Adana'da gazeteye verdiği iş ilanıyla 5 bin kişiyi dolandırdığı ileri sürülen ve yakalanınca "bu kadar enayi varsa ben ne yapayım" diyerek kendini savunan sanık, 273 yıl hapis cezasıyla yargılanırken dolandırdığı şahısların zararını giderme sözü verip serbest kaldıktan sonra vaadini yerine getirmeyince, 14 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

İddiaya göre cezevinden firar eden Mehmet C. (37) ulusal gazeteye "dolgun maaşla kapıcı, temizlikçi, şoför, hizmetli" aranıyor diye ilan verdi. Bunun üzerine çok sayıda işsiz vatandaş Mehmet C.'nin açtığı büroya gelerek başvuruda bulundu. Mehmet C. kapıcılık başvurusu için 75 TL, şoförlük başvurusu için 50 TL, temizlikçi başvurusu için 25 TL ve hizmetli başvurusu için 20 TL aldı. Ancak aradan 1.5 ay geçmesine rağmen vatandaşlar bir türlü vaat edilen işe giremedi.
Bunun üzerine dolandırıldığını anlayan 32 kişi, Adana Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğüne bağlı Yankesicilik ve Büro Amirliği'ne şikayette bulundu. Şikayet üzerine polis, Seyhan ilçesinde ufak bir büro kuran Mehmet C.'yi (29) bürosunda gözaltına aldı. Zanlının evinde arama yapan polis binlerce iş başvurusu belgesi buldu.

"Bu kadar enayi varsa bunun suçlusu ben değilim"

Emniyetteki sorgusunun ardından Mehmet C., "nitelikli dolandırıcılık suçundan" adliyeye sevk edildi. Mehmet C., sevk sırasında, "Memlekette bu kadar enayi varsa bunun suçlusu ben değilim" dedi.

Yağma, kasten adam yaralama, dolandırıcılık ve görevi kötüye kullanmak suçlarından kaydı olduğu öğrenilen zanlı, 30 Nisan 2011 tarihinde sevk edildiği nöbetçi sulh ceza hakimliğince tutuklandı.

Hakkında, 39 kişiyi dolandırmaktan dava açılıp her kişi için 7'şer yıl olmak üzere toplam 273 yıla kadar hapis cezası istenen Mehmet C.'nin davası Adana 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Suçlamayı kabul etmeyen Mehmet C., "Aklıma insanları bir yerlerde istihdam etmek geldi. Gazetelere verdiğim ilan sonucunda 5 bin civarında kişi başvurdu. İşe başlayan kişilerden ilk maaşlarının yarısı kadarını aldım. Zaten bu şekilde anlaşma yapmıştım. Ayrıca müracaatlarda dosya parası da alıyordum. Bu kişilerden 40'ı, dosya parası alınıp, işe yerleştirmek için hazır olanlardır. Yakalanıp, hapse girmeseydim, hakkımda şikayetçi olanlara da iş bulacaktım. Ne yaptıysam, istihdam için yaptım" dedi.

"Mağdurların zararını gidereceğim" dedi serbest kaldı

Mehmet Can, bir sonraki duruşmada "2 ay içerisinde müştekilerin zararını ödeyeceğim. Bunun için hem süre hem de tahliyemi istiyorum" dedi. Mahkeme heyeti bu söz üzerine Mehmet C.'nin tahliyesine karar verdi. Ancak aradan zaman geçmesine rağmen Mehmet C. vatandaşların mağduriyetini gidermeyince hakkında tekrar yakalama ve tutuklama kararı çıkartıldı. Bunun üzerine Mehmet C. yakalanarak cezaevine götürüldü.
Ancak cezaevine giren Mehmet C. bir süre sonra da firar etti. Mehmet C. polise yakalanmamak için de sırt çantası alıp yaşam malzemelerine bunun içine koyarak sokaklarda, hastanelerde, duraklarda kalarak yaşamaya başladı.

Bu sırada mahkeme Mehmet C.'ye 14 yıl hapis cezası verdi. Firari dolandırıcıyı yakalamak için Adana Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğüne bağlı İnfaz Büro Amirliği dedektifleri harekete geçti. Dedektifler Mehmet C.'nin bir çay bahçesinde olduğunu saptadı. Polis baskın yaparak hükümlüyü yakaladı. Mehmet C. emniyete getirilerek işlemleri yapılırken "taklit anahtar kullanmak suretiyle hırsızlık, şantaj, dolandırıcılık tehdit ve hakaret" suçlarında da arandığı belirlendi. Hükümlü emniyetteki işlemlerinin ardından önce adliyeye daha sonra da cezaevine götürüldü.