TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Malazgirt Zaferi'nin 946. yıl dönümü nedeniyle yayımladığı mesajda, "Doğu'nun yükselen gücü olarak Batı'ya akın eden milletimiz, 946 yıl önce elde ettiği zafer ile tarihin öznesi haline gelmiştir." ifadesini kullandı.

Malazgirt Zaferi'nin 946. yıl dönümü dolayısıyla mesaj yayımlayan Kahraman, şunları kaydetti:

"Milletimiz, tarihinin en büyük zaferlerinden birini 26 Ağustos 1071'de Malazgirt'te kazanmıştır. Doğu'nun yükselen gücü olarak Batı'ya akın eden milletimiz, 946 yıl önce elde ettiği zafer ile tarihin öznesi haline gelmiştir. İslam'ın kılıcı olarak tarih sahnesindeki yerini alan milletimiz, Doğu Roma İmparatorluğu'nu yenerek yeryüzünün yükselen yeni gücü olduğunu da çağının egemen güçlerine ilan etmiştir.

Kahramanlığın ve cesaretin sembol ismi Büyük Selçuklu Hükümdarı Alparslan ve onun hedefine tam inanmış ordusunun kazandığı zafer, Anadolu'nun kapılarını sonuna kadar Türk milletine açmıştır. Malazgirt Zaferi'yle Doğu Roma İmparatorluğu'nun çektiği seti yıkan milletimiz, önce Anadolu Selçuklu Devleti'ni, daha sonra da üç kıta ve yedi denize hükmeden Devlet-i Ali'yi kurup, tarihteki şanlı yerini almıştır."

Kahraman, şair Arif Nihat Asya'nın, fetih ruhunu ve Malazgirt Zaferi'nin manevi temelini ifade eden şiirinin, "Bir cuma sabahı, semaya karşı, Malazgirt'te elli dört bin er. Bestelediler en güzel marşı: Allah-ü ekber, Allah-ü ekber" dizelerini anımsattı.

TBMM Başkanı Kahraman, "Kardeşlik ve adalet esası üzerine kurduğumuz medeniyetimiz ile kazandığımız başarıların altında, ulvi gayelere ulaşmak için, karşılıklı sevgi ve saygıyı yayıp, birlik ve beraberliğimizi muhafaza ederek, karşılıklı yardımlaşma, dayanışma ve fedakarlık ruhu ile mücadele etmemiz yatmaktadır." değerlendirmesinde bulundu.

İsmail Kahraman, mesajında şu görüşlere yer verdi:

"Askeri, sosyal, kültürel, dini, siyasi ve estetik sahada büyük bir iftihar ile andığımız geçmişimizi, gelecekte de ihya etmemiz, aynı fedakarlık duygusu içinde, mücadele ruhunu yeniden canlandırmamızı gerektirmektedir. İnancımızın yüklediği sorumluluk ve tarihimizden aldığımız ilham ile bugünün sıkıntılarından kurtulup, dünya milletler ailesi arasında daha iddialı bir şekilde yerimizi yeniden almamız, ancak bu şekilde mümkün olacaktır.

Milli birliğimizi, vatanımızın bütünlüğünü ve devletimizin bekasını korumak öncelikli vazifemizdir. Anadolu'yu ebedi yurt edinmiş milletimizin hürriyetini, devletimizin bağımsızlığını ortadan kaldırmak isteyen her türlü şer odağına karşı hepimiz son derece dikkatli ve basiretli olmalıyız. Bu vesileyle, Malazgirt Zaferi'nin 946. yıl dönümünü kutluyor, başta büyük komutan Sultan Alparslan olmak üzere, milletimizin istiklali için canını feda eden bütün şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmet, minnet ve şükranla anıyorum."