AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, 24 TV canlı yayınına katılarak, gündeme ilişkin soruları yanıtladı. 

Almanya'nın Hanau kentinde iki iş yerine düzenlenen silahlı saldırıya ilişkin soru üzerine Kurtulmuş, Hanau'nun Türklerin yoğun yaşadığı bir bölge olduğunu ve saldırıda Türk vatandaşlarının da hayatını kaybettiğini söyledi.

Kurtulmuş, "Son derece vahim bir saldırı. İşin bir ırkçılık boyutu var mıdır? Öyle görünüyor, ilk şüpheler, ilk bulgular o yönde bir işareti ortaya koyuyor." ifadesini kullandı.

Avrupa'nın uzunca bir süredir İslam karşıtlığı, yabancı ve göçmen düşmanlığı üzerinden bunun özel bir yansıması olarak Türk ve Türkiye karşıtlığı üzerinden bir siyaset dalgasının geliştiği coğrafya haline geldiğini söyleyen Kurtulmuş, "Yükselen ırkçı dalga, aslında en büyük zararı Avrupa halklarına veriyor." dedi.

Kurtulmuş, benzer hareketlerin devam etmesi halinde bir süre sonra Avrupa'nın merkez siyasetinin zehirleneceğini ve Avrupa'da esas ana akım siyasetin aşırı ırkçılık olmaya başlayacağını belirterek, bunun Avrupa için büyük bir felaket olacağını dile getirdi. 

"Propaganda yapıyorlar"
Gezi Parkı odaklı olaylara ilişkin davada beraatine ve tahliyesine karar verilen Anadolu Kültür AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Osman Kavala'nın, 15 Temmuz darbe girişimi soruşturması kapsamında tutuklanması ve Avrupa'nın buna gösterdiği tepkiye ilişkin soruyu yanıtlarken de Kurtulmuş, yeni bir hukuki süreç başladığını, süreçle ilgili yönlendirici bir şey söylemek istemediğini ifade etti.

Kavala ismi üzerinden Türkiye'yi, hükümeti bir şekilde köşeye sıkıştırmak isteyen bazı uluslararası çevreler olduğunu gördüklerini belirten Kurtulmuş, "Kavala üzerinden bir propagandanın oluşturulduğunu, Türkiye'nin yargısına karşı, Türkiye'nin hükümet sistemine karşı, hatta Türkiye demokrasisine karşı bir propaganda unsuru haline getirildiğini düşünüyoruz. Bizim için Kavala meselesi şu anda ikinci dosyadan dolayı devam eden bir hukuki sürecin bir parçasıdır. Biz onu bir siyasetin parçası olarak görmeyiz." diye konuştu.

Avrupa'nın konuya verdiği tepkinin hatırlatılması üzerine Kurtulmuş, "Onlar süreci siyasallaştırmak istiyorlar ve bu isim üzerinden propaganda yaparak, yani bilinen bir isim olduğu için propagandasının daha kolay olduğu, daha kolay burada hükümet karşıtı, yargı karşıtı, Türk demokrasisi karşıtı sözlerin söylenebileceğini zannettikleri bir alan oldukları için bunun üzerinden tabiri caizse bu ismi köpürterek bir propaganda yapıyorlar." değerlendirmesinde bulundu.

Darbe iddiaları
Darbe tartışmalarının reel bir zemininin olup olmadığına ilişkin soru üzerine Kurtulmuş, şunları kaydetti:

