Kahraman, Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen "Adalet Şurası"na katıldı.

Burada yaptığı konuşmada, adaletin, hava, su, ekmek kadar muhtaç olunan, her dönemde üzerinde en fazla konuşulan değer olduğunu ifade eden Kahraman, yüce ve ilahi menşeli bir kavram olan adaletin gayesinin, insanın mutluluğunu gerçekleştirmek olduğunu söyledi.

Kahraman, adaletin doğruya ve doğruluğa saygıyı temel alan bir ahlak ilkesi olduğunun altını çizdi. 

Cenab-ı Hakk'ın isimlerinden birinin de El-Adl olduğuna dikkati çeken Kahraman, bu ismin, hakkı ve gerçeği bilerek doğru hüküm veren, zulmetmeyen anlamına geldiğini vurguladı. Kahraman, adalet denildiğinde akla gelen Hazreti Ömer'in "Adalet mülkün temelidir." sözünü hatırlattı.

Osmanlı Devleti'nin büyük olduğu dönemde, adaleti tam tatbik eden bir devlet konumunda bulunduğunu bildiren Kahraman, şu değerlendirmede bulundu:

"Kanuni zamanında, 7. Henry İngiltere'den bir heyet gönderdi. 'Nasıl oluyor da 28 çeşitli kavimin olduğu bir toplumda güzel bir adalet var? Ne gibi bir sistem bu?' Gelen heyet incelemeler yaptı ve İngiltere'ye döndüğünde, Anglosakson Hukuku'ndaki temelleri ortaya koydu. Adalet ve devletin gücü arasında tam bir orantı vardır. Adaletsağlamsa, o devlet sağlamdır. Adaleti temin etmek çok mühim bir hadise ve insana dayanıyor."

Fatih Sultan Mehmet'in "Ormanımdan bir dal kesenin başını keserim." sözünü hatırlatan Kahraman, insanların bu sözden korkarak ya da çekinerek bir yanlışlık yapmamasının, adaletin varlığının işareti olduğunu belirtti.

İsmail Kahraman, "Amerika Kongre Binası'nda 16 kanun adamının rölyefi var. Yarım baş, duvarda, üst kısımda. Kongre binasına gittiğimde oradaki görevliye 'Bunlar kim?' dedim. 'Bunlar dünyaca meşhur kanun adamları' dedi. 'Şu sarıklı kim?' dedim. O 'Bilmiyorum.' dedi. 'Nereli olabilir?' dedim. 'Mısır olabilir.' dedi. 'Hayır. O benim dedem.' dedim. 'Büyük deden mi?' dedi. 'Hayır. Daha büyük dedem. Onun adı Kanuni Sultan Süleyman.' dedim." şeklinde konuştu.

Kahraman, 16 kanun adamının içerisinde Kanuni'nin de bulunduğunu belirterek, "Çok kanun çıkardığı için mi? Hayır. Yaptığı bütün icraatın hukuka uygun olması dolayısıyla 'Kanuni' denmiş. Vasiyetinde, 'Bu sandukayı mezarıma koyunuz.' diyor. Dediği sandığın içinde, aldığı fetvalar var ve o fetvalara dayanarak hüküm vermiş." dedi.

TBMM Başkanı Kahraman, adil olmak ve adaletli olmanın güzel olduğunu, bunun için de elden gelenin yapılması gerektiğini kaydetti.