Yalçın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'nin 21'inci yüzyılda bir anka kuşu gibi küllerinden doğarak bölgesinde ve dünyada büyük bir ülke konumuna gelmesinin Batı dünyasında doğurduğu şaşkınlık ve hazımsızlığın giderek arttığını söyledi.

Bu gerçekliğin yarattığı travma sonucu Batı dünyasının geçtiğimiz 200 yıl boyunca biriktirdiği evrensel demokratik kazanımları unuttuğuna dikkati çeken Yalçın, şöyle devam etti:

"Batılıların literatüründe 'Türkler geliyor' sloganıyla özetlenen ve şuuraltlarında uyuyan geleneksel korku, hortlamıştır. Batıda üretilen evrensel normlarla insan hakları ve demokrasi gibi değerler; yerini ırkçılık, din düşmanlığı ve zulme bırakmıştır. Batı dünyasının cihanşümul değerlere ihanet edip bunları terk ettiğinin en çarpıcı misali, son yıllarda Fransa başta olmak üzere Avrupa ülkelerinde ve hatta neredeyse bütün Batı aleminde egemen olan Türk ve İslam düşmanlığıdır."

- "Türk ve İslamofobinin başını Fransa çekiyor"

Türk düşmanlığı ve İslamofobi'nin başını son dönemde Fransa'nın çektiğini vurgulayan Yalçın, "Çünkü Türkiye, gerek bölgesel gerekse uluslararası alanda Fransa'nın sömürgeci planlarına set çekmekte; Suriye, Libya, Lübnan ve Doğu Akdeniz krizleri başta olmak üzere rol çalmaya çabaladığı uluslararası sorunlarda, bu ülkenin karşısında durmaktadır. Türkiye, Fransa’nın ve dolayısıyla emperyalizmin kirli oyunlarını bozmaktadır." değerlendirmesini yaptı.

Yalçın, Fransa'nın Türkiye'nin küresel bir aktör konumuna gelmesinden de fazlasıyla rahatsız olduğuna işaret ederek, "Bu yüzden Fransa'nın cahil ve düşüncesiz Cumhurbaşkanı Macron ve Fransız basını en alçakça, en adi yöntemlerle Türkiye'ye ve İslam'a saldırmaktadır. Fransız basınının utanç abidesi konumundaki Charlie Hebdo, yayıncılık anlayışının temelini oluşturan saldırganlık, ahlaksızlık ve küfürbazlıkta insanla hayvanı birbirinden ayıran sınırları çoktan aşmıştır." şeklinde konuştu.

Semih Yalçın, şunları kaydetti:

"Carlie Hebdo hem sevgili Peygamberimiz üzerinden İslam'a, hem de Cumhurbaşkanı Erdoğan üzerinden Türkiye devletine hakaretler yağdırmaktadır. Müstamel tuvalet kağıdından berbat bu mevkute tarafından yayımlanan karikatürler, çirkeflik ve iğrençliği tahammül edilemez boyutlara vardırmıştır. Bilhassa Charlie Hebdo; Batı'nın maskesinin düştüğünün, kahpe yüzünün bütün çirkinliğiyle göründüğünün delilidir. Bu durum Batı dünyasının sosyolojik ve siyasi temellerinin aslında değer tanımazlığa, küfre, soykırıma, ırkçılığa, inkâra ve zulme dayandığını gözler önüne sermektedir."