MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, "Direkt 'Yüzde 10 barajı düşsün' şekliyle bir yaklaşım biçimi yok. Ama ona sıcak bakma var, doğru. Fakat yüzde 10'un devamına da sıcak bakma var. Bu neye bağlı? Şarta bağlıyoruz. Partiler kendi aralarında görüşecekler, konsensüs nerede sağlanıyorsa, ortak akıl nerede oluşuyorsa ona göre hareket etmeyi istiyoruz. Sayın Genel Başkanımızın yaptığı, söylediği bu." dedi.

Yalçın, Mecliste düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

Seçim Kanunu ve Siyasi Partiler Kanunu konularında, MHP'nin bir birikiminin ve hazırlığının bulunduğunu belirten Yalçın, "Bu hazırlık, karşıdan gelen teklife göre masaya yatırılır, o zaman bir tartışma ortamı meydana gelir. O noktadan itibaren de MHP görüş ve düşüncelerini ifade eder. Yani 48 yıllık bir siyasi partinin hazırlıklı olmaması, bu tip gelişmeler karşısında tavrı olup olmamasını tartışmaya hiç gerek yok. Bir tavrımız var, düşüncelerimiz var." dedi.

İktidarın, uyum yasalarını kamuoyuna getirip diğer siyasi partilere sunmasını beklediklerini dile getiren Yalçın, siyasi partilerin de buna göre görüş ve düşüncelerini aktaracaklarını kaydetti.

Yalçın, "Yani bizim kafamızda çok şey var, hazırız. Ama siyasi iktidar ne diyecek onu görmemiz lazım." ifadesini kullandı.

"SAYIN BAŞBAKAN, BARAJ KONUSUNDA GENEL BAŞKANIMIZIN DEMECİNİ GAYET DOĞRU ANLAMIŞ"

Başbakan Binali Yıldırım'ın, seçim barajına ilişkin açıklamaları konusundaki değerlendirmesi sorulan Yalçın, "Kanaatimce Sayın Başbakan, Sayın Genel Başkanımızın demecinde söylemeye çalıştığını gayet doğru anlamış. Tam da kendisinin ifade ettiği gibi." dedi.

Yalçın, sözlerine şöyle devam etti:

" Genel Başkanımızın sözleri gayet açık. Yoruma falan da gerek yok. Orada bizim söylediğimiz uyum yasalarının bir an evvel gelmesi, 2019 hazırlığının da bir an evvel bitirilmesi. 2019 hazırlığı yapılırken de bir erken seçimin söz konusu olmaması. Şu ana kadar iktidar partisi temsilcilerinin hiçbirinden bir erken seçim işareti görmedik. Aynıyla biz de doğru bulmuyoruz. Önce büyük bir sistem değişikliği gerçekleşecek ve buna iki yılımız var. Bu iki yıl içerisinde ancak yetişir düşüncesindeyiz. Bunlarla uğraşırken yeni bir erken seçime ihtiyaç duyulacağını zannetmiyoruz. Doğru da bulmuyoruz. Zararlı olur hatta. Önce kurumları, müesseseleri bu yeni düzene oturtmalıyız, alıştırmalıyız, paralel hale getirmeliyiz. O düşüncedeyiz. Dolayısıyla baraj konusunda Sayın Başbakan'ın ifadeleri doğru. Esasında aynı şeyi söylüyorlar. Bir an evvel bir araya gelip, bütün siyasi partiler, bakın orada da bir ayrım söz konusu değil, iktidar eminiz ki uyum yasaları ve o yasalar içerisindeki seçim ve siyasi partiler vesaire konuları gündeme getirecek ve bunu tartışacağız. Sayın Genel Başkanımız '5 mi olur, 7 mi olur yoksa 10'da mı kalır, bakalım göreceğiz' derken işte bu tartışmaya işaret ediyordu. Artık bunu konuşalım istiyoruz biz. Söylemeye çalıştığımız bu. Yoksa direkt 'Yüzde 10 barajı düşsün' şekliyle bir yaklaşım biçimi yok. Ama ona sıcak bakma var, doğru. Fakat yüzde 10'un devamına da sıcak bakma var. Bu neye bağlı? Şarta bağlıyoruz. Ortak akıl nerede oluşuyorsa ona göre hareket etmek istiyoruz. Partiler kendi aralarında görüşecekler, konsensüs nerede sağlanıyorsa, ortak akıl nerede oluşuyorsa ona göre hareket etmeyi istiyoruz. Sayın Genel Başkanımızın yaptığı, söylediği bu."

“Yüzde 10'un acısını en fazla çeken bir siyasi partiyiz biz. Bu yüzden ittifak da yaptık. 91'deki ittifakı hatırlıyorsunuz. 2002' de baraj altı kaldık. Acısını biz çektik ama bu temel gerçeğe rağmen MHP'nin teröre bulaşmış siyasi unsurların meclise girmemesi ve yönetimde istikrarın sağlanması adına sıcak baktı ve belli zamanlarda destekledi. Bunun gerçekleşmediğini gördük sonra. Kah ittifak kah bağımsız olarak meclise girdi bu unsurlar. Bu durumda yüzde 10 barajının anlamı kalmıyor. O zaman tartışalım diyoruz hadise bundan ibaret.”

