Bizde gelenektir tanışmak üzere olduğun kişiye nereli olduğunu veya memleketini sormak.

Basit bir soru ve cevabı da genelde çok kolaydır. Şayet kişi annesi ya da babasının doğduğu yerde doğmamışsa yine de çoğu zaman onların doğduğu memleketi söyler. Rızık için yurdunu terk eden anne-babanın yerleşmiş olduğu yerde kişi doğmasına rağmen bu böyledir. Yeni nesil ise Türkiye'de artık doğduğu yeri memleketi olarak kabul etmekte. Özellikle büyük şehirlere baktığımızda Ankara'da doğan artık Ankara'lıyım, İstanbul'da doğan ise İstanbul'luyum diyor. Halbuki iki kuşak geriye gittiğinizde bunların kaçı oraların yerlisidir? Bunu doğal olarak algılamak lazım, ne de olsa saydıkları yerler Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisindedir, ha Hakkari'li ha Edirne'li, ne fark eder yani?

Nerelisin sorusu Avrupalı Türk'e sorulunca cevabının pek de kolay olmadığı kanaatindeyim . Birinci kuşağı, yani doğrudan Türkiye'den Avrupa'ya yerleşenler, bir kenara bırakırsak bu soru ikinci ve ondan sonra gelen kuşak için hiç de basit cevaplanacak bir soru değil. Annesi, babası Anadolu'nun bağrından kopup Avrupa'ya yerleşmiş ve burada onların çocukları dünyaya gelmiş. Şimdi bu çocuklar memleketi sorulduğunda ne cevap vermeli? Hem doğduğu yer Türkiye Cumhuriyeti de değil.

Kendimi örnek vereyim. Annem ve babam Kırşehir'den Hollanda'ya yerleşmişler ve ben bu ülkenin Nijmegen şehrinde dünyaya gelmişim. Çifte vatandaş olup Türk nüfus cüzdanım il olarak Kırşehir'i göstermekte. Hayatım hep Hollanda'da geçmiş, Türkiye'yi ise genelde yıllık izinlerde görmüşüm. Şimdi ben Kırşehirli'miyim yoksa Nijmegen'li miyim?

1. Kırşehir'liyim desem açıkcası hoşuma gidiyor. Bu hoşnutluk memleketin isminden daha çok Anadolu yani Türkiye ile bağım olduğunu gösterdiği içindir. Gerçi Türk olmak Türkiye Cumhuriyeti ile sınırlı değildir ama olsun yine de Türkiye ile bağı kurabilmek güzel birşey. Babam, annem ora doğumlu ve nüfusum oraya kayıtlı, yani Kırşehir'liyim diyebilirim. Benden sonrakiler yalnız der mi bilemem, bağlar gittikçe kopmakta.

2. Nijmegen'liyim desem de yeri var çünkü doğum yerim burası, hayatımın neredeyse tamamı burada geçmiş. Fakat yalan söylemenin bir anlamı yok, açıkcası biraz tuhafıma kaçıyor Nijmegen'liyim demek. Hani Kerkük'lüyüm, Gümülcine'liyim ya da Gostivar'lıyım diyebilsem acayip olmaz çünkü oralar zaten Türk toprakları.

Yani nereli sorusuna cevap verirken biraz bocalamaktayım. Ailede yaşlılar ile sohbet ederken zaman zaman sorarım onlara; biz kimiz, nereden gelmişiz gibi. Cevap hep aynı: "Atalarımız Horasan'dan ya da Orta Asya'dan gelmişler." Tam bölge ya da şehir ismi yok. Bu soruları sormamın gerekçesi aslımı falan araştırmak için değil, tamamen merak konusudur ve nerelisiniz sorusuna cevap bulmak içindir. Yoksa zaten Türk'üm ve gerisi benim için teferruattır. Aslında burada nerelisin sorusuna cevap olarak bir seçenek hakkım daha doğuyor, o da coğrafi ve kültürel açıdan Türkistan'lıyım ya da daha doğrusu Türkeli'ndenim diye cevap verebilmektir. Eee ne de olsa atalarım oralı. Türkiye'lilik ise benim için seçenek değildir, hem bu zaten bir siyasi kavram olup Türk'lüğü hiçe sayanların geliştirmiş oldukları bir şeydir. Türkiye'liyim ve Türk'üm diyene elbette lafım yoktur.

Yukarıdaki yazılana bakarak biri bana nerelisin diye sorarsa haklı olarak üç tane cevap seçeneğim var:

  1. Kırşehir'liyim,
  2. Nijmegen'liyim,
  3. Türkistan'lıyım ya da Türkelinde'nim.

Bu seçenekler içinden birine öncülük vermek gerçekten bana çok zor geliyor. Üçünün de hakkını yemek istemem. Kimisi ile ruhen, kimisiyle bedenen, kimisiyle de gönülden bağlarım var. Kimisi bana hava ve su tahsis ediyor, kimisi de beni hayallerimde Avrupa'nın en ücra köşesinden alıp ta Tanrı Dağlarına götürüyor ve Atalarımın izlerine kavuşturuyor. Onun için üç cevap seçeneğinin de hakkını verirken cevabı da ona göre vermek lazım. Bundan dolayı sorarlarsa bana nerelisin diye, cevaben demem gerekir ki: "Aslen Türkeli'nden Kırşehir'e göçüp yerleşmiş oradan da Hollanda'ya göç eden bir ailenin Nijmegen'de doğan bir çocuğuyum." Uzun ve zor bir cevap ama, hayatın da zor olduğunu unutmamak lazım. Hele bu dünyada Hak dine mensup olmak ve üstüne üstelik Türk olmak hepten zor. Kolay cevap gerekiyorsa, şöyle de cevabım hazır: "Nerede Türk varsa, ben oralıyım!" Bilmem anlatabildim mi?

Murat Gedik
E-posta: [email protected]  
  

***

Sizde bu bölümde yazmak isterseniz sitemizin ilkelerine ters düşmeyen yazılarınızı [email protected] mail adresine gönderin sizin adınızla yayınlayalım.

Not: Yazılarınızda isminizi ve kullanılacak mail adresinizi yazmayı unutmayınız.