GÜNCEL

İstanbul'da pazar geleneği

KAPALI ALANA MÜŞTERİ AZ GELİYOR

Pazarcılar, bir gelenek haline gelen ara sokaklardaki pazarların her şeye rağmen kurulmaya devam edilmesi gerektiğini ifade ediyor.  Ancak çevrede bulunan evlerde yaşayanlara rahatsızlık vermemek için ve tente kurma zorunluluğu olmadığı için kapalı pazar alanına gitmek isteyen pazarcılar az da olsa var. Semt pazarlarından alışveriş yapanlar kapalı alanlara kurulan pazarların daha pahalı olduğu söylüyor. Evlerine uzak olduğu için de belediyenin gösterdiği alanlara kurulan pazarlara gitmekte zorluk çektiklerini söyleyenler de yer alıyor.

SOKAK ARASINDAN KURULAN PAZAR SAYISI 350 

Semt pazarları hakkında bilgi veren İstanbul Umum Pazarcılar Esnaf Odası Başkanı Mesut Şengün,  “İstanbul'da bir haftada kurulan semt pazarı sayısı 394. Günde yaklaşık 55-60 arası pazar kuruluyor. Yaklaşık 20 bin pazarcı esnafımız çalışmakta. İstanbul'da kapalı alan pazar yerimiz pek yok. Pazarların 350 tanesi sokak arasında kurulmakta" dedi.

“İSTANBUL'DA ARSA ÇOK DEĞERLİ"

Mesut Şengün, İstanbul'da pazar yerleri kuruldukları mevcut sokakların yakında bir kapalı alana alındığı takdirde pazarcıların buna razı olacağını belirterek, “İstanbul'da arsa çok değerli. O yüzden bunu verimli olarak görmüyorlar ve ne yazık ki bu tür alanları bize tahsil etmiyorlar" diye konuştu.


 

“İSTANBUL'DA YAŞAYANLARIN YÜZDE 84.6'SI PAZAR YERLERİNİ DOLAŞIYOR"

Şengün, pazardan alışveriş yapanlarının sayısının oldukça yüksek olduğuna değinerek, “Müşterilerimizin talebi 'sokak pazarı mevcut sokaklarında devam etsin'. Bu konuda halk oylamaları yapıldı. Esenler Belediyesi bir mahallesinde oturanları muhtar öncülüğünde toplayarak resmi bir oylama yaptı. İlk oylamada yüzde 74, ikinci oylamada 86 gibi bir sonuçla 'pazar yerleri mevcut yerinde kalsın, kapalı alana taşınmasın' şeklinde bir sonuç çıktı" dedi. 

Şengün, Sosyolog Prof. Dr. Emre Kongar'ın bir araştırması olduğunu belirterek, “Buna göre İstanbul'da yaşayanların yüzde 84.6'sı pazar yerlerini dolaşıyor. Bu çok ciddi bir rakam" diye konuştu. 


 

MESAFE UZAYINDA DAHA AZ ALIŞVERİŞ YAPILIYOR 

Mesut Şengün, tüketicilerin evlerinin önünde ya da yakınında pazarları tercih ettiğini ifade ederek, “Eviniz önüne pazar geliyor, ayağınıza hizmet geliyor. Kapınızı açıyorsunuz pazar var. Pazardan her türlü gıda ihtiyacımızı sağlıyoruz. Bunlar haftalık alındığı takdirde çok büyük bir ağırlık tutuyor. Kapınızın önünde veya bir arka sokakta kuruluyorsa pazar bunları evinize taşımakta zorluk çekmiyorsunuz. Pazar bir merkeze götürüldüğünde yaklaşık 500 metre veya 1 kilometre mesafeyi yürüyerek gitmeniz gerekiyor. Tekrar o mesafeyi yürüyerek dönmeniz lazım. O zaman 5 kilo aldığınız domatesi 2 kilo alıyorsunuz. Bizim pazarcının en büyük esprisi düşük karla mal satarak sürüm yapmak. Çok satıp sürüm yaptığı takdirde ufak kar marjıyla o gün evine rızkını götürebilecek. Ama eğer bu olanağı ortadan kaldırırsak, bir sürüm olanağını ortadan kaldırırsak, mesafe uzak diye yarım kiloluk, bir kiloluk alışveriş yapılırsa pazarın kendi özelliği yok oluyor" diye konuştu.


 

“HALK PAZARLARIN KAPALI ALANA TAŞINMASINDAN YANA DEĞİL"

Şengün, “Halk pazarların kapalı alana taşınmasından yana değil, pazarcı da değil. Pazarcı da geleneksel semt pazarcılığını sokak arasından devam ettirmek istiyor. Ama bazı belediyeler, şehir modernleşiyor, gelişiyor diye pazar yerlerini kapalı alanlara taşımayı düşünüyorlar. İstanbul'da 70-80 yıllık eski pazar yerleri var. Bunlar kurulduğunda, oldukları yerler çamur deryası içindeydi, daha evler yoktu. Bu tür alanlar o zamanlar ayrılabilirdi ve ayrıldı. Şehir oluşurken bunlar konuldu. Nasıl okul, cami, spor alanı planlara konuluyorsa pazar yerleri de konuldu. Daha sonra plan tadilatlarında bunlar elimizden alındı" ifadelerini kullandı.