trong>Türkün Yaşatma İdeali

Yeni anayasa yapım ve yazım çalışmaları TBMM de gurubu bulunan parti temsilcileri tarafından titizlikle sürdürülmekte, milli bir anayasa arzulayanlarla, dayatma bir anayasa isteyenlerin mücadelesi tarzında devam etmektedir.
Anayasada Türk kelimesinden ve benzeri kavramlardan rahatsızlığını her fırsatta dile getiren AKP-BDP kervanına CHP ninde dahil olması MHP'nin Türk milleti adına varlığını sürdürmesine engel olamamıştır. Batılı ülkelerin ve ABD'nin yeni anayasaya müdahale istekleri ve iştahları azalmadan devam ededursun, egemenliği milletten devralan milletvekillerinin TBMM de Milliyetçi Hareket Partisini yalnızlaştırma gayreti Türk milletinin gözünden kaçmamış ve kaçmayacaktır.
Her fırsatta azınlıklar, azınlık hakları diye aynı tepside aynı sofraya servis edilen, güçlü Türkiye yerine birlik beraberliği zedelenmiş bir Türkiye arzusu, MHP'nin aydın ve inanmış kadrolarına çarparak servis edildiği mutfağa geri gönderilse de, bir sonraki sofra için yeniden servise hazırlanmakta, aynı senaryo inatla ve ısrarla devam etmektedir...
Tarih bilmezlerin ve tecrübesizlerin eline oyuncak olarak aldıkları anayasa ve azınlıklar ısrarı, aslında büyük Türk milletinin insanlık tarihine katmış olduğu yüksek erdem ve yaşatma idealine ihanetten başka bir şey değildir.
Dünyada, bütün semavi dinlerin bir arada yaşadığı coğrafya ve devletler, bu devletleri kuran milletlerin son on asırdaki icraatlarına bakılırsa, Türkün yaşatma idealini, kendi ölümü pahasına bile var ettiği açıkça görülebilir... Aynı durum millet ve milliyetler içinde geçerlidir.
Dünya savaşlarının acımasızlığı, insan onurunun ayaklar altına alındığı o kötü yıllarda, Balkanlardan, Kafkaslardan katliam ve soykırıma tabi tutulan sayıları, o tarihlerde bile milyonları aşan başka milletlerin evlatlarına kendi evladı gibi sahip çıkan yüce Türk milleti, her milletin öldürdüğü yıllarda yaşatan, yok ettiği yıllarda var eden bu necip millet şimdi var ettikleri tarafından ihanet görmek istemiyor. Güneyinde İngilizlerin merhametine terk etmedikleri kardeşlerini, batısında ve kuzeyinde bağrına bastığı, akraba olduğu ve artık benim bir parçam dediği insanların, kendilerinin huzurlarına zarar vermelerini de istemiyor.
Bu coğrafya Türk'den önce milletler mezarlığı iken, Türk'le beraber ‘' kardeşlerimizin''mutluluk bahçesi olmuştur. Kardeşlerimizin, başkalarının yıldızlı sözleri ile kendi geleceklerini yok etmelerini istemiyoruz.
Tarih hep göstermiştir ki, Türk gittiği yeri yurt eder, yurtsuz kalmaz, yaşar yaşatır, güler güldürür, vurur vuruşur yinede yaşar yaşatır. Bu millete ihanet bir insanlık ayıbıdır, Türkün bağrına tarihin emanet ettiği ‘'kardeşlerimize'' duyurula...

İrfan Topçu