MHP Genel Başkan Yardımcısı Oktay Öztürk, "FETÖ ve PKK'nın avucuna düşmüş CHP'ye, HDP'ye, İP'e ve diğer yedeklere sesleniyorum; MHP'nin hayal ve hedefleri sizlere büyük gelir, nitekim ucuz bedende pahalı kumaş durmaz, duramaz, yakışmaz, yakışamaz. Stajını Kandil'de yapıp, kariyerini FETÖ'yle sürdürmeye çalışanları, Türk düşmanlarının muavini olmaya çabalayanları 3 Kasım 2019'da Türk milleti silkeleyecek." değerlendirmesinde bulundu.

Öztürk, yaptığı yazılı açıklamada, siyasetin, ülkeyi yönetmenin altın anahtarı olduğunu, ciddiyet, tecrübe, cesaret, fedakarlık, seviye, ahlak ve erdem gerektirdiğini belirtti.

Öztürk'ün açıklaması şu şekilde:

Siyaset, ülkeyi yönetmenin altın anahtarıdır. Bu özelliği ile ciddiyet ister, tecrübe arar. Cesaret ve fedakârlık gerektirir. Seviye, ahlak ve erdem siyasetin vazgeçilmezidir. Türkiye’nin ana muhalefet partisi CHP, bu temel özelliklerden habersiz olduğu gibi, karalama, yalan, kumpas, iftira ve ihanet üzerinden siyaset üretmeye ve bu hazin tablo üzerinden başarı aramaya çalışmaktadır. MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin ülke ve millet menfaatlerini esas alan, çözüm ve çare üreten politikaları karşısında adeta çılgına dönmüş durumdalar.

siyaset yapan herkesin, bulduğu ilk mikrofona hiçbir ölçüye uymadan gevezelik etmesi, ciddiyetsizliğin, erdemsizliğin, küstahlığın ve iftiranın her türüne başvurması, çok hazin bir durumdur. Tecrübesizliğini gevezelikle, art niyetlerini karalamalarla örtmeye çabalayan sözde parti sözcüleri, bırakın siyaset üretmeyi, her geçen gün adamlık vasfını kaybetmeye devam etmektedirler. Fikir üretemeyecek kadar korkak, fedakârlık yapamayacak kadar ürkek oldukları için, bu zavallı hallerini gevşek ağızlarını devreye sokarak telafi etme gayretindeler.

Siyasi ahlak açısından, bir siyasi parti genel başkanını başka bir partinin alt seviye elemanlarının beğenmeme hakkı vardır, eleştirme hakkı da vardır, lakin iftira etmek ve hakarete varan laflar söylemek erdemsizlik ve ahlaksızlığın diğer adıdır. Milliyetçi Hareket Partisi bu konuda “erdem ve ahlak” kurulduğundan bu yana sürekli ders vermekte ve vermeye devam etmektedir.

Bu bağlamda; CHP milletvekilleri ve yöneticilerinden bazılarının partimize ve genel başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’ye yönelik söz ve davranışları bağını koparmışçasına saldırmaları tarafımızdan üzüntü ve öfkeyle izlenmektedir. Sayın genel başkanımızın izlediği siyaset ve onun sonuçları açıktır, nettir. Türkiye’yi milli eksene çekme mücadelesi ve bu uğurda ortaya koyduğu emek ve siyasi fedakârlık ülkemizin ekseri çoğunluğu tarafından takdir görürken, içine PKK-FETÖ kaçmış siyaset şarlatanlarının anlamasını zaten beklemiyoruz. Belli ki CHP’de bir genel başkan krizi vardır, aksi takdirde cumhuriyetle yaşıt bir siyasi partide, büyümesini tamamlayamamış birilerinin ortaya salıverilmesi pek de akla uygun gelmiyor. CHP’nin bir genel başkanı varsa partisindeki bu ve bu gibi ahlaksızlıklara müdahale etsin yok eğer yönetimini birileriyle paylaştıysa kamuoyuna deklere etsin.

CHP Grup Başkanvekili sıfatı taşıyan Özgür Özel isimli zat, MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin sözlerini çarpıtmayı özel bir görev edinmiş durumdadır. Bu şahsın ne kalibresi, ne tecrübesi, ne de adamlığı Sayın Bahçeli’nin sadakası dahi olmayacak seviyededir. Sayın Bahçeli’nin ülkenin geleceğine parlak bir ufuk açan değerlendirmeleri karşısında kelimenin tam anlamıyla bir çıldırmışlık psikoloji ile kendini kaybetmiş şekilde önüne uzatılan her mikrofona yalan ve iftira saçmaktadır. Özgürlüğü hakaret ve iftiraya dayalı özel mülkiyeti zanneden bu şahsiyet, Sayın Genel Başkanımızın “Alan aldı, satan sattı” sözünü çarpıtarak milletin aklıyla alay etme cüreti göstermiştir. Alanı da satanı da görmek için 16 Nisan referandum sonuçlarına bakması yeterli olacağı halde, güya kelime oyunu yapmaya çabalaması, içine düştüğü zavallılığın acı bir tezahürüdür. Sayın Genel Başkanımızın açıklamaları karşısında CHP’nin siyaseten tasfiye olması karşısındaki çaresizliğin nasıl bir çıldırmışlık doğurduğunu, Türk milleti ibretle izlemektedir.

MHP’yle yatıp MHP’yle kalkanları özenle ve dikkatle takip ediyoruz. Bazı kalem sahiplerine, televizyon yorumcularına, ipsiz sapsızlara, FETÖ kalıntılarına, CHP’li tetikçilere pabuç bırakmayacağız. Çıldırmış gibi bağırış çağırışlar Sayın Genel Başkanımızın taşı doğru yere attığının en açık ispatıdır ve bu durum bizlere büyük huzur vermektedir. Sayın Genel Başkanımızın da dediği gibi bu kudurmuşların aşıları, inşallah 2019’da sandıkta yapılacaktır.

“Her ne kadar bir ümidimiz olmasa da, biz yine de kendilerine biraz adam olmalarını tavsiye ediyor, eğer kırıntısı varsa vicdanlı olmaya çağırıyoruz.

Sayın Genel Başkanımızın ifadeleriyle FETÖ ve PKK’nın avucuna düşmüş CHP’ye, HDP’ye, İP’e ve diğer yedeklere sesleniyorum; Milliyetçi Hareket Partisi’nin hayal ve hedefleri sizlere büyük gelir, nitekim ucuz bedende pahalı kumaş durmaz, duramaz, yakışmaz, yakışamaz. Stajını Kandil’de yapıp, kariyerini FETÖ’yle sürdürmeye çalışanları, Türk düşmanlarının muavini olmaya çabalayanları 3 Kasım 2019’da Türk milleti silkeleyecek, alayını birden cüruf niyetine süpürüp atacaktır. PKK’nın CHP’ye umut bağlaması, el sallaması pahalıya mal olacaktır.

Milli ittifak Türk milletinin karar ve iradesidir; Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Türk milletinin tercih ve takdiridir, meşale yanmış, gelecek hamd olsun aydınlanmıştır. CHP’li sözcüler, yardakçı közcüler, düşmana gözcülük yapanlar, hepinize geçmiş olsun, hepinize uğurlar olsun.”

Siz yine de PKK’lıların düğünlerinde oynayın, ölülerinde de ağlamaya devam edin.