Ne Desek, Ne Söylesek Fuzuli

45 Yıllık siyasi, ideolojik ve bir ahlak davasının 'lideri', fedakârı olan ama her şey bir tarafa 65 yaşında mümtaz bir şahsiyet olan Sayın Devlet Bahçeli'ye, başbakan Recep Tayyip'in 'evlat ve aile' üzerinden yönelttiği cümleler, cevap mahiyetinde her nev'i kem ifadeyi müspet kılar.

Ben, biz ve bilcümle vicdan, izan ve ahlak sahibi insan cevabını verdi, verecek. Duasında, Allah'a havale etti, edecek.

Üslubu bir virüs gibi bulaşan ve bizde baş ağrısı yapan bir başbakana artık ne söylesek fuzuli... Lakin ben, biraz sonra Fuzuli'den bir kaç beyitle durumu izaha çalışacağım.

Öncesinde belirteyim, bu çağın standartı oldu baş ağrısı ile yaşamak. Her bir tarafta, hakiki manada vicdanı olan bir adamı, bir celse de öldürecek binlerce vak'a...

Ve memleketin ahvali, iktidarın ve arsızın müvekkili, ahlaksızın muhafızı, aymazlığın timsali bunca zevat arasında yaşamak, hayata tutunmak, ağrıyan başla iş yapmak hakikaten zor...

Üstad Fuzuli'nin bir kaç beyitini aspirin niyetine okuyup durdum, size de tavsiye ederim...

"Her kimin var ise zâtında şerâret küfrü

Istılahât-ı ulûm ile müselmân olmaz"

(Karakterinde, üslubunda, tarzında kötülük bulunan bir kişi, dini terimler kullanmakla müslüman olmaz, sayılmaz)

"Ger kara taşı kızıl kan ile rengin etsen

Tab'a tağyir verip la'l-i Bedehşân olmaz"

(Kara taşı kızıl kan ile boyasan, bu durum onu değiştirip Bedehşan yakutu, taşı yapmaz )

"Eylesen tûtiye ta'lîm-i edâ-yı kelimât

Nutku insân olur amma özü insân olmaz" 

(Papağana konuşmayı öğretsen, insan gibi konuşur, sözü değişir ama özü değişmez)

"Her uzun boylu şecâ'at edebilmez da'vî

Her ağaç kim boy atar serv-i hırâmân olmaz"

 (Her uzun ağacın salınan selvi olmadığı gibi, her uzun boylu da cesaret davasına kalkışamaz)

Doğru söze ne denir... Lakin biliyoruz ki, insanların her bir uzvunu, sulbünü ağzına almaktan hâyâ etmeyene ne desek, ne söylesek fuzuli...

Selametle...