"Hayır yok. Halkımız bu konuda rahat olsun. 15 Temmuz, 72 düvele göstermiştir ki bu aziz millet öyle 3-5 çapulcu darbeciye pabuç bırakacak bir millet değildir. Tankların önüne insanların nasıl yattığını hepimiz biliyoruz. Genelkurmayın önünde o vücudu parçalanmış ağır yaralı vatandaşlarla darbe akşamından sonra konuştuklarımızı hatırlıyorum. Bu millet nasıl 15 Temmuz'da canı pahasına direndiyse bundan sonra hangi darbe heveslisi serseri çıkarsa çıksın perişan eder. Şu konuda da uyanık olmak lazım. Türkiye'nin güzel bir lafı var. Su uyur düşman uyumaz. Millet tarafından iktidara getirilemeyeceğini düşünen birileri sakın ha bu tür uluslararası alanda köpürtülen darbe sözlerine destek vermesin. Bütün partilerin, bu darbe söylentilerini kenara atıp işimize bakmamız lazım. Ana muhalefet partisi başta olmak üzere bütün partiler bu konuda çok açık bir tavır içerisinde olmalıdır. Türkiye'de yönetimin nasıl değişeceğinin yolu bellidir, o da sandıktır. Darbe ile hiçbir antidemokratik gücü, hiçbir emperyalist uşağına bu memlekette izin verilmeyecektir."

İlker Başbuğ'un açıklamaları
Emekli Genelkurmay Başkanı Başbuğ'un açıklamalarının sorulması üzerine Kurtulmuş, "Bunu bir FETÖ işiymiş gibi göstermek son derece sakıncalıdır, millet iradesine haksızlıktır, milletvekillerinin iradesine haksızlıktır." ifadesini kullanarak, şöyle devam etti:

"FETÖ o zaman böyle bir şeye destek vermiş olabilir o ayrı bir şey ama bu sivil siyasetin destek verdiği bir şey sivil siyasetle büyük bir konsensüs ile ortaya çıkmış olan bir karar ve milletin vekilleri Türkiye Büyük Millet Meclisinde karar almış bunu yasalaştırmış adımlar atılmış. Gerçekten son derece olumlu sonuçlar alınmış bunun üzerinden bir FETÖ tartışması açmak son derece talihsizliktir." 

"Vatandaşlarımız rahat olsun"
Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ve AK Parti'nin FETÖ ile mücadelesinin sürdüğünü vurgulayarak, "Nerede varsa kim varsa bunların hepsini temizlemek için devlet bunu bir devlet politikası haline getirmiş vaziyette sonuna kadar gidilecektir. Vatandaşlarımız rahat olsun, nerede hangi FETÖ'cüler varsa hangi etkiyi hala bugün sürdürüyorlarsa onlar ortadan kaldırılacak ve devlet bütünüyle bu örgütten temizlenecek." dedi.

"Çalışma belli bir noktaya geldi"
Kurtulmuş, CHP'nin İş Bankası'ndaki hisselerine ilişkin soru üzerine, şunları kaydetti:

"Bununla ilgili çalışma belli bir noktaya geldi. Hukukçular son çalışmaları yapacaklar. En doğru düzenleme neyse onu getirip bu düzenlemeyi gerçekleştireceğiz. Önce vatandaşlarımızın da anlaması için şunu söylemek isterim; mevcut yasalarımıza göre hiçbir siyasi partinin ticaret yapması mümkün değildir. Ticaret yapmaktan kasıt, sadece şu bardağı alıp satmak değildir. Herhangi bir şirkete ortak olmak, herhangi bir şirketin yönetiminde bulunmak bunlar da ticaret yapmanın bir faslıdır. 

Cumhuriyet Halk Partisinin ya da bir başka partinin herhangi bir şirketin yönetim kurulu üyesi olması orada yönetici olması orada ticarete konu olan bir şirketin yönetiminde bulunması yasal olarak mümkün değildir. Ama filhakika gerçekte baktığınız zaman Cumhuriyet Halk Partisi, İş Bankası yönetim kuruluna, yönetim kurulu üyelikleri vermiştir. Geçmişte birkaç sefer bu düzenleme yapılmış yani Demokrat Parti, bunun hukuka aykırı olduğu öne sürülerek Cumhuriyet Halk Partisinin bu hisselerinin bir şekilde devredilmesi gündeme gelmiş, aynı şekilde 12 Eylül darbesinden sonra bu gerçekleştirilmiş. Çok uzun bir tartışma."