Bizde de bir hükümet var

Akşam evinde kahvesini içip televizyonunu seyreden, gazetesini okuyan ya da çocuklarıyla ilgilenen birisine hükumet lazım değil.

Pazarda alış verişini yapan, esnaftan ve fiyatlardan memnun olanlara hükumet lazım değil.

Okuldaki çocuğunun ders grafiği ve eğitim durumundan memnun olanlara hükumet lazım değil, ama orda.

Trafikte seyreden, yolculuk yapan, seyahat eden insanlar için her şey yolunda ise hükumet lazım değil, ama orda.

İnşaat işçisi, maden işçisi, tarım işçisi, emeğiyle nafakasını kazanan insanlar için ters giden bir şey yoksa hükumet lazım değil, ama orda.

Esnaf için, sanayici için, ticaretine, ticari faaliyetine engel bir durum yoksa hükumete neden ihtiyaç duysun?

Asker kışlada, polis karakolda, memlekette huzur varsa insanlar hükumetten niye bir şeyler beklesin?

Hırsızlık yoksa yolsuzluk yoksa uğursuzluk yoksa gündelik hayatta insanlar hükumeti neden merak etsin?

İnsan hakları ihlal edilmiyorsa, özel hayata müdahale yoksa kişisel verilere saldırılmıyorsa kimin aklına hükumet gelir ki?

Hükumet insanların aklına felaketlerde gelir.

Terör tehdidinde gelir, yok.

Açlıkta, yoklukta, yoksullukta gelir, yok.

Maden faciasında, inşaat kazasında gelir, yok.

Büyük kazalarda, hastane kapılarında gelir, yok.

Hırsızlıkta gelir, uğursuzlukta gelir, yok.

İnsanlar acı günlerinde hükumeti yanında ister, derdine derman olmasını bekler, yok, yok, yok.

Yarasını sarmasını, acısını hafifletmesini bekler, yok.

AKP hükumeti bütün bu beklentiler karşısında ne yapıyor.

Olumsuzluklar ve felaketler karşısında, basın önünde, hükumet üyeleri "sübhaneke" boncuğu gibi dizilerek, "sorumlulardan en kısa zamanda hesap sorulacaktır" demekten öteye gidemiyor.

Ne diyelim; bizde de bir hükumet var! Bir tek lazım olduğunda ortada olmayan.