TOKAT (AA) - Sağlık Bakanı Ahmet Demircan, "Dost bildiklerimiz terörle iş birliği yapıyor bize karşı. Bize parasını verdiğimiz halde vermedikleri silahları, terör örgütlerine veriyorlar. Türkiye’ye karşı, bu coğrafyanın insanına karşı veriyorlar. O zaman onlara muhtaç olmaktan çıkacağız. Kendi güvenliğimizi zaten başkasının ürettiği silaha emanet edemeyiz, etmemeliyiz. Kendi güvenliğimizi kendi ürettiğimiz silahlara emanet edeceğiz." dedi.

Demircan, Gaziosmanpaşa Üniversitesinin, Şehit Ömer Halisdemir Konferans Salonu'nda düzenlenen akademik yıl açılış töreninde, yaşanılan coğrafyanın zor ve pahalı bir coğrafya olduğunu, bunun gerektirdiği ödemeyi Türk milletinin yaptığını söyledi.

Hakkari Yüksekova'da haince tuzaklanan bombanın patlatılması sonucu 4 askerin şehit edildiği, 4 askerin de yaralandığı haberini yeni aldıklarını belirten Demircan, "Bu coğrafyada pek çok şehit verdik. Bu şehitler kanları ile bu toprağı suladı, bize vatan olarak sundu. Hepsini rahmetle anıyor, gazilerimize hayırlı uzun ömürler diyorum. Gaziler, şehitler diyarı bir coğrafyadayız. Başımız dik, alnımız açık yaşayabilmenin gereğini yerine getirmek gerekiyor." diye konuştu.

Karlofça ile başlayan, Sevr Anlaşması ile biten çöküş süresi arasında 2. Abdülhamit'in gayreti olduğunu ama bunun da yetmediğini dile getiren Demircan, Türklerin elinde en son Anadolu topraklarının kaldığına işaret etti.

- "Bilgi üreten toplum olmak zorundayız"

Anadolu'nun bölge coğrafyasının güvenlik adası, geleceğe dönük üzerine basıp yükselecekleri zemin olduğunu ifade Demircan, şöyle devam etti:

"Biz burada toplandık ama hala burası yangınlarda sığınılacak yer. Şimdi Ortadoğu coğrafyası ciddi baskı altında. Bu coğrafyada başımıza gelen sıkıntılar neden geliyor? Bu suali cevaplamadan geleceğe yürümemiz zor. İslam dünyası i̇lk 500 yılında yıldız gibi̇ parlıyordu. Bi̇rçok bi̇li̇m adamı çıktı ama sonra duraklama, sonra gerileme başladı ve ciddi fatura ödedik. 300 yıldır fatura ödüyoruz. Hala tehdit ve baskı üzerimizde devam ediyor. 500 yılın sonunda yavaş yavaş bilgi üretiminden koptuk. Bu 1600-1700'lerden sonra bize fatura olarak döndü. Kendi tespitim, ayağımız orada takıldı ama oradan ayağa kalkacağız. O da bilim. Bilgi üreten toplum olmak zorundayız. Yeniden bilgi üreten toplum haline gelirsek burada onurlu şekilde yaşarız. Bu bilgi birikimimizle bile dünyada insanlığa en çok katkı sağlayan, destek veren ülke konumundayız. İnşallah bunu daha da hızlandırırız."

- "Büyük dağın karı da fırtınası da büyük olur"

Bakan Demircan, öğrencilere ise şu tavsiyelerde bulundu:

"Gençlerden şunu istiyorum. Rutini bırakalım. Şu dersleri alırım, şu diplomayı elde eder hayatımızı sürdürürüz. Bu mümkün ama bu coğrafyada biraz zor. Bu coğrafyada rutin dışına çıkmalı, daha fazla çalışmalıyız. Bilgiyi üretmeden başkasının ürettiği bilgiyi kullanarak öne geçme şansımız yok. Bu yarışta öne geçeceksek, bilgiyi üretecek noktaya ulaşmalıyız. Her ilde üniversitemiz var. 183'ü buldu sanıyorum. 7 milyon 200 bin öğrencimiz var. Buralarda artık beklediğimiz sonuçlar çıkıyor, daha da çıkacak. Elbette sorunlarımız var. Biz büyük bir milletiz. Büyük dağın karı da fırtınası da büyük olur ama bunun üzerinden gelecek tarihi birikim ve insan gücüne sahibiz. Buna inanıyorum. Bunu harekete geçirmemin yolu, birlik, beraberliğimizi bozmadan doğru tespit ettiğimiz yolda ilerlemektir. Bizi rahatsız etmek için içeride ve dışarıda saldırılar oldu, oluyor. Bunun üstesinden gelmek zorundayız."

- "Aziz millet, o gece ülkeyi uçurumun kenarından aldı"

Türkiye'nin 30-35 yıldır bölücü terör örgütü ile meşgul edildiğini, yolunun kesilmeye, bölünmeye çalışıldığına dikkati çeken Demircan, "Ama bunu başaramadılar ve başaramayacaklar." dedi.

Demircan, 15 Temmuz darbe girişimine de işaret ederek, şu ifadeleri kullandı:

"İlmik ilmik dokumuşlar, devletin bütün mahvillerine sızmışlar, bu milletin öz evlatlarını vatanına karşı mankurtlaştırıp vatanına, milletine, devletine silah çeker hale getirmişler. Bir terör örgütü de bu. Fetullahçı Terör Örgütü ama bu aziz millet, mayasında var olan birlik, beraberlik ve devlet bilinciyle, lideri Recep Tayyip Erdoğan'ın da ışık tutmasıyla o gece ülkeyi ve devleti uçurumun kenarından tuttu, aldı. Bu takdirlerin en büyüğüyle karşılanacak bir hareketti. Bunu başardı. Peki duracaklar mı? Elbette durmayacaklar. Bizi buradan etmek için uğraşanları bu millet çok iyi tanıyor."

