Burnunun ucunu göremeyenlere!

Geçen yılın son…

Yeni yılın ilk sorusu hala güncelliğini koruyor.

“Yolsuzluk yapılmış mıdır?.. 

Rüşvet alınmış mıdır?..

Kaçakçılık iddiaları doğru mudur?”

*

Madalyonun diğer yüzü;

“Yapılanlar hükümete darbe midir?..

Komplo kurduğu söylenen ajan, çete, örgüt, maşa ve paralel devlet yapılanması kimdir?..

Sürekli tekrar edilen operasyonların arkasında ki dış düşman kimdir?..

Başbakan’ın gireceğim dediği inler neresidir?”

*

Başbakan cevaplıyor;

“Yapılanlar yargı darbesidir yapanlardan hesap soracağım…

“Abdestimizden şüphemiz yok”…

“Darmadağın edeceğiz, tek tek bulacağız”…

“Biz beddua etmeyiz, biz fitne ve yalandan uzak dururuz”…

“Milli orduya kumpas kuruldu”…

“Kirli operasyona karşı istiklal savaşı başlatıyoruz”…

“Benim müdürüm biraz saf, (ayakkabı kutularından para çıkan Halk bankası genel müdürü)”…

“O çocuk hayırsever, (Rıza Zarraf)”.

*

Türkiye bunları konuşurken;

İğneden ipliğe her şeye zam geliyor…

Konya Ereğli’de kırk günlük çocuk evinde soğuktan donarak ölüyor…

Antalya’da baraj inşaatında çalışan işçileri taşıyan servis minibüsü dereye uçuyor 8 vatandaş yaşamını yitiriyor…

Çanakkale Bayramiç’te yaşlı çiftin evi sobadan yanıp kül olurken memleketin başka köşelerinde insanlar sobadan zehirlenip ölüyor…

Tuzla tersanesinde yaşanan kazada işçiler ve askerler can veriyor…

Ergenekon sanığı Org. Kemal Yavuz’un eşi “Yapılan suçlamaları hazmedemeyen eşim gözü açık gitti” diyor…

Vs…

Vs…

*

Görünen ve anlaşılan şu ki;

Kimi o kadar çok uzaklara bakıyor ki,

Burnunun ucunu göremiyor.

Kimi de burnunun ucunu görmemek için,

Sürekli uzaklara bakıyor.

Ne diyelim;

Her şey yüce Türk milletinin gözü önünde oluyor.

Eğer olan biteni hala görmüyorsanız,

Ne diyelim;

“Bizim oğlan bina okur,

Döner döner gene okur.”