EĞİTİM GENÇLİK

Bakan Tekin: “Öğretmenlik Meslek Kanunu iyi bir düzenleme ama eksik”

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Öğretmenlik Meslek Kanunu’na ilişkin, "Öğretmen arkadaşlarımızın problemleri, itibarı ve çalışma koşulları açısından da yeterli olduğuna inanmıyorum. İyi bir düzenleme ama eksik” dedi.

iha- Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Öğretmenlik Meslek Kanunu’na ilişkin, "Öğretmen arkadaşlarımızın problemleri, itibarı ve çalışma koşulları açısından da yeterli olduğuna inanmıyorum. İyi bir düzenleme ama eksik” dedi.

Eğitim Bir-Sen (Eğitim Birliği Sendikası) tarafından 7’ncisi düzenlenen ’Eğitim’ temalı Uluslararası Kısa Film Yarışması ile 6’ncısı düzenlenen Eğitimden Bir Kare Fotoğraf Yarışması Ödül Töreni, düzenlendi. Memur-Sen (Memur Sendikaları Konfederasyonu) Genel Merkezinin ev sahipliğinde gerçekleştirilen ödül törenine Milli Eğitim Bakanı (MEB) Yusuf Tekin’in yanı sıra Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın ile öğretmen ve sanatçılar katıldı.

“28 Şubat döneminden dahi daha kaotik ve problemli bir süreçti”

Bakan Yusuf Tekin, burada yaptığı konuşmada, Türkiye’nin eğitimde önemli yollar kat ettiğini söyledi. Eğitimde çok zor zamanları atlattıklarını belirten Tekin, “2013 ile 2018 yılları, Türk siyasal hayatının ve Türkiye’deki eğitim ve öğretim sektörünün yaşadığı en sıkıntılı dönemlerden bir tanesi. 28 Şubat döneminden dahi daha kaotik ve problemli bir süreçti çünkü bu süreçte etrafınızdaki insanlar dost görünümlü sizinle aynı idealleri paylaştığı görüntülerle karşınıza çıkıp sonra da itibar suikastından tutun aklınıza gelebilecek her türlü fenalıkların yapıldığı bir dönemde çalıştık” ifadelerine yer verdi.

Söz konusu kaotik dönemi salonda bulunan çalışma arkadaşlarıyla atlattıklarının altını çizen Bakan Tekin, “O zorlu süreci birlikte çalıştığımız arkadaşlarımızla birlikte yürütmüştük. Dolayısıyla onların çoğunluğu bu salonda ve ben hepinize sonsuz teşekkür ediyorum” diye konuştu.

“Öğretmenlik meslek kanunu iyi bir düzenleme ama eksik”

Bakan Tekin, mevcut Öğretmenlik Meslek Kanunu’na ilişkin ise düzenleme gerektiğini dile getirerek, “Mevcut Öğretmenlik Meslek Kanunu’nu, öğretmen arkadaşlarımızın problemleri, itibarı ve çalışma koşulları açısından da yeterli olduğuna inanmıyorum. İyi bir düzenleme ama eksik. Anayasa mahkemesinin iptal kararını da göz önünde bulundurarak daha kapsayıcı ve sorunları çözücü bir metnin hazırlanacağını ümit ediyorum. Biz kendi adımıza böyle bir hazırlığın içerisindeyiz. Yakın bir zamanda kamuoyu ile de paylaşabiliriz” ifadelerini kullandı.

Öte yandan Bakan Tekin, müfredat değişikliğine de işaret etti. Müfredatın sürekli güncellenmesi gerektiğini vurgulayan Tekin, günümüzde her şeyin sürekli değiştiğini ve buna ayak uydurulması gerektiğini açıkladı.

“Bu yaklaşık 10 yıllık bir süreç”

Değişim ders materyallerine eklenmediği durumda MEB’in saygınlığının azalacağına dikkati çeken Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, “Bizimki bir revizyon değil ciddi anlamda müfredat değişimi. Ana paradigmadan tutun bize ait bizim değerlerimiz ile inşa edilmiş bizim referanslarımız ışığında oluşturulmuş bir eğitim sürecini yaşadığımız bir süreç. Bunun çalışmalarına dün başlamadık, bu yaklaşık 10 yıllık bir süreç” açıklamalarında bulundu.

Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın ise yaptığı konuşmada, 7 Ekim’den günümüze Gazze’de yüzyılın yıkımı ve soykırımı olduğunu söyledi. İsrail’in tarihte görülmemiş bir barbarlık yaptığını vurgulayan Yalçın, “Savaş ortamında dahi koruma altında olan okulları, ibadethaneleri hastaneleri, her şeyi hedef alıyor ve soykırım uyguluyor. Birleşmiş Milletler (BM) kontrolündeki binalar dahi neredeyse tümü bombalanmış durumda. Bir korkunç vahşet yaşanıyor. Sözün tükendiği noktadayız” diye konuştu.

Din, dil ve ırk ayrımı gözetmeksizin bütün insanların dünya başkentlerinde İsrail’e karşı tepki gösterdiğini hatırlatan Yalçın, “Soykırım ve katliamlara karşı insan onurunu ayakta yaşatmaya çalışıyor. İnsanlık, onurunu Siyonizm’i yenecek diye mücadelesini sürdürüyor. Dilin dönmediği, sesin duyulmadığı ve feryadın işitilmediği zeminlerde sanat ve sanatçıya sanatın evrensel diline düşüyor. Hakiki bir sanatçı istemese de mücadeleye girişmiştir. Sanat eğer hakiki değilse daima yalanlara şahitlik etmek zorundadır” kaydetti.