabet gücünü artırmayı ve kırılganlıkları azaltmayı, katma değer zincirinde yükselmeyi ve dışa bağımlılığı azaltmayı amaçladıklarını kaydetti.