MHP’NİN SEÇİM BARAJI ENDİŞESİ YOKTUR

Belli kesimlerce bir algı oluşturulmaya çalışıldığını ve MHP'nin, her seçim öncesinde baraj altı gösterildiğini söyleyen Yalçın, şu anda da bunun yapıldığını belirtti.

"Bazı siyasi partilere husumet besleyenlerin çıkışı. Milliyetçi Hareket Partisi her seçim öncesi baraj altı gösteriliyor. Genel Başkanımızın ifade ettiği gibi anket şirketleri doğru sonuç vermiyor, algı oluşturuyor. ’MHP baraj altı değildir’ dedi Genel Başkanımız. MHP’nin seçim barajı endişesi yoktur. Bizim kendi teşkilatımızla yaptığımız görüşmeler, saha çalışmaları var, buna bağlı söylüyor. MHP resmi söylemi dışında yapılanlar yıllardır söyleniyor, her seçimde baraj altı dediler, olmadığımızı kanıtladık" dedi.

Yalçın, "MHP'nin resmi söylemi dışında, belli çevrelerin bunu inatla yapmasını biz bugünün meselesi ve sıkıntısı olarak görmüyoruz. Yıllardır devam edegelen bir sıkıntı. Her 'baraj altı' dediğinde de seçimde baraj üstü olduğumuzu defalarca ispatladık. Ama o malum çevrelerin bu ısrardan vazgeçmedikleri de bir gerçek." değerlendirmesinde bulundu.

"KAFAMIZDA ÇOK ŞEY VAR AMA İKTİDARIN DİYECEKLERİNİ GÖRMEMİZ LAZIM"

Uyum yasaları çalışmalarını iktidarın siyasi partilere sunmasının ardından görüş ve düşüncelerinin masaya yatırılacağını bildiren Semih Yalçın şöyle dedi: "Seçim kanunu hususunda da, siyasi partiler kanunu hususunda da MHP'nin bir birikimi ve hazırlığı vardır. Bu hazırlık karşıdan gelen teklife göre masaya yatırılır. O noktadan itibaren MHP görüş ve düşüncelerini ifade eder. 48 yıllık siyası partinin hazırlıklı olmamasını tartışmaya gerek yok. Tavrımız düşüncelerimiz var. 35 milletvekili olan siyasi hareketiz. Normal şartlarda konuşulduğu üzere uyum yasalarını siyasi partilere sunacak ve diğer partiler görüşlerini aktaracak. Genel başkanımız da bir an evvel uyum yasaları gelsin derken bunu kastediyor. Kafamızda çok şey var hazırız. Ama siyasi iktidar ne diyecek onu görmemiz lazım. "

-"Temsilde adalet nasıl gözetilir bunu düşünmemiz lazım"

Seçim sistemine ilişkin bir önerilerinin olup olmadığı sorusuna ise Yalçın, "Kafamızda, gelecek olan teklifi görmeden bir öngörü yapmaktan imtina ediyoruz. Bugüne kadar da yapmadık. Yani iktidar partisi neyi getirir, onun görmek istiyoruz. Ondan sonra fikirlerimizi beyan etmek istiyoruz. Böyle olunca da bir öngörü olması söz konusu değil." yanıtını verdi.

Yalçın, ancak arka planda ve zihinlerinde birtakım çalışmaların bulunduğunu ve MHP'nin, seçim sistemlerini tek tek ele alarak değerlendirdiğini aktararak, " Gelecek olan teklifi görmeden fikirlerimizi beyan edemeyiz. Bir öngörü olması söz konusu değil bu nedenle. Bugüne kadar yapmadık. Arka planda zihnimizde çalışmalarımız var. MHP seçim sistemlerini tek tek ele aldı değerlendirdi, ben de kendimce çalışmalar yaptım. Ama bunlar daha masaya çıkmadı. Masaya çıkabilmesi için karşının göstereceği, ortaya koyacağı teklifi görmek lazım. 'Dar bölge mi, daraltılmış bölge mi, milli bakiye mi, en yüksek oranlı seçim sistemi mi' diyecek, yoksa (D'Hondt'ta mı kalalım) diyecek? 'Barajlı mı yapalım'. Birçok yolu var bunun. Seçim sistemini eğer değiştireceksek, o zaman temsilde adalet nasıl gözetilir bunu düşünmemiz lazım. Bizim söylemeye çalıştığımız bu. Kendi partimizden örnek vereyim: D'Hondt sistemi yıllardır uygulandı ama bu sistemde de zarar gören biz olduk. En çok oy alan ya da ikinci sıradakine yarıyor. Daha sonra gelenle aldıkları oy oranında temsil edilmiyorlar. Yüzde 13 aldığımız yerde yüzde 9 ile temsil ediliyoruz. Barajdan da kaynaklanıyor. Seçim sistemini eğer değiştireceksek temsilde adalet nasıl gözetilir bunu düşünmemiz lazım. Türkiye milletvekilliği daha yeni anayasa mahkemesinden döndü. Daha köklü bir değişiklik yapmak suretiyle siyasi partileri kamuoyunu ikna edecek çözüm bulmak daha akıllıca olmaz mı? " dedi.

