Tahterevalli siyasetçilerine ithaf olunur

Korku ve kuşkunun olduğu yerlerde,

İnsan olan bilir ki;

"Adalet ve demokrasi nadasa çekilmiştir."

Çünkü her kuşku kendi korkularını,

Her korku da, kendi "gerçek dışılığını" besler.

O nedenle bu hastalıklı tablodan,

Hiç kimse "sağlıklı sonuç" çıkaramaz.

*

Bilerek ya da bilmeyerek,

Ama kesinlikle,

Koşar adım tam gaz,

Siyasetçisi, sanatçısı...

Aydını, karanlığı...

Esnafı, köylüsü...

Örgütlüsü örgütsüzü...

Medyası, mafyası...

Adını ne koyarsanız, koyun...

İktidar ve muktedir olanların eliyle,

Ayrışma, bölünme ve farklılaşmaya gidiyoruz.

*

Her akşam TV ekranlarında,

Etnik kimliklere yapılan her vurgu, her eylem, her açılım...

Emin olun memlekete "ayrışma" getiriyor.

Belki kimse görmek istemiyor ama...

Din ve mezhep farklılıklarını,

Aynı coğrafyada, aynı kültürde bin yıldır birlikte erimiş,

Birbiriyle kaynaşmış insanların arasına nifak sokup,

Paydadan "pay" almak için,

Kirli siyasetine alet etmek,

Tek kelimeyle bu milleti "sabote " etmektir.

*

Nitekim bilinmelidir ki;

Milletin hoşgörü ve dayanma sınırını zorlayıp,

Sessizce gerilen bu halkın,

Yaydan fırlayan ok gibi,

Nereyi ve kimi hedef alacağını kimsenin bilmesi mümkün değildir.

Ve yine bilinmelidir ki;

Toplumu gererek yapılan etnik temelli açılım,

Ve kimlikler üzerinden yapılan siyaset,

Bu toprakların "mayası" ile uyuşmaz.

*

Bu coğrafyada "birlikte yaşama" arzu ve çabası olanlar,

AKP ve BDP'nin "kayıkçı kavgası" tutumuna kanmadan,

İnsanların arasına sokulan,

Nifak, öfke ve kimliğe dayanan "ayrışmaya" kanmamalıdır.

Neden mi?

Şeyh Edebali'nin Osman Gazi'ye öğüdünde ne der.

"Güçlüsün kuvvetlisin, akıllısın, kelamcısın.

Bunları nerede, nasıl kullanacağını bilmezsen,

Sabah rüzgârında savrulup gidebilirsin.

Öfken, nefsin bir olup aklını yener.

Daima sabırlı, sebatlı ve iradene sahip olasın.

Dünya senin gözlerinin gördüğü gibi büyük değildir.

Unutma ki!

Yüksekte yer tutanlar aşağıdaki kadar emniyette değildir.

Ey oğul, Beysin;

Bundan sonra öfke bize, uysallık sana;

Güceniklik bize gönül almak sana;

Suçlamak bize, katlanmak sana;

Acizlik bize, yanılgı bize, hoş görmek sana;

Geçimsizlik, çatışmalar, uyumsuzluklar, anlaşmazlıklar bize, adalet sana;

Kötü söz, şom ağız, haksız yorum bize, bağışlamak sana.

Bölmek bize, bütünlemek sana;

Şunu da unutma:

İnsanı yaşat ki devlet yaşasın"

Tahterevalli siyaseti yapıp,

Kayıkçı kavgasına tutuşanlara ithaf olunur.