Yeni Türkiye'yi terör örgütüne teslim edenlere duyurulur.

İktidar sürekli olarak;

"Açılım, Barış, Çözüm süreci" deyip duruyor ya,

İyi de kardeşim "çözüm" denilince,

Fikrimizin anladığı bambaşka bir şeydir.

Yani "çözdük" dersin,

Bu sorunun bir daha esamesi bile okunmaz.

Oysa bakıyoruz,

PKK terör örgütü hala Diyarbakır'ı, Hakkâri'yi, Bingöl'ü...

Şırnak'ı, Van'ı, Muş'u, Tunceli'yi...

Hatta İzmir'i, İstanbul'u yangın yerine çevirmeye devam ediyor.

*

Bakıyorsun,

Çözüm diye yutturulan bu süreçte,

Millet olarak bizim bilmediğimizi,

Bebek Katili Öcalan'ın yancıları;

Cemil Bayık, Sabri Ok, Murat Karayılan, Hatip Dicle, Sırrı Süreyya Önder biliyor,

Dahası kendisine "Akil" denilen,

Keçi reklamcısı artiz Kadir İnanır ile şarkıcı Orhan Gencebay bile biliyor.

Sen?

Sen sadece seyrediyorsun.

*

Gerçi Orhan Gencebay "sağlık sorunları" nedeniyle,

İstifa etmiş "Akil" olmaktan.

Ama buna bizim oralarda;

"Geçti borun pazarı, sür eşeği Niğde'ye" derler,

Sen demiyor muydun Orhan Efendi;

"Kula kulluk edene yazıklar olsun" diye.

Şimdi;

Kör gözler görsün...

Sağır kulaklar duysun...

Akılsız beyinler anlasın diye,

Bir kez daha yazıyorum.

*

Yüce Türk Milleti, geleceğini belirleyecek gelişmelerden herkesten önce bilgi ve söz sahibi olması gerekirken,

Ne milletin kendisi,

Ne de parlamentosu PKK ile yürütülen görüşmelerden bihaber.

Haberdar olmaktan kastım elbet detaylar değil,

Ama esasını ve kırmızıçizgilerimizi bilmek hakkımız değil mi?

Karşımızda küstahlaştıkça taviz koparan, taviz kopardıkça daha da küstahlaşan bir hareket var.

İktidar olanlar görmüyor mu?

Bu hainlere ne verilirse verilsin doymayıp...

Büyük Kürdistan'a ulaşıncaya kadar da durmayacağını!

*

İşte son örnek;

Terörist başı Öcalan 12 Aralık 2014'de Brüksel'de toplanan "Kürt Konferansı'na" bir mesaj gönderiyor.

Mesajda diyor ki; "Tüm dünya duysun bizim mücadelemiz özgürlük mücadelesidir."

Toplantıdan birkaç gün sonra,

KCK Eş Başkanı Cemil Bayık bir gazeteye röportaj veriyor.

"Eğer müzakere belirlediğimiz takvime göre ele alınmaz ve sonuçlandırılmazsa süreç biter. Bu son şanstır. Silah bırakacağımız hiçbir koşul yoktur. Hangi sorun çözüldü ki biz silah bırakalım. Silah bırakmak demek, teslim olmak demektir. Ölüm demektir. Hiç kimse bizden bunu isteyemez. Bırakalım silah teslim etmeyi, geri çekilme bile olamaz."

Pardon birileri yıllardır bize "çözüm" mü diyordu?

Belli ki, her şey onlara ayan beyan bir tek bize meçhul!

*

Şimdi...

Yeni Türkiye'yi terör örgütüne teslim edenlere diyorum ki;

Bu Büyük Millet,

Malazgirt'i, 1071'i, Alparslan'ı...

1299'u, Söğüt'ü, Osman Bey'i...

1453'ü, İstanbul'u, Fatih Sultan Mehmet'i...

Selçuk, Tuğrul, Çağrı Bey'i...

Yavuz'u, Süleyman'ı, IV. Murat'ı...

Mete Hanı, Bumin Kaan'ı, Kırk Çerili Kürşat'ı unutmadan,

Bunca kahpeliğin, hainliğin, şerefsizliğin ve ihanetin altından kalktıysa,

Emin olun bugünkü oyunların ve tezgâhlarında altından kalkıp,

Soyağacına yakışanı yapmaya her daim hazırdır.

© 2014 Microsoft Koşullar Gizlilik ve tanımlama bilgileri Geliştiriciler Türkçe