Devletin çivisi gerçekten çıktı mı?

Enteresan günlerden geçiyoruz.

Sürekli yenilenen gündemin ortasında,

Tek kelimeyle baş döndüren bir hengâme yaşıyoruz.

Sap mı döndü keser mi orası bilinmez ama…

Bilinen bir şey var ki o da yaşanan bu sürece tarihi bir vasıf yükleme gerekliliğidir.

Çünkü toz duman olmuş bu ortamda,

Zaman zaman akla mantığa sığmasa da,

Her an her şeyin olduğu günlere şahitlik ediyoruz.

*

Yaşanan süreçle ilgili;

Kimi “Paralel devlet” olgusundan dem vururken…

Kimisi “yolsuzluğun üstü örtülmeye çalışılıyor” diyor.

Kimi “yargı darbesi yapılıyor” derken…

Kimisi “yargıya darbe yapıldığını” iddia ediyor.

Kimi “beddualarla feveran” ederken…

Kimi ”ininize girecek ciğerinizi sökeceğim” diyor.

Kimi “devletin çivisi çıktı” derken…

Kimisi “tuzun koktuğuna” dikkat çekiyor.

*

Bilgi, müdahale, yönlendirme, gerçeklerin üzerini örtme, yargı ve polis kolluklarını amacı dışında kullanma kirliliğinin birbiriyle dans ettiği bu süreçte,

Yapılan analizler de tamamen siyasi konjonktüre hapsediliyor.

Mesela operasyonun arkasında çeteler, faiz lobileri, cemaat parmağı ve geziciler var deniliyor.

Gerçekten suçlananlar sütten çıkma ak kaşık mı?

Gerçekten yaşananlar kirli bir tezgâh mı?

Ya da butona gerçekten İsrail ve ABD’mi bastı?

Bu sorulara siz nasıl “cevap” veriyorsunuz bilmiyorum,

Ancak benim tüm bu yaşananlara bir “sorum” var.

*

Dolar 2.10 liranın üzerine fırladı…

Euro 3 bin liraya merdiven dayadı…

Borsa tarihinin en büyük çöküşünü yaşıyor…

Şirketlerin piyasa değerleri sürekli aşağı iniyor…

Benzine, doğalgaza, elektriğe, simit ve ekmeğe bile zam üstüne zam geldi.

Halkbank operasyonda adı geçtiği için piyasada dibi gördü…

Şimdi acaba tüm bunları,

Çeteler ve geziciler…

Dış kaynaklar…

Yargı ve Polis içinde ki karanlık güçler mi yaptı?

İyide hacım,

Daha düne kadar bugün çete suçlaması yaptığınız yargı ve polis güçlerini yere göğe sığdıramayan siz değil miydiniz?

İyi de hacım,

Daha düne kadar aynı yargı ve polisin yaptıkları için “Türkiye bağırsaklarını temizliyor” diyen siz değil miydiniz?

İyi de hacım,

“Yetmez ama evet” diyerek mezardan adamları çıkartıp oy kullanmaya çağıran sizler değil miydiniz?

Şimdi size “Günaydın” desek ayıp mı etmiş oluruz?