Hem muktedir, hem mağdur!
Bir insan;Hem mağrur, hem muhalif…
Hem bölücü, hem birleştirici…
Hem suçlu, hem güçlü…
Hem Karun gibi zengin, hem yoksul…
Hem Müslüman, hem haramzade…
Hem adaletsiz, hem âdil…
Hem kıyan, hem kıyılan…
Hem yolsuzluk yapan, hem dürüst…
Hem acımasız, hem merhametli…
Hem muktedir, hem mağdur olabilir mi?
*
Bildiğim şu ki,
Haksızlığın karşısında susan dilsiz şeytandır…
(Hz. Muhammed)
Adalet güzeldir. Devlet büyüklerinde olursa daha da güzeldir...
(Hadis-i Şerif)
Adalet gücü bağımsız olmayan bir milletin, devlet halinde varlığı kabul olmaz… (M. Kemal Atatürk)
Haklıların mahkûm edildiği bir ülkede, bütün doğruların yeri ceza evidir… (Henry David Thoreau)
Adaletsizliği adaletle yıkmak gerekir…
(Mahatma Gandhi)
Adaletin olmadığı yerde ahlak da yoktur.
(Montaigne)
Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste…
(Atasözü)
*
Bunca laftan sonra sözü getireceğim yer şurası;
Başbakan haklı.
Devlet içinde paralel devlet olmamalı…
Her yolsuzluğun üzerine gidilmeli…
Devletin içindeki çeteler çökertilmeli…
Ahlaksız seks kaseti yayınlayan ahlaksız failler bulunmalı….
Polis ve yargı içinde oluşan yapılar ortadan kaldırılmalı…
Sabahın kör saatinde insanların evleri basılmamalı…
Telefon dinlemeleri bitirilmeli…
Uzun tutukluluk süreleri sona erdirilmeli…
Ve tüm bunlar hukuk ve demokrasi içinde yapılmalı.
İyi de Sayın Başbakan 11 yıldır iktidar kim?
Bunlara neden bu güne kadar ses çıkartmadınız?
Ben dünde bunu söylüyordum bugünde,
Ben dünde bunu savunuyordum bugünde,
Ben dünde bunların doğruluğuna inanıyordum bugünde,
Ancak!
*
Şu gerçeği görmeyecek miyiz?
Medyaya yansıyan para kasalarını…
Ses kayıtlarını…
Kare kare çekilmiş fotoğrafları…
Yolsuzluk ve rüşvet iddialarını…
Para sayma makinalarını…
Cumhuriyet savcılığına dışardan atanan ek savcıları…
Emniyet de yapılan atamaları…
Savcının ifadeye çağırdığı istihbarat müdürüne yapılan kollamaları...
Emniyete alınmayan basın mensupları ve bazı gazetelere getirilen THY yasağını…
Ve dahası yargı ile emniyet üzerinden yapılan güç savaşlarını halının altına mı süpüreceğiz?
