Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde "Engelli Vatandaşların ve Devlet Korumasından Yararlanmış Gençlerin Kamu Kurumlarına Yerleştirilmesi Töreni"nde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Önümüzdeki dönemde de, bu ülkede tek bir sahipsiz vatandaşımızı, muhtaç insanımızı bırakmayana kadar çalışmalarımızı sürdüreceğiz." dedi.

"Yetimine, garibine, mağduruna, mazlumuna sahip çıkmayan devlet, bizim gözümüzde devlet değildir. Aynı şekilde vatandaşını güven ve huzur içinde tutmayan, çalışması, üretmesi, refahını yükseltmesi için imkan sağlamayan devlet de bizim nazarımızda devlet değildir." ifadelerini kullanan Başkan Erdoğan, konuşmasında şunları kaydetti:

"Türkiye'nin geçtiğimiz 16 yıldaki başarı hikayesi, sadece milletimizin kazanım hanesine yazılmakla kalmamıştır. Bu başarılar aynı zamanda bölgemizde ve dünyada yüzlerce milyon insan için de bir umut, ışık olmuştur. Zalimlerin pençesi altında inleyen mazlumlar, Türkiye'nin dik duruşuna, yükselişine, vakarına bakarak bir silkiniş, diriliş heyecanına kapılmışlardır. Yokluk, yoksulluk, yoksunluk içinde kıvranan garipler, ülkemizin geldiği refah seviyesini örnek almışlardır. Özgürlük kavgası veren nice toplumlar, Türkiye'nin yedi düvele karşı yürüttüğü mücadeleden aldıkları feyzle cesaretlerini katlamışlardır."

"Suriye'de mesele özgürlük ve toprak bütünlüğü meselesidir"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye'de meselenin özgürlük ve toprak bütünlüğü meselesi olduğunu belirterek, "Suriye Araplarını DEAŞ'ın eline bırakmadığımız gibi Suriye Kürtlerini de PKK/PYD'nin zulmüne terk etmeyeceğiz." dedi.

"Türkmenler zaten öz kardeşlerimiz, elbette onların güvenliği ve huzuru bizim meselemizdir." ifadelerini kullanarak şunları kaydetti:

"Suriye'deki Arapların güvenliği ve huzurunu kendi meselemiz olarak görüyoruz. Kürtlerin sorununu kendi meselemiz olarak görüyoruz. Şu anda biz Suriye'de niye varız? Oradaki Arap kardeşlerimizin özgürlüğünü kendilerine iade için, Kürt kardeşlerimizin özgürlüğünü kendilerine iade için, yoksa terör örgütlerinin değil."