div>

Salonun adı Nazım Hikmet Kongre ve Sanat Merkezi…

Salonun ismine takılmak için söylemiyorum elbette. Nazım Hikmet'in milli yönü olduğu günlere ait bir şiirini Başbuğ Alparslan Türkeş'te MHP kongresinde okumuştu. Solcular Nazım Hikmet'in o yönünü görmek yahut göstermek istemezler. Onlar Nazım Hikmet'in hainliğe geçiş dönemini çok severler.

Neyse biz asıl meselemize dönelim… Ankara /Yenimahalle Belediyesi'ne ait Nazım Hikmet Kongre ve Sanat Merkezi'nde geçtiğimiz hafta sonu "Türk milliyetçileri Hayır diyor" adı verilen referandumla alakalı bir toplantı gerçekleştirildi.

Bu salonun kapasitesi 1600 kişilik… 

Dışarıda da salona sığmayan 500 kişilik bir kalabalık birikti. Ama haftalardan önce yapılan cazgırlıklara bakarsanız sanki milyonlar salonda olacak, "MHP'nin %95'i "HAYIR" diyor" havası estirildi. Bu havayı estiren kim Cumhuriyet, Aydınlık, Birgün, Sözcü, Yeniçağ, Yurt gazeteleri ve Halk Tv, Ulusal Kanal televizyonları… Bu gazete ve televizyonlar zaten tek merkezden kontrol ediliyor gibi, MHP konusunda tek tip düşmanca propaganda yapıyor. Solcu, devrimci, komünist olmak hepsinin ortak özelliği…

"Salonlara sığmadılar, salonlar taştı" süslemeleriyle toplantıyı haberleştirmeye çalıştılar. Oysa 1600 kişilik salona, 500 kişi daha fazladan gelirse, elbette salonun kapasitesi doğal olarak yeterli olmaz. Göz ve beyin hesabı aslında yeterli ama zorladıkça zorladılar. Yenimahalle'nin CHP'lileri de olmasa salon asla dolmazdı. Toplantı sonunda Yenimahalle Belediye Başkanı CHP'li Fethi Yaşar'a edilen teşekkürde, bu toplantıyı kimin organize ettiğini göstermiştir. Hayırdır salona para mı almadı ki, teşekkür ettiniz?

Toplantı salonunda ön tarafta MHP'den ihraç edilmişler, görevden alınmış il-ilçe başkanları, seçilememiş milletvekilleri, listeye alınmamış milletvekili adayları vardı. Emin olun MHP Lideri Devlet Bahçeli "Hayır'dan" yana karar ifade etmiş olsaydı, bunların çoğu "CHP, FETÖ, PKK, HDP, PERİNÇEK safında bizim ne işimiz olur?" diye "Evet" safında yer alacak tiplerdi.

Çoğunun meselesi "Anayasa değişikliği, Cumhurbaşkanı sistemi" falan değildir.

Daha 10 ay önce  "Devlet Bahçeli partiye zarar getirecek bir şey Türkiye'ye faydalıysa, onu yapar." diyen şimdi ise "Referandumda Devlet Bahçeli'yi oylayacağız" diyen gözü dönmüş bayanın yansımasından anladığımız bunların dengesini tümden kaybettiği yönündedir.

Doğu Perinçek'in televizyonu Ulusal Kanal ve 7 Haziran seçim akşamı HDP'ye oy veren CHP'lilere teşekkür eden Halk Tv, bu toplantıyı baştan sona canlı yayınladı ve toplantının sunucusu tarafından bu durum özellikle vurgulandı.

Bu toplantının şemsiyesi rolündeki ve önderlik edeni de Doğu Perinçek'le aralarından su sızmayan Sadi Somuncuoğlu'dur. Doğu Perinçek'le konferanslar düzenleyen, toplantılar yapan, Ulusal Kanal'ın ekran yüzü olan, sözde Ermeni Soykırımı hakkında Doğu Perinçek'in geçmişteki "İttihatçı kompradorlar, milli azınlıklar üzerinde de baskı ve katliam politikası uyguladı. Doğuda yüz binlerce Ermeni'yi katletti. Geri kalanlarını da yurtlarından sürdü. Arap ve Kürt milliyetçilerine çeşitli baskılar uyguladı." sözlerini unutup, onu milli kahraman ilan eden yazılar yazan Sadi Somuncuoğlu "Türk milliyetçileri Hayır diyor" platformunun baş aktörü olarak salonda başköşede oturuyordu.

