MHP düşmanı gazetecilerden birinin de, hemen her fırsatta husumetini açık eden Mehmet Tezkan olduğunu söyleyen Yalçın, "Tezkan, sayın Bahçeli'nin olağanüstü kurultay çabaları ve müzmin muhaliflerle ilgili davalar konusunda hâkim ve savcıları ayarladığını ve mahkemenin seyrini değiştirdiğini öne sürerek iftira etmiştir. Basın ahlakını çiğneyip gazetecilik mesleğini kötüye kullanarak biteviye MHP düşmanlığı yapan bu programın bütün uyarılarımıza rağmen yayımlanmasına izin veren NTV'nin yönetici ve sahiplerini şiddetle kınıyoruz" dedi.

"MEVCUT yayın anlayışını sürdürdükleri takdirde bundan sadece adı geçen menhus programın değil, kanalın sahiplerinin de MHP'yi hasım belleyerek siyasi tetikçiliğe soyunduklarını anlayacağımızın bilinmesini istiyoruz" diyen Yalçın, "Bir başka müzmin MHP muarızı Ümit Zileli de Sözcü gazetesindeki yazısında, Genel Başkanımız hakkında " Pazarlık çok önceden kotarıldı. Partinin muhaliflerin eline geçmesinin önlenmesine karşılık bir diyet borcu vardı, onu ödüyor " diyerek uçuk bir iddia ortaya atmıştır. Mehmet Tezkan'ı ve Ümit Zileli'yi; hiçbir delile, sağlam ve sağlıklı bilgiye dayanmayan iddialarını ispata davet ediyoruz" açıklaması yaptı

MHP Genel Başkan Yardımcısı - İstanbul Milletvekili Prof. Dr. E. Semih Yalçın, 15 temmuz darbe girişimi ve sonrası süreçte Genel Başkanımız Devlet Bahçeli'nin üstlendiği başat rol ile Türkiye'nin bekası açısından izlediği politikaların muhalif ve muarız çevrelerde hem hayal kırıklığı hem de travma yarattığı bilinmektedir " dedi.

Bazı köşe yazarlarının MHP'ye yönelik ölçüsüz ve mesnetsiz değerlendirmelerine dair yazılı basın açıklaması yapan Yalçın şunları kaydetti: " Darbe girişimi öncesinde suni gündemler üretilerek MHP'de olağanüstü kurultay süreci yaratmaya çalışılırken Sayın Devlet Bahçeli'nin MHP Genel Başkanlığından uzaklaştırılacağını ve siyaset sahnesinden ineceğini varsayan bu çevrelerin boşa çıkan çabaları, Sayın Genel Başkanımızın bir siyasi fenomene dönüşmesi karşısında yeni bir düşmanlık furyasına yerini bırakmıştır.

BUNLAR MARKSİST DÜNYA GÖRÜŞÜNÜN ARTIKLARI
Kamuoyunda dikkatlerden kaçmamaktadır ki Devlet Bahçeli ve MHP aleyhtarlığı konusunda özellikle medyada başı çekenlerin çoğu, eski Marksist dünya görüşünün artıklarından oluşmaktadır.
Bunların Türk insanının beklentilerini ve mill" değerlerimizi göz ardı eden ideolojilerinin, solculuklarının millet nezdinde bir değeri ve karşılığı kalmamış, durdukları konum da çoktan en aşağı derekeye düşmüştür. Artık bunların fikirlerinin de hayat tarzlarının da yorumlarının da siyaset anlayışlarının da modası geçmiştir. Millet; bunların kıratını, tıynetini ve kaç paralık adamlar olduklarını iyice öğrenmiştir.

Söz konusu güruh, köhne fikirlerine; millete yabancı, halkın önceliklerinden bihaber kimliklerine rağmen, vaktiyle kader birliği etmiş olmanın hatırına, birtakım medya kuruluşları ve sermayedarlar tarafından h‰l‰ kollanmakta, hepsinin dünyalıkları temin edilmektedir.

21. yüzyıl Türkiye'sinin renkli kadrajında yer bulmaları giderek imk‰nsızlaşan bu silik gazeteci tayfası, en azından gündem fotoğrafında görünür olabilmek için ihtiyaç duydukları siyasi kimyasalları, MHP ve Devlet Bahçeli düşmanlığını sürdürmekte bulmuşlardır.

MHP ALEYHTARLIĞINI SERMAYE YAPMIŞLAR
Değişen çağa rağmen beyinlerine musallat olan Marksist fikir sendromundan kurtulamayan bazı köşe yazarları, hem kendilerine bir yer açıp varlıklarını bir şekilde gösterebilmek ve giderek silikleşen, kaybolan siluetlerini görünür kılmak hem de siyasi eğilimlerine uygun adreslere hizmet etmek için MHP aleyhtarlığını sermaye yapmışlardır.

Bunların ne kadar itibarsız ve ne ölçüde sözüne güvenilmez oldukları kamuoyunda bilinmektedir. MHP aleyhinde başlattıkları her kampanya ellerinde patlamakta, hemen hepsi başarısızlığa uğramaktadır.

Bunlar; MHP'nin siyasette etkin rol üstlenmesini çekemedikleri için olanca nefretle, hatta nefret söylemi oluşturacak boyuta varan ifadelerle partimize saldırmaktadır.

Bunların kimlerin değirmenine su taşıdığı, bir takım bahanelerle neden MHP aleyhinde kampanya yürüttükleri tarafımızdan iyi bilinmektedir.
Bunların tutumları; kutuplaşmayı, ayrışmayı, siyasette rekabet yerine husumet ve düşmanlığı körüklemekten başka bir işe yaramamaktadır.