"DAR BÖLGE TÜRKİYE'NİN BÜNYESİNE UYGUN BİR SİSTEM DEĞİL"

Dar bilge sisteminin Türkiye'nin gerçeklerine uygun bir sistem olmadığını belirten Semih Yalçın şu ifadeleri kullandı: "Dar bölge dediğiniz sistem Türkiye'nin gerçeklerine uygun bir sistem değil. Bölgede birinci gelenin dışındaki bütün oylar çöpe gider çünkü çoğunluklu sistemdir bu. Arta kalan oyları siz mecliste temsil edemeyeceksiniz. O zaman temsilde adalet orada sağlanmaz. Kaldı ki dar bölge sisteminde mezhepçilik, etnik yapı. Ağalık. Vesaire birçok unsur devreye girer. Bir vekilin çıktığı bölgede etkin olan zengin bilge para dağıtarak seçimi kazanabilir. Veya Alevilik, Sünnilik bunlar devreye girer, Tarikat anlayışı devreye girebilir. Bu tip mahsurları var. Dar bölge sistemi Türkiye'nin bünyesine uygun bir sistem değil. Bunu kaldıracak durumda değiliz. Diğer sistemler içinde örnek olarak veriyorum temsilde adaletin en iyi sağlandığı toplumdaki her kesimin temsil edildiği yapı var. Geçmişte Türk siyasetinde uygulanmıştı. Kastettiğim milli bakiye sistemi. Yanlış anlaşılmasın, bunu getirelim demiyorum. Temsilde adalet bunda sağlanıyorsa o en yüksek bakiye sisteminde sağlanıyorsa buna siyasi partiler oturup karar versin."

"KİMLİĞİNİ MUHAFAZA EDEREK İTTİFAK OLUŞTURUYORSAN DEMOKRASİ İÇİNDE BU YAPILABİLİR"

Semih Yalçın, siyasi partilerin ittifaklarına ilişkin bir soruyu şöyle yanıtladı: "Siyasi partiler haklı verdikleri sözlerden vazgeçerek ittifak yaparsa doğru da olmaz. Nasıl bir ittifak: O zaman senin farklı bir parti olma özelliğin ortadan kalkıyor. Böyle bir ittifak diğer partinin içinde kaybolmasına neden olur. Kendi kimliğinle yapını muhafaza ederek bir ittifak oluşturuyorsan demokrasi içinde bu yapılabilir. "

Bu sistemde, mezhepçilik, etnik yapı, ağalık gibi birçok unsurun devreye gireceğini belirten Yalçın, bir bölgede etkin olan, zengin bir kişinin para dağıtarak seçimi kazanabileceğini söyledi.

Yalçın, "Alevilik-Sünnilik, bunlar devreye girer. Tarikat anlayışı devreye girebilir. Bu tip mahsurları var. Bu sebeplerden dolayı dar bölge sistemi, Türkiye'nin bünyesine uygun bir sistem değil. Bunu kaldıracak durumda değiliz diye düşünüyorum." görüşünü dile getirdi.

-"Seçim ittifakı teklifimiz olmadı"

Seçim ittifaklarına ilişkin değerlendirmesi sorulan Yalçın, MHP olarak iktidara böyle bir tekliflerinin olmadığını, onların da böyle bir teklifte bulunmadığını ve perde arkasında da bir görüşmenin yapılmadığını anlattı.

Demokrasilerde ittifakların olabileceğine işaret eden Yalçın, "Yani yüzde 10 barajı demokrasi ölçütü içerisinde mahsurlu görülüyorsa bunun da olmamasını mahsurlu görmek lazım." diye konuştu.

Yalçın, "Eğer siyasi partiler, siyasi programlarından, halka verdikleri sözlerden vazgeçerek bir ittifak yaparsa çelişki olur, doğru da olmaz. Öyle bir ittifak, o partilerden bir müddet sonra birinin, diğerinin içerisinde kaybolmasına sebep olur. Ona kimse yanaşmaz. Ama kendi kimliğinle, parti programınla, halka verdiğin sözlerle, yapını muhafaza ederek bir ittifak oluşturuyorsan demokrasiler içerisinde bu mümkün görülebilir." açıklamasında bulundu.

"DAHA KURULMADAN PARÇALANMAYA BAŞLADILAR"

Semih Yalçın, İYİ Parti'nin 2019 Genel Seçimlerinde oy oranının yüzde 20'yi bulacağı yönündeki açıklamalarının anımsatılması üzerine "Bizim için değerlendirme dışındalar. 2019 seçimlerinde göreceğiz yüzde 1'mi yüzde 20'mi? Daha kurulmadan parçalanmaya başladılar" dedi.

AA / DHA