Selçuklu…

Osmanlı…

Oğuzlar…

Göktürkler

Peçenekler,  Uygurlar ve daha niceleri!

*

Ergenekon’dan çıkan onlardı…

Demir dağı eriten onlardı…

Onlardı taşlara hitabeler yazan…

*

Bin bir zafer ekledi onlar Türkün yüce tarihine,

Çünkü onlar Kürşat’la birlikte Çin sarayını basan kırk çeriydi,

Onlar yürüttü gemileri İstanbul surlarından denize.

Onlar siper etti göğsünü bu topraklar için haçlılara,

Ve öyle yazdılar milli mücadele döneminin destanını.

*

“Ya sen beni alacaksın, ya ben seni” diyerek,

Bizans kapılarına onlar dayandı.

Orkun ırmağı boyunca onlar sürdü atlarını, hükümran oluşa doludizgin.

İşte onun için kükremişti Bilge Kağan:

“Türk budunu işitin; üstte mavi gök çökmezse, altta yağız yer delinmezse senin elini, töreni kim bozabilir” diye,

*

Mazlum bir milletin uyanışı,

Büyük Türk milletin ilk ayağa kalkışıydı onlar.

Tamam, mavi gök çökmedi, yağız yer delinmedi.

Öyleyse, nereden çıktı bu ayrışma ve kutuplaşma?

Nedir bu Türk kimliğine duyulan husumet,

Sorarım sizlere;

Neden koptuk Tanrı Dağları'ndan?

Neden aktık sel misali Hıra Dağı'na?

Ve neden geldik bir ağustos sabahı,

"Akdeniz'e kısrak başı gibi uzanan" bu topraklara?

*

Bırakın artık bu siyaset seracılığını.

Anayasamızın 66 maddesi der ki;

“Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür.”

Yani devletimizin adı Türkiye Cumhuriyeti,

Milletimizin adı Türk Milletidir.

*

İslam’ı, İmanı, İnancı…

Laikliği, Dindarlığı, Fazileti…

Özgürlüğü, Adaleti, Barışı…

Birliği, Beraberliği ve Kardeşliği aynı çatı altında toplayan,

Türk Milleti kavramı ve andımız,

Neden zorunuza gidiyor?

1933 yılında okunmaya başlanan andımız ne diyor?

“İlkem; Yurdumu ve milletimi çok sevmek”

“Ülküm; Yükselmek ileri gitmektir” diyor.

Gençlere ve geleceğimize sevmeyi, yükselmeyi, ileri gitmeyi nasihat ediyor.

Söyleyin, andımızın neresi…

Hangi kelimesi…

Ve hangi cümlesi çocuklarımıza yanlış yolu tarif ediyor.

Bırakın artık şu cevabı tutarsız “hormonlu” dayatmaları,

İşinize gelmeyen yargı kararlarını,

Okuyun bir daha okuyun,

Ama yargılamadan okuyun geleceğimiz olan gençlere ışık tutan andımızı.

*

Türküm, Doğruyum, Çalışkanım…

İlkem küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi, özümden çok sevmektir.

Ülküm yükselmek ileri gitmektir.

Ey Büyük Atatürk!

Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim.

Varlığım Türk varlığına armağan olsun.

Ne Mutlu Türküm Diyene!

*

Evet,

Ne mutlu bu andı okuyarak büyüyenlere,

Ne mutlu bu anda sahip çıkmasını bilenlere,

Ne mutlu bu andın derin anlamını kavrayabilmiş olanlara,

Ne mutlu bu andı içip te gereğini yerine getirenlere,

Ve Ne Mutlu Türküm Diyene!