Rabbim verdikçe veriyor!

AKP içindeki gerilim ve çatlak,

Kim ne derse desin "gizlenebilme" eşiğini aşmıştır.

O nedenle, "rabbim verdikçe veriyor" mu desem,

"AKP bağırsaklarını temizliyor" mu desem bilemedim.

Şaşırdım kaldım.

Tıpkı "Yumurta mı tavuktan çıkar",

Yoksa "Tavuk mu yumurtadan" misali?

Ama bildiğim ve gördüğüm bir şey var ki,

O da Pandoranın kutusunun açıldığıdır.

Yani cinler ve cinlik yapanlar şişeden çıkmış,

"AKP'nin takkesi düşmüş, keli görünmüştür."

*

Arınç ve Gökçek'in karşılıklı suçlamalarına,

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "çözüm" sürecine ilişkin,

Milliyetçilik oynayıp hükümete attığı "göstermelik" fırçalara bakınca,

İnsan ister istemez,

"Memleketin çivisini gerçekten çıkardılar" demekten kendisini alamıyor.

Çünkü ne AKP...

Ne PKK...

Ne HDP...

Ne İmralı Apo'su...

Ne de Kandil ve Erbil millete doğruyu söylemiyorlar.

*

Türkiye tarihi kırılma noktasındadır.

AKP ise Türk demokrasisinin karnında çatlayıp,

Bünyeyi zehirleyen bir cenin haline dönüşmüştür.

"Kürt sorununu bitirmek için baldıran zehri içerim" diyerek,

Ülkeye Kürtçülük tohumları eken Erdoğan,

Atı alan Barzani ve PKK Kürdistanı geçtikten sonra,

"Kürk sorunu yoktur" diyerek bizimle açıkça alay etmektedir?

*

Neymiş efendim "izleme heyetini" kabul etmiyormuş.

Peh, peh, peh...

13 yıldır "kefen giydim" diyerek ısrarla sürdürdüğün sürecin adı ne?

"Kürt meselesi, açılım, çözüm, barış süreci" hangisi?

Kaldı ki bu süreç gerçekten yürüyor mu?

Güvenlik güçleri Güneydoğu'da ki rutin yol kontrollerine son vermiş...

Kışlalarda ki teyakkuz halini düşürülmüş...

Karakol inşaatları durdurulmuş...

TSK "dostlar alışverişte görsün" misali sınır nöbetine durrmuş...

İktidardan izinsiz talim atışı bile yapamayan ordumuz, seçim öncesi bomboş dağları göstermelik bombalamaya başlamış...

Sen hala izleme komitesine karşıyım diyorsun.

Ve Sayın Cumhurbaşkanı sende biliyorsun ki,

Bugüne kadar yeni çatışmalar yaşanmadıysa,

Bu senin Güneydoğu'daki hâkimiyetten devlete el çektirmenin sonucudur.

*

PKK'nın canını azıcık acıt bakalım!

Neyle karşılaşacağını hayal bile edemezsin.

Senin anlayacağın, müdafaayı rölantiye alıyorsan,

Kurşun sıkacağın yerde, sadece dişini sıkıyorsan...

Elbette süreç yürür.

Hem de öyle bir yürür ki, bu sessizliğe sen bile şaşarsın.

Ve şunu bil ki,

Bir süredir devam eden suskunluğun sebebi sadece fırtına öncesi sessizliktir.

Ama sen bir aksilik olmasın diye, bunlara bile bile göz yumuyorsan,

Bunun adına açılım...

Bunun adına süreç...

Bunun adına çözüm...

Bunun adına barış diyemezsin.

Buna desen desen "Dilsiz şeytanlık" dersin.