Türkiye Futbol Antrenörleri Derneği (TÜFAD) ve Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) iş birliğiyle düzenlenen Uluslararası Pro-Lisans Antrenör Gelişim Semineri Antalya'da başladı. Belek'teki bir otelde gerçekleştirilen toplantıda konuşan TÜFAD Başkanı İsmail Dilber, faaliyetleri anlattı ve derneği destek talep etti. Avrupa Futbol Antrenörleri Dernekleri Birliği Başkanı Walter Gagg ise Milli Takım ile TFF'nin çok sağlam yapıya sahip olduğunu, Türkiye'de başarılı teknik adamların bulunduğunu dile getirdi. Gagg, geçmişte önemli başarılar kazanan milli takımın, önümüzdeki Dünya Kupası'nda yer alamayacağına değindi.

ERZİK'TEN ALINACAK FUTBOLCULARI SİZ BELİRLEYİN UYARISI

TFF Onursal Başkanı, UEFA ve FIFA Onursal üyesi Şenes Erzik ise futbolda eğitimin önemini vurguladı. Yerli, yabancı futbolcu transferi konularının sürekli gündemde olduğuna değinen Erzik, "Maalesef meselenin iç yüzüyle değil de dış görünüşüyle uğraşıyoruz. Başta antrenör camiası, teknik insanlar olarak bu ailenin gerçek sahibi olduğumuzun bilinciyle, kulüp başkanları, kulüp yöneticileri dahil lisans, Pro-lisans gibi tecrübeleri olmadığı için onların kendi konularıyla ilgilenmeli. Alınacak futbolcuların kararını sizler vermelisiniz. Parasal tarafı hariç kulüp başkanları, yöneticileri gelip geçici oldukları için bu kararı vermemeli" dedi.

Türkiye Futbol Federasyonu Başkan Vekili Ali Dürüst de Pro-lisans sahibi teknik adamların sayısını 600'den yukarı çıkarmayı hedeflediklerini söyledi. Gençlik ve Spor Bakanlığı Spor Genel Müdürü Mehmet Baykan da 30 yıldır gündemde olan spor kulüpleri yasasının gerçekleşmesi için çalışacaklarını belirtti.

LUCESCU: "TÜRKİYE'NİN BÜYÜK TURNUVALARA SÜREKLİ KATILAN BİR EKİP OLMAYI BAŞARAMAMASI SORGULANMALI"

A Milli Takım Teknik Direktörü Mircea Lucescu ise 40 yıllık teknik direktörlük kariyerinde farklı ülke ve kulüplerde çalıştığını ancak Türkiye'nin kendisi için özel bir anlamı olduğunu söyledi. Son 28 senede Türk Milli Takımı'nda görev yaban üç yabancı teknik direktörden birisi olmaktan dolayı kendisini ayrıcalıklı hissettiğini dile getiren Lucescu, bu yıl düzenlenecek Dünya Kupası finallerine gidememenin altında yatan birçok sebep olduğunu kaydetti. Lucescu, teknik adam değişikliklerine rağmen Türkiye'nin neden büyük turnuvalara sürekli katılan bir ekip olmayı başaramadığının sorgulanması gerektiğini söyledi.

"FATİH TERİM'İN BAŞLADIĞI BU İŞİ DEVAM ETTİRME GÖREVİ BANA NASİP OLDU"

2016 Avrupa Şampiyonası finalleri sonrasında Milli Takım oyuncu jenerasyonunda yeniden yapılanma gerekliliğini dile getiren Lucescu, "Önceki yıllarda ülkelerine önemli hizmetleri bulunmuş futbolcularımızın yerini, genç ve yetenekli isimlere bırakması süreci başlamalıydı. Fatih Terim'in başladığı bu işi devam ettirme görevi bana nasip oldu. Böylesi bir hamle, hiç şüphe yok ki bizlerin risk alma zorunluluğunu da beraberinde getirdi. Son birkaç yılda kulüplerin yapmış olduğu ciddi yatırımlar ve çok önemli üst düzey oyuncuların transferi sayesinde Süper Lig'in teknik seviyesinde gözle görülür bir artış yaşandı. Hatta Beşiktaş'ın Şampiyonlar Ligi'nde elde ettiği başarıyı bile bununla ilişkilendirebilirim" diye konuştu.

