KİŞİNEV (AA) - Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde (BMGK) Kudüs kararına ilişkin oylamada 14 oya karşı sadece ABD’nin tek başına ret oyu verdiğini belirterek "ABD yalnız bırakılmıştır. Bu yalnızlık aynı zamanda insani değerlere olan yabancılaşmanın da bir sonucudur." dedi.
Çavuşoğlu, Türkiye-Moldova 9. Dönem Hükümetler Arası Karma Ekonomik Konsey (KEK) Toplantısı sonrasında düzenlenen basın toplantısında, BMGK'de ABD Başkanı Donald Trump'ın Kudüs kararına ilişkin yapılan oylamayla ilgili değerlendirmede bulundu.
ABD'nin Kudüs'ü "İsrail'in başkenti" olarak tanımasına ilişkin kararın 14 oya karşı sadece ABD’nin oyuyla reddedildiğini anımsatan Çavuşoğlu, "BMGK'de ABD’nin Kudüs'e ilişkin kararı değerlendirildi. Bu değerlendirme ile gördüğümüz netice şu dur ki, ABD yalnız bırakılmıştır. Bu yalnızlık aynı zamanda insani değerlere olan yabancılaşmanın da bir sonucudur." ifadelerini kullandı.
Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın birçok vesileyle dile getirdiği "dünya beşten büyüktür" ifadesinin pek çok muhtevayı barındırdığına dikkat çekerek "ABD’nin, 'ben yaptım oldu' anlayışıyla tek başına vermiş olduğu kararları dünyaya dayatması asla adilane çözüm üretmeyecektir. Dolayısıyla bu çerçeveden yaklaştığımız zaman BMGK adil kararlar almaktan aciz durumdadır ve artık bu kararlar insanlık nezdinde de meşruiyetini yitirmiştir, kabul görmemektedir." şeklinde konuştu.
Perşembe günü Birleşmiş Milletlerde üçte iki çoğunluk sağlanması durumunda Trump yönetiminin verdiği Kudüs kararının hukuksuzluğa terk edileceğini ve hukuksuzluğunun tescilleneceğini ifade eden Çavuşoğlu, "Masa başında alınan kararlarla milletlere karar tayin etmeye çalışmak hiçbir zaman kabul edilebilir bir yol değildir." dedi.
İlk andan itibaren ABD'nin Kudüs'e ilişkin kararını kabul etmediklerini ve kınadıklarını vurgulayan Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başkanlığında İslam İşbirliği Teşkilatının olağanüstü toplantısında bağımsız Filistin devletinin başkentinin Doğu Kudüs ilan edildiğini, dolayısıyla bu süreçten itibaren bütün devletlere Filistin devletinin başkentinin Doğu Kudüs olarak tanıması çağrısında bulunmaya devam edeceklerini söyledi.
