Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, "Ne aklımız, ne kalbimiz alıyor çocuklara karşıişlenen suçları. Oysa çocuk denilince insanın aklına boş bir defterin ilk sayfası geliyor. Her şeyi sevgiyle yazabileceğimiz bir ilk sayfa. Fakat bakıyoruz ki bazıları o sayfaları kara kalemlerle karalamışlar, heba etmişler." dedi.

Erdoğan, Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesinde "Biz Geleceğiz" projesi çerçevesinde kurulan "Çocuk İzlem Merkezi"nin açılışına katıldı.

Emine Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, çocukluğun insan yaşamındaki önemine değinerek, "Bir şairimiz 'Gökyüzü gibi bir şey bu çocukluk, hiçbir yere gitmiyor' diyor. Kaç yaşına gelirsek gelelim, başımızı kaldırıp baktığımız her yerde çocukluğumuzu görüyoruz. Bazıları bir ömür pırıl pırıl bir gökyüzünün altında yaşarken, bazıları bu kötü çocukluk anıları sebebiyle, şimşeklerin hiç dinmediği bir gökyüzüne mahkum oluyor." ifadelerini kullandı.

Çocuk istismarının üzerinde konuşulması çok zor bir konu olduğunu vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:

"Ne aklımız, ne kalbimiz alıyor çocuklara karşı işlenen suçları. Oysa çocuk denilince insanın aklına boş bir defterin ilk sayfası geliyor. Her şeyi sevgiyle yazabileceğimiz bir ilk sayfa. Fakat bakıyoruz ki bazıları o sayfaları kara kalemlerle karalamışlar, heba etmişler. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, dünyada her 3 kız çocuğundan biri ve her 5 erkek çocuğundan biri istismara uğruyor. Sadece Avrupa'daki rakamlara baktığımızda, 18 milyon çocuğun cinsel istismara, 44 milyon çocuğun fiziksel şiddete, 55 milyon çocuğun duygusal istismara maruz kaldığını görüyoruz. Bu karanlık gerçekleri açıklamak gerçekten çok zor. İstismar, insanın başına bir kere gelince, yaşanılan travma, insanın sırtında bir ömür taşınan kambur oluyor. Kişi, son nefesine kadar bu acıyla yaşıyor. Bir insanın hayatının ana teması, korku ve güvensizlik oluyor. Ne yazık ki çocuklara karşı işlenen suçlar, sıklıkla çocuğun tanıdığı biri tarafından işleniyor. Ve bu durum çoğunlukla sessizliğe gömülüyor."

"Dört duvarı yuva yapan sevgi, saygı ve güven gibi değerlerdir"

Ailenin kutsal olduğunu vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Dört duvarı yuva yapan sevgi, saygı ve güven gibi değerlerdir. Tüm acılardan, zorluklardan sonra dönüş hep evedir, yuvayadır. İnsan hep evini, ailesini özler. Düşünün ki, küçücük bedenleriyle sevilmeyi, büyümeyi bekledikleri yuvaları, kimi çocukların, hayatın en çetin mücadelesini verdikleri savaş meydanı oluyor. İşte bu noktada hepimize görevler düşüyor. Dünya Sağlık Örgütü, çocukken istismara maruz kalmış dokuz yetişkinle yaptığı bir röportajda, şu soruyu soruyor; 'ne olsaydı senin için durum farklı olurdu?' Hepsi ortak bir şekilde şunları söylüyor; 'Keşke beni dinleyen biri olsaydı. Keşke büyükler bir çocuğu bu düşüncelerle yalnız bırakacaklarına durumu ifşa etselerdi. Keşke o zaman güven duygusunu hissedebileceğim ve başıma gelenleri korkmadan anlatabileceğim bir merkez olsaydı.' Açılışını yaptığımız Çocuk İzlem Merkezi, tam anlamıyla bu ihtiyacın karşılığıdır. İstismara uğramış çocukların adli ve tıbbi hizmetlerinin tek bir merkezde bir seferde yapılacağı güvenilir adreslerdir. Uzmanlarca, mahremiyete riayetle yapılan çalışmalar sayesinde inşallah, yaralı yavrularımız hayata yeniden tutunmaya çalışacaklar."

"Tüm çocuklara kendi çocuğumuz nazarıyla bakmalıyız"

Çocuk İzlem Merkezlerinin şimdilik Türkiye'nin 34 ilinde bulunduğunu aktaran Emine Erdoğan, sürece katkı sağlayan bakanlıklara ve Toplumsal Gelişim Merkezi Eğitim ve Sosyal Dayanışma Derneğini (TOGEM-DER) tebrik etti.

Hayırseverlere de teşekkür eden Erdoğan, "Onlar olmasa bu çalışmalar hayat bulamaz. Hepimiz sadece kendi çocuklarımıza değil, etrafımızdaki tüm çocuklara kendi çocuğumuz nazarıyla bakmalıyız. İstismarın erken fark edilmesi, çocuğun bedensel ve manevi kurtuluşu için çok önemli. Toplumsal hayatımızdaki tüm rollerimizle çocukların içine düştükleri çaresiz durumlardan kurtarılmaları için el birliğiyle mücadele etmeliyiz. Savaşlardan kaçıp ülkemize sığınan Suriyeli çocuklar da insanlığın emaneti olarak bizimdir. Kanadı kırık bu çocukları da kendi çocuklarımız olarak görmek durumundayız." diye konuştu.

"Her 3 internet kullanıcısından 1'i çocuk"

Her üç internet kullanıcısından birinin çocuk olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Elbette internet kullanımının çocuklarımızın eğitiminde çok olumlu etkileri var. Fakat bu onları bazı siber tehlikelere ve tacizlere de açık hale getiriyor. Bu noktada ebeveynler olarak daha dikkatli olmamız gerek. Çocuklarımız henüz yürümeye dahi başlamadan, paylaştığımız fotoğraflarla çoktan dijital ayak izi bırakmaya başlıyorlar. Ebeveynler olarak gerek sosyal medyada gerekse diğer mecralarda çocuklarımızla ilgili paylaştığımız bilgilerde dikkatli olmalıyız. Zira çocuklarımızın fotoğrafları, çocuk haklarının bir konusudur. Onların mahremiyetini koruma hususunda daha özenli olmalıyız." ifadelerini kullandı.

Emine Erdoğan, merkezin hayırlı olmasını, merkeze olan ihtiyacın ise azalıp yok olmasını dileyerek konuşmasını tamamladı.

Erdoğan ve Çalışma, Sosyal Hizmetler ve Aile Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, TOGEMDER Başkanı Saadet Gülbaran ve Pendik Belediye Başkanı Kenan Şahin tarafından katkıda bulunan 40 hayırsevere plaketleri takdim edildi.

Emine Erdoğan ve merkezin açılışının ardından katılımcılarla hatıra fotoğrafı çektirdi.