PKK, PYD, YPG, PEJAK, KCK, DHKP-C, vs…

Adına ne derseniz deyin,

Amaçları hep aynı!

Terör, şiddet, ölüm, kaos, korku, gözyaşı.

Sözlerinde hep tehdit…

Akıllarında hep öldürmek var.

Ülkemizin ve Milletimizin üzerine,

40 yıldır kâbus gibi çöktüler.

Ne dedi HDP Milletvekili Burcu Özkan;

“Buradan defolup gideceksiniz, Keleşler size çevrildi.”

*

Yani anlayacağınız,

Ağızları hiç hayra açılmadı,

Aksine dilleri hep şer söyledi.

Kâh devleti suçladılar…

Kâh millete kin ve düşmanlık saçtılar.

Kâh asker, polis, hâkim ve savcılara kurşun sıktılar,

Kâh vali ve kaymakamlara mayınlı tuzak kurdular.

Kimi zaman ilkokulları bombaladılar,

Kimi zaman camileri kundakladılar.

Kimi zaman ise sözde siyasi sözcüleriyle,

Gazi meclisin koridorlarını PKK’lı teröristlerin marşlarıyla kirlettiler.

*

“Barış istiyoruz” dediler;

“Kobani yanarsa, Ankara’da yanar” diyerek,

Beşikte ki bebekleri öldürdüler.

“İnsan haklarına saygı istiyoruz” dediler;

“Sırtımızı PKK’ya, PYD’ye, YPG’ye “ dayıyoruz diyerek,

Sokak ortasında asker, polis ve gencecik öğretmenlerin ensesine kahpece kurşun sıktılar.

“Türkiye’nin partisi olacağız” dediler;

“PKK bizi tükürüğünde boğar” diyerek,

Türkiye’yi kana buladılar.

*

Ve tüm bunlar olup biterken,

Sinsice ellerini ovuşturup;

“Ne yapar, ne eder de bir hainlik planlarım” dediler.

Ama o hep bildik: Sözde barış, kardeşlik, birlik, taziye mesajlarının arkasına saklanıp,

Cani sevinçlerinin fark edilmediğini düşündüler.

Yani biz mağduriyet üzerinden,

Kürt, Türk ayırmadan milleti kandırmaya devam ederiz diye düşündüler,

Bizim aklımızdan hiç çıkmayan,

Milletin bir ve bölünmez olduğu kardeşlik duygusunu,

Onlar sadece seçimden seçime akıllarına getirdiler.

*

Bakar mısınız bu terör seviciler hala aklımızla alay ediyorlar.

Terörü övmek, teröriste sahip çıkmak, halka kin ve nefret tahrikinde bulunmaktan,

Cezaevinde tutuklu bulunan HDP’nin Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş, sahibinin sesine konuşmuş.

Pardon, pardon “Amerikan’ın sesine”.

Demiş ki; “Biz PKK’yı temsil etmiyoruz, Siyasi kanadı da değiliz.”

Haspam dalga geçiyor zaar.

Yoksa bunun adı arsızlık…

Bunun adı yüzsüzlük ve sahtekârlık değilse nedir?

Şimdi TBMM Kürsüsünden Demirtaş’ın ağzından çıkan;

“Başkan Apo’nun heykelini dikeceğiz” sözleri terörist başını övmek değil mi?

Ve ya Türkiye Cumhuriyeti Devletine, “Sizin yasanızı, sizin adaletinizi, sizin kurallarınızı” tanımıyorum demek devlete isyan etmek olmuyor mu?

Hepsinden önemlisi halkı kin ve nefrete yönlendirip, “seçimleri boykot edin sokağa çıkın” demek, ülkeyi kaosa sürüklemek olmuyor mu?

*

Haa, tabi birde bu günlerde bu terör örgütünün siyasi sözcüsünü,

“Cezaevinden çıkartın” kampanyaları yapılıyor.

CHP’si, HDP’si, İP’i ve SP’si.

Hepsi birden teröriste “af” isterken,

Bir tek MHP Lideri Devlet Bahçeli kader mahkumları için “af” diyor.

Ne diyor Bahçeli;

“Çocuk istismarcıları, tecavüzcüler, kadın katilleri, PKK’lılar, FETÖ’cüler hariç olmak üzere demir parmaklıkların gerisinde, özgürlük düşü kuran, zindanda gün sayan, dama düşüp sevdiklerinin ve sevenlerinin hasretini çeken kader kurbanlarını afla taltif etmek niye akıllara gelmez.”

Evet.

Sahi neden terör temsilcisi ve destekçileri için af isteyip adeta seferberlik başlatanların aklına, kader kurbanları hiç gelmez.

Bu mu bu şakşakçıların adalet anlayışı?

Hani zırt pırt “adalet” diyerek “yürüyen, oturan ya da duran adam” eylemi yapanlar,

Kader mahkûmları için neden bir adalet yürüyüşü yapmazlar?

Şimdi bu terörist sevicilerin tekmiline birden diyorum ki;

Suçlular ayağa kalkın.