MHP MYK Üyesi ve Osmaniye Milletvekili Doç. Dr. Ruhi Ersoy, TBMM Genel kurulunda cezaevlerindeki öğrenci hükümlü/tutukluların eğitim hakkı ile ilgili olarak verilen önerge üzerine MHP grubu adına konuştu.

Ersoy, eğitim hakkının en doğal insani hak olarak gördüklerini fakat cezaevlerinin de belli bir suçun karşılığında tutulan yerler olduğunun bilinmesi gerekir dedi.

Ersoy, yüksek lisans yaparken ceza alan bir öğrenciyi örnek göstererek, yüksek lisans tez savunması Adalet Bakanlığı SEGBİS (Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi) üzerinden gerçekleştirdiğini, hükümlü/tutuklu öğrencinin şuan doktora yapmakta olduğunu, Türk Tarih Kurumu tarafından burs verilerek kurumda çalışma teklifi edildiğini ve adeta ağabeyleri gibi mahpushaneyi “Taş Medreseye” çevirdiğini belirtti.

Ersoy, okumak isteyen, öğrencilik yapmak isteyenin Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü tarafından desteklendiğini fakat öğrenciliği bahane ederek imkânlardan yararlanmak isteyenlerin de olabileceğini bunun için de hükümlü/tutuklunun cezasının niteliği ve kişisel bilgisinin önemli olduğunu söyledi. Ersoy, bu konuda çeşitli olaylar sonrası cezaevine giden öğrenciler ile teröristlerin karıştırılmaması gerekir dedi.

Ersoy, üniversitelerde çıkan öğrenci olaylarına da değindi.

Medyada “karşıt görüşlüler” olarak verilen öğrenci olaylarında, vatan millet sevdalısı Türk Milliyetçisi öğrenciler ile vatan miller düşmanı terör örgütü sempatizanı ve üyesi sözde öğrenciler karşı karşıya gelmektedir dedi.

Ersoy, “Bakın, terör örgütü sempatizanı ve üyelerinin şöyle bir hikâyesinin örneğine baktığımızda, Savcı Selim Kiraz'ın katili DHKP-C üyesi Bahtiyar Doğruyol, Ankara Üniversitesi, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi öğrencisiydi; Bayrampaşa'da Çevik Kuvvet otobüsüne saldıran DHKP-C üyesi Berna Yılmaz yine aynı okulun öğrencisiydi; PKK'nın Yüksekova kadın sorumlusu iken öldürülen Emel Güçlü aynı okulun öğrencisiydi; Bursa'da canlı bomba olayında kimliği tespit edilen PKK üyesi Eser Çalı aynı okuldaydı. Saymakla bitiremediğim bir durum var, burada bir problem var galiba. Bunlar terör örgütü ve terörist, bunların önemli bir kısmı da cezaevinde ve üniversite öğrencisi. Ne yapacağız şimdi? Bunlar üniversite öğrencisi -iyi şartlarda- yeniden olaya gitsinler, sınava ya da eğitime gittiklerinde yeni eylemler mi yapsınlar diyoruz? Ama diğer tarafta "karşıt görüşlü" denilen vatan, millet sevdalısı bir delikanlı da hiçbir engeli kendisine karşı engel olarak görmeyerek cezaevinde destan yazan işlerle doktora yapıyor; ismi ve adresi de burada. Az önceki zikrettiğim hususlar: Biz, eğitime erişimin önündeki engellerin bürokratik hiçbir şeye takılmaması taraftarıyız ama eğitim hakkına erişme hususunda terör ve terörist iltisaklı olanların da "Üniversite haklarıdır." adı altında başka bir şekilde yorumlanmasına da karşıyız. " dedi.