SAADET Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, partisinin İstanbul İl Divan Toplantısında yaptığı konuşmada, "Amerika Birleşik Devletleri bölgemizden çekilmiş gibi gözüküyordu, geri döndü. Düne kadar bu memleketi bölmek isteyenlerle iş birliği içine girdi. Biz buradan meydan okur gibi, 'fotoğrafları önünüze koyacağız' diyoruz. O fotoğrafları çektiren onlar zaten.Onlar o fotoğrafların esas sahibi. Onlar o fotoğrafları bizim önümüze koyuyor. 'Bak ben buradayım ve başkalarıyla beraberim' diyor. Biz bundan ders çıkaracağımıza o fotoğrafı çektirenleri ikna etmeye çaba sarf ediyoruz" dedi.

KARAMOLLAOĞLU 'İŞTE ORDU, İŞTE KOMUTAN' SLOGANIYLA KARŞILANDI
Saadet Partisi İstanbul İl Başkanlığı'nın her ay düzenlediği, İl Divan toplantısı Beşiktaş Mustafa Kemal Kültür Merkezi'nde düzenlendi. Saat 21.00'de başlayan toplantıya Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, İstanbul İl Başkanı Birol Aydın ve ilçe temsilcileri katıldı. Genel başkan Karamollaoğlu saat 21.30 sıralarında salona geldi. Partililer Karamollaoğlu'nu 'İşte ordu, işte komutan' sloganlarıyla karşıladı. Karşılamanın ardından Karamollaoğlu patiye yeni üye olanlara rozet taktı. 

REFERANDUM SÜRECİNDE SİZLERİN VAKUR DURUŞUNUZ DİĞER BÜTÜN PARTİLERE ÖRNEK OLDU 
Salonda bulunanlara hitaben bir konuşma yapan Karamollaoğlu, "Ülkemiz son dönemde öyle bir sürece girdi ki herkes bir arayış içerisinde. Bu arayış noktasında Saadet Partisinin ortaya koyduğu şuurlu tavır, dik duruş ve azimkar bir iradeye sahip olması bize de bütün ülkeye de ümit verdi.  Problemlerin büyümesi, karmaşık hale gelmesi morallerimizi bozmamalı. Eğer biz bu problemlerin üzerine gereği gibi gidebilirsek,  ciddi adımlar atarsak bu problemlerin üstesinden gelmek mümkün. Biz doğru bir yolda olduğumuzu biliyorduk. Ama bunu millete anlatmakta zorluk çekiyorduk. Cenabı  Hak bir fırsat verdi. İnsanlar bize kulak kabarttı ve ümitleri arttı. Türkiye'nin neresine gidersek gidelim, bize karşı bir teveccüh oluştu. Son referandum sürecinde sizlerin vakur duruşunuz diğer bütün partilere örnek oldu" dedi. 

"BİZİM FİKİRLERİMİZİN, İDEALLERİMİZİN  İKTİDAR OLMASIDIR ESAS OLAN"
Temel Karamollaoğlu, konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi: "Bizim camiamızın iktidar olması mesele değil aslında. Bizim fikirlerimizin, ideallerimizin  iktidar olmasıdır esas olan. Şuna inanıyorum ki Türkiye'nin tek ümidi siz ve sizin ideallerinizdir. Çok farklı kesimlerden insanlar geliyor. Düne kadar bizle yan yana gelmeyen insanlar  çıkıp üzüntülerini dile getiriyor. Sokakta karşılaştığımız, memurlar, işçiler bize destek oluyor. Bu da bizim ümidimizi arttırıyor. Allah birisine 'Yürü ya kulum' dediği zaman onun önünde kimse duramaz. İnşallah öyle bir döneme girdik gibime geliyor"

"DIŞ POLİTİKADA ŞAHSİYETLİ BİR TAVIR SERGİLEMEZ SENİZ NETİCE ALAMAZSINIZ"
Türkiye'nin Amerika Birleşik Devletleri ile olan ilişkilerine değinen Karamollaoğlu, "Sık sık tekrar ediyoruz, bugün ülkemiz yeniden dizayn edilmek isteniyor. Haritalar çizildi. Bu haritaların şimdi nasıl uygulanacağı konusunda bir mücadele var. Amerika Birleşik Devletleri bölgemizden çekilmiş gibi gözüküyordu, geri döndü. Düne kadar bu memleketi bölmek isteyenlerle iş birliği içine girdi. Biz buradan meydan okur gibi, 'fotoğrafları önünüze koyacağız' diyoruz. O fotoğrafları çektiren onlar zaten.Onlar o fotoğrafların esas sahibi. Onlar o fotoğrafları bizim önümüze koyuyor. 'Bak ben buradayım ve başkalarıyla beraberim' diyor. Biz bundan ders çıkaracağımıza o fotoğrafı çektirenleri ikna etmeye çaba sarf ediyoruz. Dış politikada şahsiyetli bir tavır sergilemez seniz netice alamazsınız. Şahsiyetli politika sergilemek ise sizin gücünüzle orantılıdır" şeklinde konuştu.

"BİZ AYNI MİLLETİN İNSANLARIYIZ"
Konuşmasının sonunda birlik ve beraberliğe vurgu yapan Karamollaoğlu, "Biz adaleti hakim kılmak istediğimizde sadece bizim gibi düşünen,inanan insanların değil farklı inançta, düşüncede ve yaşantıda olan insanlarında haklarını korumalıyız. Biz bu mesajımızı Sosyal Demokratlara, bugün iktidarda bulunan kardeşlerimize de, hasbelkader bir kavmiyetçilik duygusu içinde davranan kardeşlerimize de ulaştıracağız. Eğer oturup, konuşursak anlaşmamız mümkün. Dertlerimiz aynı, problemlerimiz aynı.  Bugün hepimiz dışarıdan gelen bir baskının altındayız. Dışarıdan gelenler bizi birbirimizle kavgalı hale getirmek istiyorlar. Biz aynı milletin insanlarıyız. Bizim milli anlayışımız kavmiyetçilik anlayışına dayanmaz" diye konuştu.