Suya yazı yazmak mı, tarihe not düşmek mi?

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakanlığı döneminde 12 yıl suya yazı yazmıştır.

Başbakan Davutoğlu AKP geleneğini devam ettirerek suya yazı yazma ısrarındadır.

Oysa devlet adamları suya yazı yazmaz, tarihe not düşerler.

Sorumlu siyasetçi, ülkesinin ve milletinin huzurunu önemser, vefakârlıktan ve fedakârlıktan asla vaz geçmez.

Suya yazı yazanların aksine, Devlet Bahçeli tarihe not düşmüş, sosyal sorumluluk sahibi bir siyasetçi ve devlet adamı olarak, milli ve ahlaki vazifelerini yerine getirmiştir.

Devlet Bahçeli parlamenter sistem dediğinde, suya yazı yazanlar başkanlık sistemi demiştir.

Devlet Bahçeli bin yıllık kardeşlik dediğinde, suya yazı yazanlar 36 etnik kimlik demiştir.

Devlet Bahçeli önce ülkem, sonra partim, sonra ben dediğinde, suya yazı yazanların istikamet ve uygulamaları, önce ben, sonra partim, sonra ülkem olmuştur.

Devlet Bahçeli terörle mücadele derken, suya yazı yazanlar müzakere demiştir.

Devlet Bahçeli milli kalkınma derken, suya yazı yazanlar partizanca kalkınmayı öncelediler.

Devlet Bahçeli paylaşan devlet dediğinde, suya yazı yazanlar sadaka dağıtan devlet demiştir.

Devlet Bahçeli Türk Bayrağının yerini en yüksekte tarif ederken, suya yazı yazanlar indirilmesine engel olamamıştır.

Devlet Bahçeli etkili dış politika derken, suya tazı yazanlar dış politikadaki etki alanımızı kaybetmişlerdir.

Devlet Bahçeli Milliyetçi Hareket hiçbir dış etkinin lütfuyla iktidar arayışına girmeyecektir dediğinde, suya yazı yazanlar Washington seferleri düzenlemiştir.

Her şey Türk milletinin ve insanlık âleminin gözü önünde olmaktadır.

Bilinmelidir ki tarih kimseye torpil yapmaz.

Biz tarihe not düşmeye devam edeceğiz, isteyen suya yazı yazmaya devam edebilir.