Hani Türkiye vesayetten kurtulmuştu?

 

Gündem bir türlü durulmuyor.

Yolsuzluk, rüşvet ve kaçakçılık iddiaları başını almış giderken,

Siyaset arenası, hukuk dünyası, emniyet camiası tarumar edilirken,

Bölünme, isyan, ayrışma çığlıkları alenen ayyuka çıkmışken,

Ekonomik kayıp “bir müddet susmayı bilmeyen ve gerginlikten beslenmeye çalışanlar” yüzünden milyar dolarlara ulaşmışken,

Birileri hala diyor ki;

“Paralel devlet olmak isteyen güç bu operasyonu partimize ve milletimize yapıyor.”

Tam bir safsata!

*

Bu tezi dillendirenlere ve toplum üzerinde bu algıyı yaratmaya çalışanlara daha önce defalarca sormuştum bir kez daha tekrar ediyorum;

Yolsuzluk iddialarına vatandaşın mı adı karıştı?

Rüşvet iddialarına vatandaşın mı adı karıştı?

Kaçakçılık iddialarıma vatandaşın mı adı karıştı?

Kaldı ki,

HSYK başta olmak üzere bu yapıyı oluştururken “Türkiye’yi vesayetten kurtardık” diyen siz değil miydiniz?

Bugün hata yaptığınızı ifade ettiğiniz Ergenekon ve diğer yargılamalar için “Türkiye bağırsaklarını temizliyor” diyen siz değil miydiniz?

İşinize gelince “kahraman” işinize gelmeyince “çete” diye nitelendirdiğiniz emniyet güçlerine “yedirtmem” diyen siz değil miydiniz?

Referandum oylamasında birlikte “beraber yürüdük biz bu yollarda” diyerek “mezardakiler bile çıkıp evet oyu kullanmalı” diyen cemaate “paralel devlet istiyorlar” diyen yine siz değil misiniz?

Neden bunlarla ilgili bu güne kadar bir işlem yapmadınız?

*

Amacım bu kavgada “taraf” olmak değildir.

Çünkü benim tarafın her zaman bellidir,

 “Ülkemin ve milletimin bölünmez bütünlüğü.”

Şimdi iktidar olanlara soruyorum;

Paralel devlet arıyorsanız neden biraz da,

“Ben olsam asardım” felsefesinden…

Açılım, çözüm, barış diyerek “müzakere” masasına oturduğunuz,

Öcalan, Kandil, KCK, BDP ve Barzani’nin yaptıklarına bakmıyorsunuz?

Yol kesen, vergi toplayan, kimlik kontrolü yapan, halkı silahla tehdit eden, güvenlik güçlerine, karakol ve kamu binalarına ateşli ve silahlı saldırı düzenleyen PKK militanlarını görmüyorsunuz?

Paralel devletten yakınıyorsunuz.

Mesela;

Kaç gündür internette dolaşan bir haber var.

PKK siteleri de bu haberi doğruluyor,

Deniliyor ki;

Kuzey Irakta yayın yapan bir televizyon hava durumu verirken ülkemizin doğu ve güneydoğusunu “Kürdistan” olarak tanımlayıp o bölgenin havasını ayrı bir ülke gibi veriyor.

Günlerdir bekliyorum…

Herhangi bir devlet yetkilisi…

Bırakın uyarıda bulunmayı veya Nota vermeyi.

Basit bir kınamada bile bulunmuyorsunuz?

Pardon “paralel devlet yapılanması” mı dediniz?

*

Unuttuysanız hatırlatırım;

Geçen yıllarda bir gösteri yürüyüşünde,

“Türk polisini tokatlayan” ve bu tokatlamayı “ben polisi değil polisin nezdinde Türkiye Cumhuriyeti devletini tokatladım” diyecek kadar TC düşmanı olan şimdi ki HDP eş başkanı Sebahat Tuncel’e ne diyeceksiniz?

Amacım felaket tellallığı yapmak değil,

Çünkü yıllardır “Perşembenin gelişi Çarşambadan belli” diyerek bu günler konusunda hükümeti fazlasıyla uyarmıştım.

Şimdi bir uyarıda daha bulunuyorum;

Yaşanan ve daha ağırı yaşanacak olan ekonomik sıkıntılar…

İddia edilen yolsuzluk, rüşvet ve kaçakçılık soruşturması ile ilgili gelişmeler…

Hukuksuzluk ithamları…

Dahası bölünme ve dağılma kapımızın önünde volta atarken,

Büyük fotoğraf diyor ki;

İktidarın bu güne kadar yaptığı yanlışların birikimi nedeniyle Türkiye önümüzdeki yıllarda sosyal ve ekonomik felaketlere açık hale gelmiştir.

Demedi demeyin!