Çölyak Hastalarının ve ailelerinin merakla beklediği çalışmanın bitiminde yapılan meclis genel kurul görüşmelerinde ilk konuşmacı olarak MHP adına konuşan Yurdakul, sözlerine, komisyonun kurulmasının fikrini ortaya atan ve böyle hayırlı bir işi başlatması sebebiyle MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye hürmet ve teşekkürlerini sunarak başladı. Yurdakul; 2015 Haziran ayında adımını attığım bu yüce meclisin çatısı altında bulunmaktan dolayı en çok gurur duyduğum anlardan birisini yaşıyorum. Geriye dönüp baktığımızda manevi anlamda büyük bir tatmin duygusuyla anımsayacağımız bir komisyon çalışmasını tamamladığımıza inanıyorum. Esasen Türk Milletinin birlik ve beraberlik anlamında neleri başarabileceğini göstermesi açısından da, yaptığımız çalışmalar tarihe bir not olarak geçmiştir diye düşünüyorum” dedi.

ÇÖLYAK HASTASI ÇOCUKLARIMIZ HEP AKLIMIZDAYDI

Tüm siyasi partilerin üyelerinden oluşan komisyon olarak tamamladıkları çalışmalarının amaçlarını, Çölyak hastalığı ile ilgili farkındalık yaratmak, hastalığın sebep ve sonuçlarını detaylı bir şeklide araştırmak, teşhis aşamasından tedavi aşamasına kadar ilgili tüm önlemlerin alınmasını sağlamak olduğunu ifade Yurdakul; “Bu hastalığa maruz kalan hastalara kalıcı yardımlar sağlanması üzerine bir mutabakat meydana getirmek istedik. Velhasıl komisyon, iyi niyetle ve güzel ümitlerle çalışmalarına başladı. Uzmanlar, danışmanlar, sendikalar, özel sektör ilgilileri, meslek örgütleri, araştırmacılar ve üniversite yetkilileri ile görüşmelerimizin tümünde bizlere katılan Çölyak Derneklerini ve Çölyak hastalarını dinleyerek, yaralarına nasıl merhem oluruz sorusuna yanıt aradık. Ülkemizde tam sayısı bilinmemekle birlikte 750 Bin Çölyak Hastası ya da gluten alerjisi olan vatandaşımız bulunmaktadır. Yalnızca Ankara, İstanbul ve İzmir gibi büyük kentlerimizde bulunan glutensiz yiyeceklerin Anadolu'nun her bir tarafına yayılması şart derken önerilerimizi de her seferinde sunduk. Biz büyük bir ülkeyiz, Antalya İbradı'dan veya Nevşehir'den Çölyak hastası bir çocuğumuza istediği bir çikolatayı sağlayamıyorsak veya makarnayı o kardeşimize ulaştıramıyorsak bu meseleyi çözüme kavuşturmalıyız dedik. Nihayetinde komisyon olarak aklımız hep çölyaklı çocuklarımızdaydı ve şu önerilerde bulunduk;

Her ürün grubu için üretim havzalarının seçilmesi suretiyle üretici bazında hangi bölgelere ve hangi ürünlere, hangi desteklerin sağlanacağının Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca belirlenmesi ve maliyet verimliliğini sağlamak maksadıyla ölçek ekonomisine geçilmelidir.

Türkiye’de pek yetiştirilmeyen kinoa, kara buğday ve amarant gibi tahıl benzerlerinin üretimine destek verilmesi ile ürün çeşitliliği artırılmalıdır.

Glutensiz ürün yatırımcılarına makine-ekipman, ar-ge desteklerinin sağlanmalıdır.

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının zincir marketlerle glutensiz ürünlere belli bir raf hacminin tahsis edilmesi konusunda tedbirler geliştirmesi şarttır.

Glutensiz üretim yapan firmalar desteklenmelidir.

Çölyaklı olduğuna dair sağlık raporu bulunan kişilere glutensiz ürünlerin satışında KDV’nin % 8’den % 1’e düşürülmelidir.

Halk Ekmek gibi yerel yönetimler tarafından işletilen işletmelerde ürün çeşitliliğinin arttırılması ve bu yönde yerel yönetimlerde farkındalık oluşturulması uygun olacaktır.

Mutlak suretle mamul üreticilerinin sayısının devlet desteği ile artırılmasına yönelik politikalar geliştirilmelidir.

Her çölyaklı için bir PTT Kart çıkarılması ve Sosyal Güvenlik Kurumunun çölyaklılara yaptığı nakit ödemenin düzenlenecek PTT Kartına alışveriş puanı olarak aktarılması hususunun faydaları üzerinde mutabakat oluşturduk.

Hayırlı bir mesele hakkında elimizden gelenin en iyisini yaptığımıza inanıyorum” dedi.