Sadi Somuncuoğlu'na "kutsanmış ağabey" rolü verseler de onun ömrü MHP'de hiziple, bölücülükle geçmiştir. Sadi Somuncuoğlu'nun MHP'deki karıştırıcılığı elbette MHP Lideri Devlet Bahçeli dönemine ait bir mesele değildir. Başbuğ Alparslan Türkeş zamanında da MHP'yi ele geçirme operasyonlarında başaktör olan aynı Sadi Somuncuoğlu'dur. 

Başbuğ Alparslan Türkeş'te geçmişte "Somuncuoğlu eskiden beri yanlış davranış içerisindedir. Kendisini genel başkan yardımcılığına getiren de benim. Şimdi bana tavır içinde" diyerek Sadi Somuncuoğlu'na olan kızgınlığını basınla paylaşmıştı. 

Yani birilerinin "Devlet Bahçeli niçin Doğu Perinçek'in ismini tercih noktasında ortaya attı" diyenler, geçmişten günümüzde MHP'de bölücülük yapanların onun kayığına bindiğini görmelidir. MHP Lideri Devlet Bahçeli Ülkücü Harekete bunu göstermeye çalışmıştır. 

Yoksa 6 milyon oy alan MHP'nin, 100 bin oy alan Doğu Perinçek'in partisini vurgulamakla ne işi olur?

Yine malum bu toplantıda Doğu Perinçek'in yol arkadaşlarından, Ulusal Tv'nin ekran gülü, ömrü Sadi Somuncuoğlu gibi Alparslan Türkeş düşmanlığıyla geçen, 7 Haziran seçimlerini "Akrabalarım, eşim, dostum hep HDP'ye oy verdi. HDP'yi yok sayamayız" diyen Yeniçağ gazetesi yazarı Agâh Oktay Güner'de en ön sırada yer alıyordu. 1993 yılında yazdığı yazıda Başbuğ Türkeş'e "Diktatör", MHP'ye "anti-demokrat" dediği ortaya çıkan FETÖ oğlanı da en ön saftaydı.

1994 yılında DYP'de İzmit Belediye Başkan adayı iken, anket şirketinde karşılaştığı MHP'li Tokat -Erbaa belediye başkan adayına "Ülkücülük mü, MHP'lilik mi kaldı?" dediği ortaya çıkan, AKP'ye geçtiğinde de "Ben eskiden Ülkücüydüm, şimdi demokratım" şeklinde kendini pazarlayan kişi de eli kınalı ana rollerinde bu toplantıda arzı endam ediyordu.

Yani bu örnekleri uzaktıkça uzatırız. Tencere yuvarlanmış kapağını Nazım Hikmet Kongre ve Sanat Merkezi'nde kendini bulmuş hali söz konusudur.

MHP ve Devlet Bahçeli'ye saldırdıkları ölçüde CHP'nin televizyonu Halk Tv'de ve Doğu Perinçek'in Ulusal Kanal'ında yer bulanlar, Ülkücü katili komünistlerin, devrimcilerin, solcuların kucağında Türk milliyetçiliğini yaptıklarını sananlar rezilliğin resmini çiziyorlar.

Ama Ülkücü Hareketin mazisini bilenler bunların kimler olduğunu çok iyi bilmektedir.

AKP-MHP birlikteliğiyle yapılmaya çalışılan Anayasa değişikliğini sorgulayanlar, CHP, HDP, PKK, PERİNÇEK, FETÖ birlikteliğiyle niçin karşı çıktığının hesabını vermelidir. 

Türk milliyetçiliği, Ülkücülük kimliğini maske olarak kullanan tiplerde, Ülkücü katilleriyle, solcularla, komünistlerle, devrimcilerle MHP'ye saldırılarının hesabını da elbette bir gün vereceklerdir.

NOT: 10 Şubat günü, MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli'nin "Güntülü" ismini vermiş olduğu kız evladım dünyaya geldi. Bu vesileyle hastaneye ve evime gelen, telefon açan, sosyal medya üzerinden kutlama mesajı gönderen tüm Ülküdaşlarıma ve dostlarıma teşekkür ediyorum.

 
 
Yıldıray Çiçek/ORTADOĞU