Tarih çok eski çağlarda kayaların üzerine yazılmaya başladığında TÜRK 'lük vardı, hatta o kayaları ahenk, estetik ve aşkla işleyenlerde Türk'tü.

Türkün serüveni, Tanrı dağlarının yamaçlarından hazar kıyılarına geldiğinde, obalarından erlerini savaş meydanlarına gönderen asil kadınlarının duaları gök kubbeye ulaştığında yüce yaradan tarafından karşılık bulmuştu.

Savaşın, katliam, yağma ve tecavüzlerle bittiği tarihin o kirli dönemlerinde temiz olan tek şey hakikaten sadece Türklüktü. Yaratıcı sanki Türkün kalbine üflemiş gibiydi.

Kıl çadırlardan taş duvarla taşınmaya başladığında, ilim ve medeniyet, Türkün yüksek ahlak ve fazileti aracılığı ile insanlığın hizmetine sunulmuştu.

İlahi emirle insanlığa gönderilen elçi, insanların en mükemmeli hazreti Muhammedî, kendisinden asırlar sonra en iyi idrak eden yine o olmuştu. TÜRK.

''Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim'' ilahi buyruğu bütün dünya milletlerinden daha ziyade, Türk'ün sahiplendiği ve kabullendiği bir hadis olmuş ve ahlaklı olmanın peygamber buyruğu olduğuna inançla, kâinatın en ahlaklı milleti olma özelliğine devam etmiştir.

İlmin haysiyetine sahip çıkan, para ve mevki için ilahi kudreti satmayan, fetvanın namusuna hayatı pahasına sadık kalan ''İmamı Azam'' oda Türk'tür.

Kutsal kitabımız Kuranı Kerimi, Arap edebiyat kitabı olmaktan çıkarıp, kıyamete kadar insanlığa ışık saçacak ilahi emir haline getirende odur. '' misafir olduğu evin odasında, duvarda asılı kuranı kerime hürmeten uzanıp yatmayan'' Padişah Osman gazi. Oda Türk'tür.

İnsanlık âlemine fitne ve fesattan başka bir şey vermeyen kirli ayak oyunlarının merkezi Bizans'ı Malazgirt'te dize getiren komutan Sultan Alparslan Türk'tü. Ecdadının açtığı kutlu ve nurlu yoldan devam eden ve Bizans'ı tarihin çöplüğüne gömen kutlu padişah, Fatih Sultan Mehmet, işte oda Türk'tü.

Küçülmüş düşmanların, küçük devlet adamların varlığını fırsat bilerek bölerek, yıkıp parçalayarak tarihten silmek istedikleri mübarek Türk yurdunu yedi düvele meydan okuyarak yeniden var eden büyük önder Mustafa Kemal Atatürk'te Türk'tü.

Türklüğü insanlık tarihinden çıkarttığınızda geriye ne kalır?

Tıp, sanat ve mimari, matematik ve fen bilimleri, müzik ve güzel sanatlar hele ahlak anlayışını tarihten bir çıkarın. İnsanlığın neler kaybettiğini o zaman göreceksiniz.

Elbette bütün bunları görmek için Türk olmak şart değil. Onurlu haysiyetli şerefli her insanın görebileceği şeylerdir.

Birileri Türk olmaktan kurtulduğuna sevinse bile...

Türklük dünya kurulduğunda vardı, yıkıldığında da var olacaktır.

İrfan TOPÇU

***

Sizde bu bölümde yazmak isterseniz sitemizin ilkelerine ters düşmeyen yazılarınızı [email protected] mail adresine gönderin sizin adınızla yayınlayalım.

Not: Yazılarınızda isminizi ve kullanılacak mail adresinizi yazmayı unutmayınız.