"GENÇ OYUNCULARIN TEŞVİK EDİLMESİ KONUSUNDA MAALESEF HEVES GÖREMİYORUZ"

Bu sezon, seyir düzeyi yüksek ve çekişmeli birçok maç izlediklerini ve Süper Lig'deki maç başına seyirci ortalamasındaki yüzde 44'lük artışı anlatan Lucescu, şunları söyledi:

"Buna ilaveten, televizyon yayınları sayesinde Süper Lig'in Avrupa'daki daha geniş kitlelere ulaşması Türk futbolunun imajına dev katkılarda bulundu. Tüm bu olumlu gelişmelere karşın, Türk futbolunun geleceğini teşkil eden genç oyuncuların teşvik edilmesi konusunda aynı hevesi maalesef göremiyoruz. FIFA ile organik bağı bulunan Uluslararası Spor Araştırmaları Merkezi'nin (CIES) 31 ülke arasında yapmış olduğu analizden çıkan bazı çarpıcı istatistikleri sizlerle paylaşmak isterim. Türkiye, bir kulübün altyapısından A Takım'a çıkan oyuncu sayısı sıralamasında 2,7'lik ortalama ile sonuncu durumda. 15 ile 21 yaşları arasında aynı kulüpte en az üç yılını geçiren futbolcuların kullanım oranları incelendiğinde ise 3,2 ortalaması ile yine son sırada yer alıyoruz. En üst ulusal ligde forma giyen futbolcuların ortalama yaşı sıralamasında, Türkiye 28,70 ile en yaşlı lig pozisyonunda. Tüm bu istatistikler bize şunu gösteriyor ki takımlarımızın büyük bir bölümü uzun dönemli bir transfer stratejisi izlemiyor."

"TÜRKİYE 5 BÜYÜK LİGİN HEMEN ALTINDA YER ALIYOR"

Teknik direktörler olarak işlerinin zor olduğunu anlatan Lucescu, ligde çalışan teknik direktörlerin büyük baskı altında olduğunu belirtti. Bu yıl Süper Lig'de 10 takımın antrenör değiştirdiğini anlatan Lucescu, TFF 1'inci Lig'de ise yalnızca 5 takımın sezona başladığı teknik direktörü ile devam ettiğini belirtti. Teknik direktörlerin sıklıkla değişmesinin futbolcu sirkülasyonunun hızlanmasına neden olup oyunun kalitesi üzerinde olumsuz etki yaptığını kaydeden Lucescu, şunları söyledi:

"CIES'in araştırmasına göre, Süper Lig'de forma giyen bir futbolcunun takımında ortalama görev yapma süresi yalnızca 1,4 yıl. Türkiye gibi futbolun toplum tarafından yakından takip edildiği ve önem atfedildiği, medyanın ilgisinin çok büyük olduğu, devlet eliyle yeni ve Avrupa'nın en modern stadyumlarının inşa edildiği, yayın gelirlerinin rekor düzeylere ulaştığı bir ülke, bunun karşılığını uluslararası düzeyde üst düzey performans gösterecek futbolcular yetiştirerek almalıdır. Belirttiğim özelliklerin hepsini bir potaya koyduğumuzda Türkiye'nin 5 büyük ligin hemen altında yer aldığını söylersek yanılmayız, ancak aynı ülke oyun kalitesi ve tarzı bakımından 9 ile 11'inci sıralar arasında gidip geliyor. Türkiye kesinlikle potansiyelinin altındadır ve mutlaka daha fazlasını hak etmektedir. Bir çözüme ihtiyaç vardır. Aynı şeyleri yaparak farklı bir sonuca ulaşmayı beklemek büyük bir hata olacaktır."