- "Kendi güvenliğimizi ürettiğimiz silahlara emanet edeceğiz"

Demircan, şimdi de Ortadoğu'da bir bombanın piminin daha çekildiğini, bölgenin istikrarsızlaştırılması için bazı güçlerin ellerinden geleni yaptıklarını vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Dost bildiklerimiz terörle iş birliği yapıyor bize karşı. Bize parasını verdiğimiz halde vermedikleri silahları, terör örgütlerine veriyorlar. Türkiye'ye karşı, bu coğrafyanın insanına karşı veriyorlar. O zaman onlara muhtaç olmaktan çıkacağız. Kendi güvenliğimiz zaten başkasının ürettiği silaha emanet edemeyiz, etmemeliyiz. Kendi güvenliğimizi kendi ürettiğimiz silahlara emanet edeceğiz. Bunun yolu bilim, çok çalışma, çok üretme. Bunları başaracağımıza inanıyorum. Bu aziz millet bunların üstesinden elbette gelecek. Bu aziz millet tarih boyunca Anadolu'yu barış adası, güven adası haline getirdi."

- "Türkiye barış adası olmayı sürdürecek"

Şimdi dünyada "İslamofobi" diye çok ilginç bir akım geliştiğini, İslamofobiden de İslam düşmanlığı yapıldığını söyleyen Demircan, "Fobide sanki korkuyorlar, masumiyeti var gibi. Açıkça bu yapılıyor ama çok büyük yanlış içindeler. Kendi içlerinde aklıselim insanların da bundan rahatsız olacağını bekliyoruz, inanıyoruz. Geçmişte bunun örnekleri oldu. 2. Cihan Harbi öncesinde Almanya'da pek çok bilim adamı antisemitik hareketten korkup kaçmıştı. Türkiye burada barış adası olmayı sürdürecek ve bu insanların sığınacağı coğrafya olarak burada her zaman var olacaktır." ifadelerini kullandı.

- "Hekim ve hemşire sayısını artıracağız"

Demircan, her alanda dışa bağımlılıktan kurtulmak zorunda olduklarını vurgulayarak, sağlıkta 2002 öncesi ile kıyaslanamayacak kadar büyük dönüşümü başardıklarını anlattı.

Daha önce hastanelerin çeşitli kurumlara bağlı olduğunu, hastanelerle sosyal güvenliği tek çatı altında topladıklarına değinen Demircan, hızla sağlıktaki hizmet standardının yükseldiğine dikkati çekti.

Eksikleri bulunduğunu ama bunları tamamlayacaklarına vurgu yapan Demircan, "Hekim ve hemşire sayısında OECD ülkeleri arasında en alt sıradayız. Bunu artıracağız. Hekim açığımızı önümüzdeki 5 yıl içinde hızla kapatmaya başlıyoruz. Hastanelerde kullandığımız cihazlar tüketim malzemelerini hep dışarıdan mı alacağız? Tedarik sistemi içinde yenilik oranı yeterli değil, yüzde 20'lere ulaşmak üzere. Burada kalmamalıyız, sağlık stratejik bir alan." dedi.

-"'Sınırımızın öbür tarafı bizi ilgilendirmiyor' deme hakkımız yok"

Yerli üretimin önünü açmak istediklerini bunu yaparken standardını da yükselteceklerini dile getiren Demircan, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Devletimiz teşvik veriyor, sağlık alanında yapılacak yatırım ülkenin neresinde olursa olsun beşinci bölge gibi teşvik alıyor. Yerli sağlık ürünlerinde alımda yüzde 15 fiyat teşviki var. Bu, yerli üretimin önünü açmak için. Çünkü stratejik bir ürün. Döviz açığı olan bir ülkeyiz veya birtakım engellemelerle karşılaştığımızı düşünün. Bize insansız hava araçlarını veya bazı silahları verdiler mi? Verdiklerini kullanmamıza engel koymuyorlar mı? O zaman üreteceğiz. Üretim gücünü harekete geçirmek zorunda. Beden gücü, zihin gücü, alın teri ve akıl terimizi ülkemizin güçlenmesi ve kalkınması için kullanmalıyız. Bunun yükünü taşıyacak olan da üniversitelerdeki genç kardeşlerimizdir. Sadece bu ülke değil. Pek çok kardeş ülke de buraya bakıyor. O nedenle çok önemli bir misyonu taşıdığımızı unutmayalım. Komşularımızın haline bak. Ateş çemberi içindeler. Adeta bir dozer girdi, sanki bir hedefe dönük burayı dağıtıyor. 'Sınırımızın öbür tarafı bizi ilgilendirmiyor' deme hakkımız yok. O nedenle birlik beraberlik, çalışma, alın teri, akıl terimizi dökmeliyiz. 'Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet' diyeceğiz. Bir olacağız, diri, güçlü olacağız. Hep birlikte Türkiye olacağız."

Konuşmaların ardından Gaziosmanpaşa Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Şahin, Bakan Demircan'a çeşitli hediyeler sundu.

Programa, Vali Ömer Toraman, Belediye Başkanı Eyüp Eroğlu, AK Parti Tokat milletvekilleri Coşkun Çakır ve Zeyid Aslan ile diğer davetliler katıldı.

Sağlık Bakanı Ahmet Demircan, daha sonra Rektörlük, Valilik ve Belediye Başkanlığını da ziyaret etti.