Bakan Özhaseki, bir otelde düzenlenen kahvaltı programında gazetecilerin, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun belge iddialarına ilişkin sorusu üzerine, "Belgeler değil, kağıtlar çıktı, uyduruk kağıtlar, paçavralar." ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu'nun yaptıklarına alışkın olduğunu belirten Özhaseki, Kayseri'nin bu konuda çok tecrübesinin bulunduğunu kaydetti.

Bakan Özhaseki, Kemal Kılıçdaroğlu'nun, genel başkanlığının ilk günlerinden itibaren Meclis'te salladığı bir dosyadan sonra, Kayseri'ye 20-25 kişilik milletvekili ordusuyla çıkarma yaptığını anımsatarak, şöyle konuştu:

"Yapmaya çalıştıkları şuydu, bir algı operasyonu, 'burada bir kötülük var, burada bir kirlilik var' demeye çalışıyorlardı. İlk geldiklerinde yanlarında yanlış hatırlamıyorsam 289 sayfalık da bir dosya getirmişlerdi. Daha sonra o dosyalara baktığımız zaman, affedersiniz tuvalet kağıdından farklı hiçbir belgesi olmayan birçok uyduruk belgeleri götürüp savcılığa verdiklerini gördüm. Savcılar bunları incelediler, ciddiye aldılar, aylarca, ikinci kez incelendi. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bu belge dedikleri paçavralar, Kayseri'de ikinci kez incelendi. Suratlarına çarpıldı. Bir tane kızaranı gördünüz mü, utananı gördünüz mü? 'Hakkınızı helal edin, aylarca kamuoyunu meşgul ettik, sonra da masum insanlara iftira ettik ama bu yalandı' diyeni gördünüz mü? Pişkin pişkin devam ettiler." 

- "Takip ediyoruz, göreceğiz o günü de" 

Şimdi de aynı numaranın Man Adası ile ilgili iddialarla devam ettiğine işaret eden Özhaseki, sözlerine şöyle devam etti:

"Bütün bankacılık işlemleri tarandı böyle bir adaya milyonlarca dolar değil, kuruş gitmemiş. Nasıl olacak şimdi, 'belgeler belli' demeye başladılar bize. 'Efendim belgeler geliyordu, gidiyordu'. Geliyordu, gidiyordu olur mu, verin hadi belgeleri. En sonunda baktılar ki daraldılar, tüm Türkiye üstlerine geliyor, 'pazartesi savcılığa vereceğiz' diyorlar. Takip ediyoruz, göreceğiz o günü de. Hiçbir hükmü olmayan, uyduruk birtakım bankacılık işlemlerinin paçavralarını koymuşlardır. En üzücü taraf, ne yazık ki artık Cumhuriyet Halk Partisi, Kemal Kılıçdaroğlu ile önce FETÖ'nün partisi oldu, şimdi de kumpasların partisi olmaya devam ediyor. Kendisi zaten bir FETÖ kumpası ile gelmişti, çok yakışıyor da zaten. FETÖ'nün Deniz Baykal'a kurmuş olduğu bu kumpas kesinleşti, eski genel başkan gitti, bu beyefendi gelmişti. Arkasından şimdi o kumpasları devam ediyor, ettiriyor ve de FETÖ'nün sözcülüğüne de soyundu, devam ediyor, hayırlı olsun. Çok iyi buldular birbirlerini, Allah sonunu hayır ede."