İşgüder Hükümet, Geçici Hükümet, Azınlık Hükümetleri

 

Yeni hükümet kurulması gerektiği hallerde, Cumhurbaşkanınca, bir milletvekiline hükümeti kurma görevi verilir. Cumhurbaşkanın hükümeti kurmakla görevlendireceği milletvekilini belirlerken hayli sınırlı bir takdir yetkisi söz konu olmaktadır. Bu anlamda,  anayasal teamüller ve yerleşik uygulamalar ışığında hareket edilmesi gereklidir. Ana parametre ise, görevlendirme yapacağı milletvekilinin kuracağı hükümetin güvenoyunu alma ihtimalidir. Kısacası, Cumhurbaşkanın, güvenoyu alma ihtimali en yüksek milletvekilini görevlendirmesi, sonuç alınamaması durumunda ise aynı kıstasa göre sırasıyla yeni görevlendirmelere devam etmesi gerekir.

Cumhurbaşkanının takdir yetkisinin genişliğinin asıl belirleyicisi, seçim sonuçlarıdır. Bir siyasi partinin mecliste tek başına hükümet kuracak çoğunluğa ulaştığı durumlarda, yetki çerçevesi net olarak ortaya çıkmaktadır. Çünkü, Cumhurbaşkanı yeni hükümeti kurma görevini tek başına meclis çoğunluğuna sahip siyasi partinin genel başkanına (milletvekiliyse) vermekten başka bir seçeneği denemesi abesle iştigal olacaktır. Buna karşılık, hiçbir partinin Meclis çoğunluğunu elde edemediği durumlarda, Cumhurbaşkanın hükümeti hangi milletvekilinin kuracağını belirlemesinde daha geniş bir takdir yetkisi gündeme gelmektedir.

Hükümeti kurmakla görevlendirilen milletvekilinin sunacağı Bakanlar Kurulu listesi Cumhurbaşkanınca onaylandığı anda yeni hükümet kurulmuş olmaktadır. Yeni kurulan hükümet izleyeceği politikayı, hükümet programı şeklinde TBMM’ne sunarak güven istemektedir. Güvenoyunu aldığının açıklandığı ana kadar geçen sürede görev yapan hükümet modeline “işgüder (maslahatçı) hükümet” denir.  Hükümetin Meclisten güvenoyu aldığının açıklandığı anda ise hükümet tipi nitelik değişikliğine uğramakta ve kalıcı hükümet haline gelmiş olmaktadır. Şu halde, Cumhurbaşkanının görevlendirdiği parlamenterin, kurduğu hükümet Cumhurbaşkanınca imzalanıp göreve başladığında “işgüder” nitelikte bir hükümettir. İşgüder hükümet, henüz yasama organından güvenoyu almadığı için günlük rutin işleri yapabilir. Devlette devamlılık ve kamu hizmetlerinde süreklilik ilkesi bunu gerektirir.  Öte yandan,  yeni hükümet kuruluncaya kadar geçecek sürede, istifasını sunmuş olduğu halde eski hükümet görevine devam eder. Bu durumdaki hükümetler de işgüder hükümet niteliğindedir.

Anayasamız hükümetlerin kuruluşunda parlamenter hükümet sistemlerine özgü rasyonelleştirme tekniğini benimsemiştir. Buna göre hükümetin kuruluşunda kolaylık, düşürülmesine zorluk ilkesi geçerlidir. Diğer bir deyişle hükümet kuruluşunda yapılan güven oylamasında, salt çoğunluğun yani 276 oyun güvenoyu desteği vermesi şart değildir. Dolayısıyla bu oylamada önemli olan, karşı oyların yani teknik adıyla güvensizlik oyları toplamının salt çoğunluğu (276) bulmamasıdır. Tek başına hükümet kurma çoğunluğuna sahip olmayan partinin,  diğer siyasi partilerin hükümette ortak olarak fiilen yer almadıkları halde, güven oylamasına katılmama veya çekimser oy kullanma gibi dolaylı yollarla dışarıdan destek   sağlaması sayesinde kurulan “azınlık hükümeti” şeklinin günümüze yakın son örneği, 56. Hükümettir.  Başbakan Bülent Ecevit hükümeti, ANAP ve DYP tarafından dışarıdan desteklemesiyle azınlık hükümeti olarak görev yapmıştır.

Anayasada öngörülen 45 günlük süre içerisinde hükümet kurma girişimlerinden sonuç alınamaması halinde, parlamentonun fesih edilip seçimlerin yenilenmesi kararı, cumhurbaşkanına tanınmış kritik yetkilerdendir.  Cumhurbaşkanı tarafından, TBMM’nin açılışından bu yana 95 yıldır hiç kullanılmayan bu yetkinin kullanılması halinde,  Anayasanın 114. Maddesinde düzenlenen “geçici hükümet”  kurulması gündeme gelecektir.  Cumhurbaşkanınca seçimlerin yenilenmesi kararının Resmi Gazetede ilanını izleyen 5 gün içinde kurulması gereken geçici bakanlar kurulu, Adalet, İçişleri ve Ulaştırma bakanları bağımsızlar arasından atanmak şartıyla, siyasi parti gruplarının güçleri oranında bakanlıkların paylaştırılması şeklinde oluşturulmakta ve bu hükümet için güvenoyuna başvurulmamaktadır.

Cumhurbaşkanınca seçimlerin yenilenmesi halinde, geçici hükümet formülü otomatik olarak devreye giren bir hukuki süreçtir.  Ancak, Anayasanın 116. Maddesinde, TBMM Başkanlık Divanının oluşumunu izleyen 45 gün içerisinde hükümet kurulamaması halinde cumhurbaşkanının, Meclis başkanına da danışarak parlamentoyu feshedip erken seçim kararı vermesi kesin/zorunlu hüküm içermediğinden isteğe bağlı niteliktedir. Başka bir ifadeyle,  erken seçim kararını Meclisin alması halinde geçici hükümet kurulması zorunluluğu kendiliğinden ortadan kalacaktır.