Doç. Dr. Doğan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kalp ve damar hastalıklarının, erkekler ve kadınlar için başlıca ölüm nedeni olduğunu belirterek, kış mevsimiyle soğuyan havanın kardiyovasküler sistem üzerindeki özel etkisine dikkat etmenin önemli olduğunu söyledi.

"Sıcaklık düştükçe kalp krizi, göğüs ağrısı ve kalple ilgili diğer sorunların görülme sıklığı artar." diyen Doğan, soğuk havanın kardiyovasküler sisteme etkilerini şöyle anlattı:

"Soğuk havanın etkisi ile kan damarlarında büzüşme ve daralma olur. Bu daralma kalp ve damar sisteminde bazı sorunlara neden olur. Kalp vücuda oksijen bakımından zengin kanı pompalamak için daha fazla çalışmak zorunda kalır. Koroner arterlerde daralma omuzlara, kollara veya boyuna da yayılabilen göğüs ağrısına neden olabilir. Kan basıncı yükseltir. Kalp yetmezliği olan kişilerde semptomların aniden kötüleşmesine, hastaneye yatma riskini ve hatta ölüm riskini arttırır. Ritim bozuklukları, düzensiz ritim (atrial fibrilasyon) riskini arttırırır. Kanda pıhtılaşma eğilimini arttırarak kalp krizi, inme ve akciğer pıhtısı riskini arttırır. Kalp hastalığınız varsa, soğuk hava tehlikeli ve hatta yaşamı tehdit edici olabilir. Soğuk bir ortamdaysanız riskinizi azaltabilecek önlemleri aldığınızdan emin olun."

- "Kış aylarında da sıvı tüketimine dikkat"

Hipoterminin, alışılmadık bir süre boyunca soğuk havaya maruz kalındığında, vücut ısısının tehlikeli derecede düştüğünde ortaya çıktığını ve kardiyovasküler sistem için başka bir risk olduğunu ifade eden Doğan, şunları kaydetti:

"Hipotermi, kalbin, sinir sisteminin ve diğer organların yanlış çalışmasına neden olur ve kalp yetmezliğine veya ölüme yol açabilir. Hipotermi semptomları arasında zayıf nabız, konuşma bozukluğu, titreme ve kafa karışıklığı bulunur. Soğuk havada yapılan bahçe işleri, koşma veya koşu gibi açık havada egzersiz programları veya hızla koşuşturma, kardiyovasküler riski artırabilecek aktivitelerdir. Bir kişi fiziksel aktiviteye alışık değilse, soğuk hava, tüm bu aktiviteleri potansiyel olarak tehlikeli kılar. Soğuk havanın kalp ve damar sistemi üzerindeki etkilerini azaltmanın yolları vardır. Öncelikle, düzenli fiziksel muayeneler yaptırılarak hali hazırda herhangi bir sorun olup olmadığının bilinmesi gereklidir. Ayrıca, herhangi bir açık hava egzersiz programına başlamadan veya devam etmeden önce bir doktor veya kardiyolog ile görüşmeniz tavsiye edilir. Bu kontrollerden sonra alınacak basit tedbirler sağlıklı bir kış mevsimi geçirmemize yardımcı olacaktır."

Doç. Dr. Cem Doğan, soğuğa maruz kalmanın, soğuk havada geçirilen zamanın sınırlandırılmasını ve dışarı çıkılacaksa sıkı giyinilmesini, özellikle baş, boyun ve ellerin örtülmesini, zorunlu olarak yapılan aktivite ve egzersizlerin molalar vererek ve daha düşük bir tempoda yapılmasını, rüzgarlı havalarda yapılan aktivitelerde temponun düşürülmesini, aşırı terlememeye ve susuz kalmamaya dikkat edilmesini önerdi.

Sıkı giyinip, ardından fiziksel aktiviteye başlamanın aşırı ısınmaya ve terlemeyle su kaybına neden olabileceğini ifade eden Doğan, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Soğuk havada azalan susama hissiyle vücutta susuz kalmayla ilgili şikayetler oluşabilir. Bu şikayetler özellikle kalp hastalığı olan kişilerde daha belirginleşir. Kış aylarında da sıvı tüketimimize dikkat ederek bu sorunların önüne geçmiş oluruz. Grip aşısı olun. Kış ayrıca, soğuk havanın ve iç mekanda ısınmanın getirdiği düşük nem nedeniyle grip olma şansınızı artırır. Grip, kalp hastalığı olan herkes için potansiyel olarak tehlikelidir. Özellikler riskli grupta olan hastalarda grip aşısı yapılmalı, grip geçirilmesi durumunda mutlaka ilaç tedavileri öncesi doktora danışılması önem arz eder. Alkol içmeyin. Alkol yalancı bir ısınma algısına neden olur ve soğuk havanın etkilerinden korunmamızın önüne geçer. Ayrıca dışarıdaki aktiviteden hemen önce kahve içmek gibi, soğuk havalarda sigara içmek de özellikle tehlikelidir. Her ikisi de kan basıncını ve kalp atış hızını artırır. Soğuk hava, fizyolojik bir stres nedenidir."