Rize'deki programlarının ardından Trabzon'a gelen Soylu, kentte bir otelde 18 Mart Çanakkale Şehitlerini Anma Günü nedeniyle şehit, gazi ve aileleri ile bir araya geldi.

Soylu, 18 Mart Çanakkale Destanı'nın dünya tarihinin görmediği bir kahramanlık destanı olduğunu ve herkesin İslam'ın son kalesinin düşmemesi için Çanakkale'ye koştuğunu söyledi.

Kur'an-ı Kerim'de şehitler için "Allah yolunda öldürülenlere de ölü demeyin. Onlar diridir ama siz anlamazsınız" ayetini anımsatan Soylu, "Şimdi onlar burada bizimle bu salonun içerisinde hep birlikteler, bizi muhafaza ediyorlar. Ailelerini muhafaza ediyorlar. Şu anda arkadaşlarını, kendi yerlerini devrettiği arkadaşlarını muhafaza ediyorlar." diye konuştu.

Soylu, ne kadar konuşulursa konuşulsun ateşin düştüğü yeri yaktığını ifade ederek, "Bu kolay yüklenebilir bir yük değildir. Bir iki taziye ile hafifletilebilecek yük değildir ama bilmenizi isterim ki acı bütün milletimizin acısıdır. Bütün milletimizin yüreğinde hissettiği bir acıdır." şeklinde konuştu.

Bir şehit haberi geldiği anda yerin ayaklarının altından kayıp gittiğini vurgulayan Soylu, "Bu nedenle bu topraklarda siyaset yapmak başka memleketlere benzemez. Yükü ağırdır. Mesuliyeti ağırdır. Bir sevdanızın, bir vicdanınızın, bir inadınızın olması lazım. Bu ülkeye ait bir iddianızın olması lazım. Bizler öyleyiz ve bizim başımızda da öyle bir lider var." dedi.

- "7 bin evladımız şu an Lice'de"

Özellikle Güneydoğu'da büyük bir mücadele ortaya konulduğuna değinen Soylu, şöyle devam etti:

"Lice kırsalından Gabar'a kadar, Tendürek'ten Şırnak, Hakkari sınır boyuna kadar her yerde evlatlarımız bugün ülkemin her tarafında, her noktasında olduğu gibi gece uyumadan, gündüz uyumadan ülkemin başına musallat olan bu terör belasından, bu teröristlerden ülkemizi kurtarmaya çalışıyor. 7 bin evladımız şu an Lice'de. Lice ile Bingöl arasında tek tek metrekare metrekare bu ülkenin başına bela olup bomba talimatları verenler her kimse onları tek tek ama tek tek arıyorlar. Sadece geçen hafta 60 teröristi etkisiz hale getirdik. Bilmenizi istiyorum ki büyük bir mücadele veriliyor. Dün ve ondan önceki gün toplam 800'e yakın PKK ve KCK ile ilişkili insan gözaltına alındı. Bunların bir kısmı terörist, bir kısmı şehir yapılanmasında. Bir kısmı haber taşıyıcısı."

Süleyman Soylu, "Hiçbir tarafta nefes almalarına müsaade ediyor değiliz. Niye Lice'deyiz biliyor musunuz ? Oradan çıkmayacağız, orada kalacağız. Tam 21-22 yıldır girilmemiş bazı alanlara, bazı yerlere giriyoruz ve 21-22 yıldır girmediğimiz o yerlerde araba imal edip de patlatanları, canlı bomba imal edip de insanlarımızın huzurunu bozanları tek tek bulup devlet olarak ve bu milletin iradesi olarak gereğini yerine getiriyoruz. Çünkü yükümlülüklerimiz, sorumluluğumuz var." diye konuştu.

Suriye'nin içlerine kadar terörle mücadele ettiklerine değinen Soylu, şöyle devam etti:

"Çünkü orada Türkiye'ye karşı terörünü azgınlaştırıp Türkiye içerisine melanetlerini salmak isteyenlere orada müdahale yapıyoruz. Bakın orada Cerablus'u sağ salim bir hale getirdik. 30 bine yakın Suriyeli'yi oraya gönderdik. Azez, şimdi El Bab. Orayı kontrol altına aldık. Türkiye'de yaşayan Suriyeli kardeşlerimizin bir bölümünü oralı olup da Türkiye'ye gelenleri tekrar o bölgeye göndereceğiz. Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıdır. Terörle mücadelede bekleyerek değil, terör nerede nifakını oluşturuyorsa müdahale bizim en temel vazifemizdir. Bizi engellemeye çalışanlar var. İnsan haklarından bahsedip buradaki manzarayı kalbine getirmeyenler var." ifadelerini kullandı.

Terörle kararlı bir şekilde mücadele ederken acıların da yaşandığının altını çizen Soylu, şunları kaydetti:

"Bilmenizi isterim ki; 13 yaşında annesinin yanından kız çocuğunu alıp annesinin bağrışmalarına hiçbir şekilde aldırış etmeden onu terörist olmaya dağa götürenlere hesap sormazsak şehitlerimiz de bize hesap sorar. Bu millet de hesap sorar, gelecek nesillerde hesap sorar. Her yerde huzur olacak. Tunceli'ye gittiğimizde 100 tane gence 'Ne istiyorsunuz' diye sordum. 'İş istiyoruz' dediler. Biz oradaki gençleri de terör örgütünün tasallutundan, baskısından kurtarmakla mükellefiz. Biz herkese adil davranmakla mükellefiz."