Türkiye eski Türkiye değil!

 Yeni.

Aslında çok sihirli bir sözcüktür “yeni” tanımlaması.

Hep iyi satar,

Beğeniyle karşılanır.

Tabi bu “yeni” tanımlaması gerçekten yeniyse?

Son yıllarda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da,

Diline pelesenk ettiği "yeni” furyası,

 

Dahası “Yeni Türkiye” tanımlaması gerçekten yeni mi?

Çünkü toplum artık “yeni” ile başlayan birçok şeye,

Gerçekten “şüphe” ve “endişe” ile bakıyor.

*

Haksızda değiller.

Çünkü “Yeni Türkiye” demek,

Ortadoğu’nun stratejik derinliklerine boğulup itibarlı yalnızlığa itilmiş bir ülke değil,

Bölgesinde güçlü, uluslararası camiada saygın, lider bir ülke demektir.

*

Yeni Türkiye demek;

Affedersiniz Ermeni dediler, Alevi Genel Müdür, Mısır’da doğmuş aday, Kürt değil Zaza benzetmeleri yapan insanların yaşadığı bir ülke değil,

Din, dil, Irk, Soy, köken ayrımı yapmadan kardeşçe yaşanılan bir ülke demektir.

*

Yeni Türkiye demek;

Yaşamlarına müdahale edildiğini düşünen insanlara ayyaş, çapulcu, kürtajcı, zinacı yakıştırmaları yapan bir ülke değil,

Farklılıkların hoşgörü ile karşılandığı, kimsenin kimseye yaşam biçimi dayatmadığı bir ülke demektir.

*

Yeni Türkiye demek;

Dinci-Kinci, Laik-Muhafazakâr, Alevi-Sünni, Türk-Kürt diyerek toplumu ayrıştırıp kutuplaştıran bir ülke değil,

Kimsenin kimliğinden dolayı dışlanmadığı, demokrasinin, özgürlüklerin, insan hakları ve toplumsal barışın genişlediği bir ülke demektir.

*

Yeni Türkiye demek;

Alo fatih yöntemiyle bırakın program yayınlarını alt yazıya bile müdahale edilen “yandaş medya” yağdanlıklarının "kendimle ilgili gerekeni yapacağım" dediği bir ülke değil,

Hak arayan, halkı bilgilendiren ve haklının yanında olan susturulmamış, bastırılmamış, korkutulmamış özgür basının olduğu bir ülke demektir.

*

Yeni Türkiye demek;

Ülkede ortaya çıkan yolsuzluk ve rüşvet iddialarının üzerini “dublaj, montaj, şantaj, paralel ya da günah işleme özgürlüğü” var diyerek kapatan bir ülke değil,

Yolsuzluk ve yoksulluğun sıfırlandığı, fırsat eşitliğinin artırıldığı, refah artışının sağlandığı, adil paylaşım ve hukuk devletinin “eşit” işletildiği bir ülke demektir.  

*

Yeni Türkiye demek;

“Fırat’ın kenarında kaybolan kuzunun sorumlusu biziz” sözleriyle “Optik çarpıtma” yapan bir ülke değil,

Musul’da IŞİD teröristlerinin kaçırdığı 49 rehineyi aradan aylar geçmesine rağmen koyduğu “yayın yasağı” ile değil, masaya yumruğunu vurarak kurtaran bir ülke demektir.

*

Yeni Türkiye demek;

“Ben olsam asardım” deyip “Öcalan ile müzakere” masasına oturan bir ülke değil,

Bayrağını indirtmeyen, Yollarını kazdırtmayan, Karakolunu yıktırtmayan, Adliyesini yaktırtmayan, Askerine kumpas kurdurtmayan, Yola çıktığı arkadaşlarından Paralel yaratmayan bir ülke demektir.

*

Yeni Türkiye demek;

Kader Fıtrat, Tuzluk, Milli İrade Hırsızı, Kumpasçı, Havuz ve faiz lobisi, Statüko, Vesayet, Ceberut devlet, Ölü seviciler, İsrail dölü, Facebook-Youtube-Twitter militanları diye dışlayarak kendinden saymadığı %50'lik vatandaşın üzerine diğer % 50’yi salmakla tehdit eden bir ülke değil,

12 yıldır tek başına iktidar olmasına rağmen, artık “kabak tadı” veren “mağdur edebiyatıyla” ağlamayı bırakıp, gölgesiyle savaşmaktan vazgeçerek milletini anlayan ve kucaklayan bir ülke demektir.

Kim ne derse desin.

Bu örnekleri çoğalttıkça çoğaltabiliriz.

İşte onun için ben de diyorum ki;

Komşusu açken tok yatmayan ve komşusunun külüne muhtaçlık duyan insanların birbirini ötekileştirmediği Türkiye’yi hatırladıkça,

“Türkiye eski Türkiye değil” diyorum.