DÜN ÇÖZÜME DESTEK VERENLEN BUGÜN FETÖ/PDY VE PKK DESTEK OLUYORLAR
Genellikle insan hakları, demokrasi, hukukun üstünlüğü, eşitlik ve barış gibi kelimelerin ardına köhne görüş ve ideolojilerini saklayarak MHP aleyhtarlığını sürdüren kalem ve ağızların hizmet ettiği çevreler, siyasi oluşumlar bellidir.

Bunlar, dün "çözüm süreci" ne destek vermişlerdir. Bugün de mağduriyet edebiyatı yaparak zımnen FETÖ/PDY ve PKK gibi illegal terör örgütlerinin militanlarına destek olmakta, onlara kendilerini kurtaracak karine oluşturmaya çalışmaktadırlar.

Başkanlık meselesi ve Anayasa değişikliğiyle ilgili MHP'nin çıkışına bu güruhun hep bir ağızdan karşı çıkmasının arka planında kendi haklılıkları değil, bilakis Genel Başkanımızın günden güne siyaset masasında yerini perçinleyen haklılığı yatmaktadır.

Artık kamuoyunda da MHP'nin hemen her konudaki görüş ve düşüncelerinin isabeti ziyadesiyle anlaşılmış, hakkı teslim edilmeye başlanmıştır.

İşte MHP'nin ve onun Saygıdeğer Genel Başkanının siyaset sahnesinde oynadığı etkin rol, sözünü ettiğimiz çevreleri rahatsız etmiştir. Bunun üzerine medyada ne kadar gizli veya açık MHP muarızı kalem erbabı ve yorumcu varsa hepsi koro h‰linde hücuma geçmiştir.

MHP DÜŞMANI GAZETECİLERDEN BİRİ DE MEHMET TEZKAN'DIR
MHP düşmanı gazetecilerden biri, hemen her fırsatta husumetini açık eden Mehmet Tezkan'dır. Tezkan, MHP Genel Başkanı Sayın Bahçeli'nin çıkışını "Hadi başkanlık sistemine geçelim." şeklinde bir davet olarak değerlendirmiştir.

Mehmet Tezkan; bir süre önce de yorumcu olarak katıldığı NTV'deki Basın Odası adlı programda MHP Genel Başkanı Sayın Bahçeli hakkında mesnetsiz iddialarda bulunmuştur.

Tezkan, Sayın Bahçeli'nin olağanüstü kurultay çabaları ve müzmin muhaliflerle ilgili davalar konusunda h‰kim ve savcıları ayarladığını ve mahkemenin seyrini değiştirdiğini öne sürerek iftira etmiştir.

Ne yazık ki NTV'de yayımlanan Basın Odası, adı geçen kanalın formatına ve yayın ilkelerine uymayan "tetikçi" bir programa dönüşmüştür.

NTV'NİN YÖNETİCİ VE SAHİPLERİNİ ŞİDDETLE KINIYORUZ
Gerek programın sürekli yorumcuları gerekse sorumluları tarafından programa davet edilen konuklar aracılığıyla sık sık MHP aleyhinde linç ve itibarsızlaştırma kampanyası yürütülmektedir.

Basın ahlakını çiğneyip gazetecilik mesleğini kötüye kullanarak biteviye MHP düşmanlığı yapan bu programın bütün uyarılarımıza rağmen yayımlanmasına izin veren NTV'nin yönetici ve sahiplerini şiddetle kınıyoruz.

Söz konusu programı yapanların; MHP aleyhinde dikkati çekecek ölçüde sistemli ve planlı propaganda yapma, kampanya yürütme cüretini nereden bulduklarını merak ediyoruz.

Partimize saldırılmasına izin veren NTV'nin yöneticilerinden, maksatlı yayınlarına son vermelerini veya asıl gayelerini cesaretle açıklamalarını bekliyoruz.

Mevcut yayın anlayışını sürdürdükleri takdirde bundan sadece adı geçen menhus programın değil, kanalın sahiplerinin de MHP'yi hasım belleyerek siyasi tetikçiliğe soyunduklarını anlayacağımızın bilinmesini istiyoruz.

Söz konusu kanalın sahipleri ve yöneticilerine, eğer siyasete bu kadar meraklıysalar medya sektörünü bırakıp bir siyasi partiye girerek MHP'ye muhalefeti uygun yollardan sürdürmelerini tavsiye ediyoruz.

Bir başka müzmin MHP muarızı Ümit Zileli de Sözcü gazetesindeki yazısında, Genel Başkanımız hakkında "Pazarlık çok önceden kotarıldı. Partinin muhaliflerin eline geçmesinin önlenmesine karşılık bir diyet borcu vardı, onu ödüyor." diyerek uçuk bir iddia ortaya atmıştır.

İDDİALARI İSPATA DAVET EDİYORUZ
Bunlar boş, mesnetsiz, desteksiz ve rezil iftiralardır. Tartışılan MHP ve Lideri değildir. Asıl tartışılan bu gibi isimlerin meşru olup olmadığıdır.

Mehmet Tezkan'ı ve Ümit Zileli'yi; hiçbir delile, sağlam ve sağlıklı bilgiye dayanmayan iddialarını ispata davet ediyoruz.

İddialarını ispatlamadıkları takdirde iftira ettikleri için mahkeme önünde hesap vermekle kalmayacaklar, aynı zamanda onursuzlukları, yalancılıkları ve sahtek‰rlıkları hukuken tescillenecektir.