Neyinize inanalım sizin?

Acı eşiği geniş bir milletiz.

Zonguldak gibi…

Gölcük gibi…

Afyon gibi…

Reyhanlı gibi…

Soma, Mecidiyeköy, Ermenek gibi

Her an ulusal yas ilan edecek bir felaket varken

Aynı tas, aynı hamam devam eder her şey.

*

Hatırlayın lütfen,

30 Mart Yerel seçimlerinde,

Trafoya giren kedilere rağmen,

53 milyon oyu 3 saate sayan devlet,

Soma’da göçük altında kalan 301 madenciyi günlerce sayamamıştı,

Ancak gel gör ki, geçen zaman içinde Soma’yı unutturmayı başarmıştı.

Tıpkı üç beş hafta sonra unutturacağı,

18 işçimizi çamurlu suyla boğan Ermenek faciası gibi.

*

Tıpkı teröre kurban verilen milyonlarca can…

Depremde yok olan binlerce hayat…

Tersanede, dershanede, hastanede yiten yüzlerce yaşam…

Dere yatağında sele kapılan onlarca insan gibi.

Deveye sormuşlar;

“Neden boynun eğri” diye.

Deve de yanıtlamış;

“Nerem doğru ki kardeşim” diye.

*

Şimdi bizde İktidar sahibi Muktedirlere soruyoruz.

"Nereniz doğru, neyinize inanalım sizin" diye.

Çünkü…

Din-Diyanet dediniz, Bakara makara çıktı.

Açılım-Çözüm-Barış dediniz, Özerklik çıktı.

Asker ve Polis şehitlerimizin ardından “PKK’dan misliyle hesap soracağız” dediniz, Memleketin dört bir yayından Kobani bahanesi ile “isyan ve ayaklanma provası” çıktı.

Beraber yürüdük-Ne istedilerse verdik dediniz, Paralel çıktı.

O kadar Köprü-Yol yaptık dediniz, sıfırlanamayan yolsuzluklar çıktı.

Ayakkabı kutusu dediniz, içinden milyon dolarlar çıktı.

Reza Zarrab’a “Hayırsever işadamı” dediniz, 17-25 Aralık operasyonlarının en büyük rüşvetçisi çıktı.

*

Yetmedi,

Savcılığını üstlenerek yatak odalarına kadar girdiğiniz TSK mensuplarını linç ederek;

Ergenekon terör örgütü dediniz, Kumpas çıktı.

Esat Kankam dediniz, diktatör Eset çıktı.

“Libya’da NATO’nun ne işi var” dediniz, bir baktık “radar üssü” bahanesiyle Malatya Kürecik ’ten NATO çıktı.

Israil’e rest çekip “One Munit” dediniz, ancak gördük ki İsrail savaş uçaklarına benzin taşıyan “gemicikleriniz” çıktı.

Kader fıtrat dediniz, Somadan 301 cenaze çıktı.

“Analar ağlamayacak” dediniz, ihmal ve tedbirsizliğiniz yüzünden “Maden, Asansör, Baraj, Köprü, Göçük, Tersane kazaları, vs.” birçok olayda gözyaşları sel olan analar çıktı.

*

Bitmedi;

Başka partilerden AKP’ye katılan Belediye Başkanı ve Milletvekillerini “Milli kahraman” ilan ederken,

“Hırsız var” diye bağıran kendi milletvekilleriniz sizin değiminizle “Milli İrade Hırsızı ve Tuzluk” çıktı.

Miting meydanlarında “Bayrak inmez” dediniz, Diyarbakır başta bu söyleminiz tek kelimeyle “fos” çıktı.

“Fiberden bir heykeli ne kadar abarttınız” dediniz, Sözde PKK şehitliğinden kanlı teröristin heykeli çıktı.

Ben olsam asardım dediniz, İmralı Canisi müzakere arkadaşınız çıktı.

Öcalan’la görüşen “şerefsizdir” dediniz, şerefli ve şerefsiz ortaya çıktı.

Polis, HSYK, AYM “Türkiye’nin bağırsaklarını temizliyor” dediniz, onlar size göre AKP’ye tuzak kuran “darbeciler” çıktı.

Say say bitmez sizin eğrilikleriniz.

Söyleyin nereniz doğru sizin?

Ve neyinize inanalım sizin?