MHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Kenan Tanrıkulu,"Türkiye’nin içinden geçtiği tehlike çemberine dikkat çeken Tanrıkulu; “Şu an için bakıldığında;yurtiçinde ‘evet’, yurtdışında Türkiye düşmanlığı yürütülmektedir. Bu bilinçli programda FETÖ terör örgütü de dâhil olmak üzere çeşitli elemanlar kullanılırken, arkalarında ise farklı ülkeler bulunmaktadır. Türkiye’nin; bütün bölgesel ve küresel ittifakların dışında tutulmaya veya göstermelik ittifaklarla zapturapt altına alınmaya çalışılması bu mihrakların yürüttüğü küresel lobilerle hız kazanmaktadır. "dedi.

Referandum çalışmaları kapsamında geçtiğimiz haftalarda esnaf, sanayici, hemşehri dernekleri ve medya temsilcileriyle buluşan Tanrıkulu, Türkiye’nin yine dört bir koldan saldırı altında bulunduğunu ve mevcut çift başlı yönetim şeklinin,adeta elektronik sistemlerdeki virüs saldırılarına maruz kalabilecek ciddî bir açık olduğunu belirtti.

Tehlikenin Farkında mısınız?

Türkiye’nin içinden geçtiği tehlike çemberine dikkat çeken Tanrıkulu; “Şu an için bakıldığında;yurtiçinde ‘evet’, yurtdışında Türkiye düşmanlığı yürütülmektedir. Bu bilinçli programda FETÖ terör örgütü de dâhil olmak üzere çeşitli elemanlar kullanılırken, arkalarında ise farklı ülkeler bulunmaktadır. Türkiye’nin; bütün bölgesel ve küresel ittifakların dışında tutulmaya veya göstermelik ittifaklarla zapturapt altına alınmaya çalışılması bu mihrakların yürüttüğü küresel lobilerle hız kazanmaktadır.

Bugün Türkiye NATO üyesiolmasına rağmen, ihtiyacı olan savunma teçhizatlarının alımı konusunda engeller görmekte, kaçak durumdaki askerî personeli buralara sığınmaktadır. AB ülkelerinde PKK ve FETÖ başta olmak üzere diğer terör örgütleri cirit atmakta, Türkiye aleyhine her türlü kampanyalarını yürütmektedirler. Suriye ve Irak’taki operasyonlarda Türkiye bilinçli bir şekilde saf dışı bırakılmaya çalışılmaktadır.Başta Kuzey Irak olmak üzere,Ortadoğu’da soydaşlarımıza baskılar her geçen gün artmaktadır.

Bu tehlikeler Milliyetçi Hareket Partisi hassasiyetinde değerlendirilmez, ciddiye alınmazsa ülkemizin giderek büyük bir felaket girdabına sokulacağı gün gibi ortadadır.” diyerek, 16 Nisan’daki ‘evet’ oylarının bu tehlikelere ‘dur’ diyeceğini belirtti.

Tanrıkulu’ndan CHP’ye Tarihsel Hatırlatma

İzmir’de referandum çalışmaları kapsamında yoğun mesai harcayan Tanrıkulu; bir yandan metropolde ticaret erbapları ve medya kuruluşlarıyla buluşurken, diğer yandan Bakırçay ve Küçük Menderes havzalarındaki ilçe teşkilatlarının düzenlediği bilgilendirme toplantılarıyla meslek ve sivil toplum örgütleri ile muhtarlarla bir araya gelerek, gerçek dışı korku kampanyalarını yıkmayı sürdürüyor.

Programları sırasında yaptığı açıklamalarda Milliyetçi Hareket Partisi’nin tarihsel yapıcı siyaset anlayışına da değinen Tanrıkulu; “5 Haziran 1977 Genel Seçimleri sonrası 6 ay boyunca Türkiye’de TBMM başkanını seçememiştir. O dönem Milliyetçi Hareket Partisi’nin krizleri çözen siyaset anlayışı sayesinde 36’ncı turun sonunda CHP’nin adayı TBMM başkanı olmuştur. Partimiz yine 2007 sonrası 367 tıkacını açarken;CHP, HDP (o dönem DTP) ile o dönemki TBMM başkanlık seçiminde AKP’li adaya destek olmuştur. Sonrasında iseTBMM Genel Kurulu’nda cumhurbaşkanlığı oylamalarına katılmayarak kaos beklentilerine göz kırpmıştır. Tarihsel gelişmeleri unutan bu parti; bugün anayasa değişiklik paketinde olmayanları varmış gibi millete sunarak korku algısı yaratmaya çalışmakta;onun peşinden de Partimiz’den ihraç edilençakmamuhalifler gitmektedir. Bu iki kesimin buluşması ve birlikteliği vatandaşlarımızca hayretlerle karşılanmaktadır.Ortadaki gülünç durum, ikbal ve koltuk hırsının ne boyutlara ulaştığını göstermektedir.

Biz ise diyoruz ki; zaman, ikbal ve makam hırsı gütmek değil, Türkiye’nin virüslere karşı açığını kapatma zamanıdır. Türkiye, 15 Temmuz’un yıkıcı etkilerini henüz üzerinden atamamıştır.Her vasıta kullanılarak ülkemizin bu tarihî yürüyüşü, birlikteliği ve bütünlüğü engellenmeye çalışılırken; bir bütün olmak, ülkemiz ve milletimiz adına bir zarurettir.” dedi.