Hırsızlık normalleşti mi?

AKP tam 12 yıl önce yol haritasını açıklamış,

"Türkiye'de hiçbir şey eskisi gibi olmayacak" sloganıyla,

Hedeflerini tek tek sıralamıştı;

Askeri vesayet tarihe karışacak,

Türkiye sivilleşecek,

Türkiye özgürleşecek,

Türkiye zenginleyecek,

Türkiye normalleşecek.

*
Çevrenize bakarak vadedilenlerden,
Hangisinin gerçekleştiğini siz söyleyin?

Neler normalleşti bilmem,

Ancak son zamanların Türkiye'sinde,

Maalesef ve maalesef,

Yolsuzluk, hırsızlık, yalancılık...

Hile, hurda, komplo normalleşti.

*

Sizler gece yatağınızda mışıl mışıl uyurken,

PKK ile müzakere normalleşti.

TC'nin indirilmesi, andımızın kaldırılması, Ne Mutlu Türküm Diyene yazılarının silinmesi normalleşti.
Özel okulların Kürtçe eğitim yapması normalleşti.
İnternet yasağı, HSYK operasyonu, polis ve yargının oradan oraya sürülmesi normalleşti.

Köylere Kürtçe, Ermenice, Süryanice vs. isimlerin verilmesi normalleşti.

Para kasası, ayakkabı kutusu, "bağış" adı altında "rüşvet" normalleşti.

Fitne, fesat, haşhaşi, ajan, provokatör, itikadi sapıklık sözleri normalleşti.

*

Tabi tüm bunlar olup biterken birde,

Radyo, televizyon, gazete, sosyal medya ve sokakta,

"Paralel devlet ve Milli İrade" söylemleri normalleşti.

Peki, nedir bu milli irade?

Ya da,

Ne yanına düşer demokrasinin?

Mesela bu milli irade sayesinde ne kadar özgürsünüz?

Ya da ne kadar hesap sorabilen ve hak arayansınız?

*

Mesela bu milli irade sayesinde ne kadar mutlu...

Ne kadar huzurlu ve ne kadar refah içindesiniz?

Mesela bu milli irade sayesinde ne kadar çoğulcu...

Ne kadar paylaşımcı ve ne kadar ötekileşmekten uzaksınız?

Mesela bu milli irade sayesinde ne kadar çağdaş...

Ne kadar ilerici ve ne kadar "ben yaptım oldu" zihniyetine karşısınız?

Dahası ne kadar sıranın bir gün size de geleceğinden uzaksınız?

*

Hepimiz biliriz ki;

"Demokrasi bir uzlaşma kültürüdür."

Yani milli iradede de "asıl olan" çoğulculuktur.

Onun içinde iktidar olanlar,

Sadece kendisine oy verenlerin değil, oy vermeyenlerinde iktidarıdır.

Önceki gün bir televizyon kanalında,

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ı dinledim.

Anadolu Ajansı Araınç'ın sözlerini sansürlese de,

Ben yazımı Arınç'ın sözleriyle bitireceğim;

"Mahcubiyetimden bazı şeylere cevap veremiyor ama biliyorum, çok laf yalansız, çok mal haramsız olmaz."