"DÖRT BÜYÜK KULÜBÜNÜN BORCU 7 MİLYAR TÜRK LİRASI'NI AŞMIŞ DURUMDA"

Türkiye Milli Takımı'nın teknik direktörü olarak kulüp başkanlarına mutlaka geleceği de planlamaları konusunda tavsiyeler vermeye özen gösterdiğini aktaran Lucescu, "Resmi kaynaklara göre Türkiye'nin dört büyük kulübünün borcu 7 milyar Türk Lirası'nı aşmış durumda. Geçmişte parlak dönemleri olmuş kimi takım kapanma, kimisi de futbolcularını kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya. Genç futbolculara eğilmek veya altyapı tesislerinin iyileştirilmesi için kaynak ayırmak, uzun vadede ekonomik sürdürülebilirlik için ciddi katkılar sağlayacaktır" dedi.

"21 YAŞ ALTI FUTBOLCU BULUNDURMA, OYNATMA ZORUNLULUĞU OLMALI"

Yeni bir Milli Takım jenerasyonu oluşturma konusunu antrenörlerin yardımı olmadan başarmanın mümkün olmadığını belirten Lucescu, "Liglerde çalışan bütün teknik direktörlerden genç Türk futbolcuları teşvik etmeleri konusunda açıkça yardım istiyorum. Genç oyuncuların yabancı oyuncularla rekabetini sağlıklı hale getirmek ve onların özgüvenini yükseltmek için adımlar atmalıyız. Ancak günümüz koşulları ve sıkışık uluslararası maç takvimini göz önüne alırsak, onlarla sınırlı süreler bir arada olabiliyoruz. Ortak konsensüs ile bazı statü değişiklikleri getirebiliriz. Örneğin, kadroda Türk Milli Takımı için oynama uygunluğu bulunan en az 21 yaş altında bir futbolcu bulundurma, oynatma zorunluluğu gibi zorunluluklar olmalı. Romanya'da bir benzeri olan bu kuraldan çok fayda sağladığımızı söyleyebilirim. Bizim şu anda Ertuğrul Ersoy haricinde takımında sürekli oynayan bir Ümit Milli oyuncumuz yok" diye konuştu.

"CENK İLHAM OLACAK"

Cenk Tosun'un Everton'a transfer olmasının çok sevindirici bir gelişme olarak gördüğünü anlatan Lucescu, Cenk'in diğer genç Türk oyuncular için bir ilham kaynağı olacağına inandığını söyledi.

Ulusal ligde ve Avrupa kupası maçlarında iyi performans sergilemenin Avrupa'nın büyük kulüplerine transfer olmayı mümkün kıldığını gösterdiğini aktaran Lucescu, "Ben, 'Futbolcularımız vaktinden erken Avrupa'ya gitmesin' derken, eğer yedek kulübesinde oturmak için veya çok kısa süreler almak için gidecekler ise biraz daha beklesinler ve daha güçlü şekilde gitsinler demek istemiştim" dedi.

"GENÇ OYUNCULARA FIRSAT VERİN"

Genç futbolcuların motive edilmeye ve deneyime ihtiyaçları olduğunu belirten Lucescu, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Onları kaliteli futbolcular olabileceklerine ikna etmelisiniz. En azından lig ve kupa maçlarının sonuçlarını garanti altına aldığınızda, onlara yeteneklerini sergileme fırsatı verin. Kariyerim boyunca birçok kupa kazandım. Ancak hiçbir zaman bu ödüllerin kölesi olmadım. Keşfedilmesine ve yetişmesine katkıda bulunduğum, daha sonra kariyerlerinde yüksek mertebelere erişen futbolcularımın bana yaşattığı hazzı hiçbirinde bulamadım. Sizlerin de bu duyguyu yaşamasını çok isterim. Biz bir aileyiz ve bir araya gelmek istediğinizde kapılarımız size ardına kadar açıktır. Türk futbolunun iyiliğine olacak bizimle paylaşabileceğiniz fikirleriniz olduğuna eminim."

Toplantıda UEFA Baş Teknik Sorumlusu Ioan Lupescu da sunum yaptı. Seminere, Beşiktaş Teknik Direktörü Şenol Güneş, Trabzonspor Teknik Direktörü Rıza Çalımbay, Fenerbahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman'ın da aralarında bulunduğu çok sayıda teknik direktör katıldı.