İhaneti mi sabredelim?

div data-link="class{:~tag.contentRightClass(Layout.IsFullView, Layout.ReadingPaneMode)}">

En iyi “kınama” stratejisi

En iyi “hesap sorma” sanatı…

En iyi “bıçağı kemiğe dayama” tekniği…

Ve en iyi “ sabır testi yapma” taktiği…

Dünyanın hangi ülkesine aittir diye sorsam,

Eminim hep bir ağızdan “Türkiye” diye bağırırsınız.

Haksızda değilsiniz.

Çünkü AKP iktidarı,

O kadar güzel suç bastırıp,

O kadar derin rahmet dileyip,

O kadar istekli “sabır” diliyorlar ki,

Millet olarak bizlere de,

Sabretmekten başka çare bırakmıyorlar.

Heyhaat…

Şu hayatta ne çok şeye sabrediyoruz değil mi?

*

Tamam,

İtiraz etmeden sadece soruyoruz,

Sabredelim, sabredelim de…

Bombaların patlayıp,

İnsanların ölüp,

Canların yanıp,

Ana, baba, eş ve evlatların acıları yüreklere sığmazken,

Neden ve niye sabredelim?

Güçsüz olduğumuz için mi?

Haksız olduğumuz için mi?

Yetersiz olduğumuz için mi?

Yoksa yenildiğimiz için mi?

*

Ölüm bu kadar kolay,

Can bu kadar ucuz mu?

Cumhurbaşkanı Erdoğan her fırsatta ne diyor;

“Dicle’nin kenarında kurdun kaptığı koyun bile benim mesuliyetimde.”

Hatırlayın,

Geçen yıl ABD’de üç Müslüman siyahi genç katledilmişti.

Erdoğan yukarıdaki cümle mealinde,

Obama’ya ne demişti;

“Biz siyasiler ülkemizde işlenen cinayetlerden sorumluyuz. Bu sorumluluktan kınayarak kurtulamayız.”

İyi de kardeşim,

Bizim ülkemizde ki can, mal ve namus güvenliğinden sorumlu olan kim?

Bölücüleri, katilleri, tecavüzcüleri ve hırsızları sadece kınayan kim?

*

Memlekette ne skandal yaşanırsa yaşansın,

Ne tür rezillik ortaya dökülürse dökülsün.

Fark etmez.

İktidar binasında ki “mazeret üretme merkezi” duruma el koyar.

Düşman bellidir;

“Cuntacılar, darbeciler, paralelciler.”

Bahane de hazırdır;

“Aldatıldık, kandırıldık, oynatıldık.”

Ya sonra?

Sonrası hazmetme süreci!

*

Terörle yaşamaya alışalım…

Tecavüzle yaşamaya alışalım…

Hırsızla yaşamaya alışalım…

Sağ, sol diyelim çatışmaya alışalım…

Alevi, Sünni diyelim ayrışmaya alışalım…

Dinli, dinsiz diyelim kutuplaşmaya alışalım…

Türk, Kürt diyelim bölünmeye alışalım…

Ve en acısı da,

Emperyalizmin “böl, parçala, yönet ” oyununa gelip,

“Açılım, barış ve çözüm” diyenlerin,

Bin yıllık kardeşliği “çözmelerine” alışalım.

*

Biliyoruz…

Hayat klavye başında atıp tutacak kadar basit değildir,

Ve hiç olmamıştır da,

Onun için “sınırımızı, sinirimizi ve sabrımızı” test eder gibi,

Gözümüzün içine baka baka hala “sabredin” diyorsunuz ya,

Şunu bilin ki,

Bir yerlere teslimiyetinizden dolayı,

Bizlere sürekli “sabredin” telkininde bulunuyorsanız,

Bunun adı “sabır”…

Bunun adı “zafiyet, sefalet ve rezalet” değil,

Bunun adı tek kelimeyle “ihanettir”.