Yeşilay Genel Başkanı Prof. Dr. Mücahit Öztürk, Yeşilay olarak temel hedeflerinin, sağlıklı yaşam bilincini toplum merkezine oturtmak olduğunu ifade ederek, "İnsanın yaşadığı çevrenin değişmesi, doğanın değişmesi, yediklerimizin değişmesi ve benzeri gelişmeler bile bizi etkiliyorken, zararlı maddeler ve zararlı birtakım faaliyetlerle uğraşmak sağlık açısından çok büyük tehdit oluşturuyor. Biz de bu amaç ve vurguyla eğitimlerimizi planlıyoruz." dedi.

Bağımlılıkla mücadele amacıyla 1920 yılında kurulan Yeşilay Cemiyeti, tütün, alkol, uyuşturucu maddeler, kumar ve teknoloji bağımlılıklarının çözümü için çalışmalarını aralıksız sürdürüyor.

Yeşilay Genel Başkanı, Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzmanı Prof. Dr. Öztürk, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Yeşilay'ın herkes için farklı anlam taşıdığını, ancak, mücadele ettiği alanlar itibarıyla çok önemli bir görevi olduğunu ifade etti.

Yeşilay'ın temel hedefinin, insan sağlığına hizmet etmek ve sağlıklı bireyler oluşturmak olduğuna dikkati çeken Öztürk, "Bizim beş ana başlıkta mücadelemiz var. Uyuşturucu maddeler, tütün, alkol ve buna daha sonradan eklenen teknoloji ve kumar. Bu beş maddeye bakarak Yeşilay için, insan beden ve ruh sağlığını bozan, insan aile ve sosyal yapısını deforme eden alışkanlıklar üzerine mücadele eden çok önemli bir halk sağlığı kuruluşudur diyebiliriz." diye konuştu.

Prof. Dr. Öztürk, Yeşilay olarak temel hedeflerinin, sağlıklı yaşam bilincini toplum merkezine oturtmak olduğunu anlatarak, şöyle devam etti:

"İnsanın yaşadığı çevrenin değişmesi, doğanın değişmesi, yediklerimizin değişmesi ve benzeri gelişmeler bile bizi etkiliyorken, zararlı maddeler ve zararlı birtakım faaliyetlerle uğraşmak sağlık açısından çok büyük tehdit oluşturuyor. Biz de bu amaç ve vurguyla eğitimlerimizi planlıyoruz. Bu anlamda geniş çerçevede Yeşilaycılık dediğimizde, sağlıklı yaşamı öngören ve bunu isteyen geniş bir kitleden bahsediyoruz. Yeşilay, 1920 yılından bu yana bağımlılıkla mücadele eden bir sivil toplum kuruluşu. Yeşilay'ın diğer ülkelerde benzer amaçla kurulan sivil toplum kuruluşlarından önemli bir farkı var: Tüm bağımlılıklarla mücadele etmesi. Dünyanın birçok ülkesinde uyuşturucu, alkol ve tütünle mücadele eden sivil toplum kuruluşları var. Ama bunların hepsi ayrı ayrı kuruluşlar. Biz 1920’de alkol bağımlılığı mücadelesi ile başlayan süreçte bilinçlendirme amaçlı kurulmuş bir sivil toplum kuruluşuyduk. Ama giderek bu mücadele alanını genişlettik. Hangi görüş ve ideolojide olursa olsun sağlıklı yaşamak isteyen hiç kimse, Yeşilay’ın temel ilkelerine 'hayır' diyemez."

- "Yeşilay şubelerinin amacı, insanımızla buluşmak"

"Ben Yeşilaycıyım" demenin "Ben sağlıklı yaşamak istiyorum" demekle eş anlamlı olduğunu aktaran Öztürk, bugün Yeşilay'ın 101 şubesiyle Türkiye’nin her yerinde çalıştığını, ülkemizde Yeşilay şubesi olmayan çok az il bulunduğunu, 6 ay içinde tüm illerimizde ve İstanbul'un tüm ilçelerinde Yeşilay şubelerinin aktif olarak çalışacağını bildirdi.

"Yeşilay ne yapıyor" diye sorulara muhatap kaldığını kaydeden Prof. Dr. Öztürk, "Yeşilay şubelerinin asıl amacı bizim insanımızla buluşmak. Gerek sivil toplum kuruluşları ile birlikte oluşturdukları faaliyetlerle gerek yerel yönetimlerle kurduğu ilişkilerle bütün amaç oradaki bireyleri, o ildeki insanımızı faaliyetlerle buluşturmak. Bununla ilgili temel projelerimiz var. Milli Eğitim Bakanlığı işbirliği ile yaptığımız faaliyetler var, Yeşilay haftasında aktif gerçekleştirdiğimiz projelerimiz var. Bunların hepsinde bu teşkilatlarımızın da desteğini alıyoruz. Yeşilay sadece İstanbul ve Ankara’da değil, Türkiye’nin her yerinde yer alıyor. Eğitim, bilinçlendirme ve sokak faaliyetleri ile kendini gösteriyor." dedi.

Öztürk, "Bağımlılıkla mücadelede ilk aklınıza gelen kurum hangisidir?" diye sorulduğunda vatandaşların yüzde 68'inin "Yeşilay" cevabını verdiğini belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Yüzde 68 iyi bir oran. Ancak biz bunun faaliyetler alanında da aynı şekilde olması için çaba gösteriyoruz. Yeşilay’a bağlı birim olan Yeşilay Danışmanlık Merkezlerinin (YEDAM) çalışmalarının da insanlarımızın aklına gelmesini istiyoruz. Bununla ilgili olarak da özellikle iletişim faaliyetlerine önem veriyoruz. Hedefimiz, Yeşilay'ın ne yaptığını ve insana nasıl dokunduğunu halka anlatabilmek. Bugüne kadar bütün faaliyetlerimiz genellikle bilinçlendirme, koruyuculuk ve farkındalık oluşturma amaçlıydı. Bundan sonra bağımlı bireylerin topluma kazandırılması ve psiko-sosyal rehabilitasyonunda da yer alarak insanımızla tam olarak buluşmak amacındayız. Merkezlerimizde tıbbi tedavisi tamamlanmış veya devam etmekte olan ama psiko-sosyal desteğe mutlaka ihtiyacı olan bağımlı bireylerin bu isteklerinin Yeşilay tarafından ücretsiz olarak sağlanması konusunda büyük bir çabamız var."

Öztürk, etkin şekilde sürdürdükleri bu çalışmaların, Yeşilay'ın bilinirliliğini daha da arttıracağına inandığını ifade etti.