Hükümet, Sayın Babacan dahil, iç ve dış piyasaları kandırdı. Bunu niçin söylüyoruz. Hükümet mali kural konusunda ne söylediğini, ne yaptığını bilmiyor. Mali kural konusunda farklı sesler çıkarmaya devam ediyorlar.

Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı, Maliye Bakanı, Sanayi ve Ticaret Bakanının mali kurala ilişkin Tasarının hazırlık aşamasından buyana söylediklerine internetten bakıyoruz. Allah (c.c.) akıl fikir versin demekten başka bir çare kalmıyor.

Mali Kural'a ilişkin Tasarısının gerekçesi açıklandığı sıralarda Bütçe açığının GSYİH'ya oranı ile büyümeye ilişkin varsayımların gerçekçi bir şekilde hazırlandığı, bu deneyimden AB ve G 20 ülkelerinin de yararlanmak istediklerini söylüyorlardı. Hükümetten bazıları ise mali kural formülünün netleştirilmesi gerektiğini, kuralda esneklik ve değişikliğe gidilebileceğini söylüyor. Ayrıca, mali kural yazılı olmadan da uygulanır diyor. Tasarının görüşülmesi sırasında herkesin iki ayağını bir pabuca soktunuz. O zaman aklınızı neredeydi diye sorarlar.

Ekonominin yalnız adamı Sayın Babacan, topluma doğru söylemeye çalıştığı imajını vermeye çalışıyor. Maliye Bakanı ihtiyatlı gözüküp Sayın Başbakanın deyimiyle orta sahada top çeviriyor. Sanayi ve Ticaret Bakanı ise adeta her şeyin yeniden ele alınması gerektiğini söyleyerek bu Tasarı Kanunlaştığı takdirde yatırım yapılamayacağı izlenimini yaymaya çalışıyor. Bazı yatırımcı kuruluşlara sahip bakanlıkların bakanları tasarıya karşı çıkıyormuş. Tasarıyı niye imzalamışlar o zaman. Yoksa ne imzaladıklarını mı bilmiyorlarmış?

İşin aslı Hükümet yeni bir kriz dalgasına yakalanmaktan korktuğu için derecelendirme kuruluşlarının Ülkenin notunu arttırmasını istedi. Bu nedenle, uyuyan Tasarıyı acele gündeme taşıyarak ve TBMM'ne getirdi. Fakat referandum ve seçim esnasında, 15 Haziranda uygulamaya başlayacağız dedikleri, Mali kuralı uygulamaktan koktular. Şimdi de rafa koyup ortalıktan sıvışmaya çalışıyorlar. Bu Tasarının varsayımları mı yanlış? Yoksa o tarihten bu tarihe bir şeyler kötüye gitmeye mi başladı? Hükümet paniklediği için farklı sesler çıkarmaya başladı. Bu durum iç ve dış ekonomik aktörlerin Hükümetin yalpaladığını görüp yaptıkları açıklamalarla piyasalarda meydana gelen dalgalanmayla ortaya çıktı.

Hükümetin bakanları farklı telden çalmaya devam ediyor. Kur politikasında da öyle. Sayın Babacan farklı söylüyor, dış ticaretten sorumlu bakan farklı. Ama iş dünyasına Merkez Bankası Başkanını dövdürmeye çalışıyorlar. Hülasa Hükümet ne söylediğini bilememeye devam ediyor. Halen 2011 Yılı Orta Vadeli Program hedefleri ortada yok. Tarihi çoktan geçti. Açıklamamakla suç işliyorlar.